Bu tür yazılar yazmayı sevmiyorum, çünkü;
anlatacaklarım hiç de iç açıcı değil.
Sinir bozucu, nefret uyandırıcı,
ama...
Hepimizin karşılaşabileceği, toplum olarak yaptırım gücü oluşturarak üstesinden gelebileceğimiz bir sorun.
İşte bu yüzden yazıyor ve çözüm için görüşlerinizi almak istiyorum.
Usta ünvanı ile çalışan, işlerini düzgün yapmayan ve davranışları ile insanları yıpratan bu kişileri nasıl eğitebiliriz? Bu bir devlet sorunu aslında, işte o nedenle çözümü zor. Ülkenin başındaki koca koca sorunların yanında bu nedir ki..
Ustalarla başım dertte dostlar.. İnanın sağlık sorunlarımın sık sık atak yapmasının bir nedeni de kendisini ''usta'' diye nitelendiren ancak bu ünvanı hiç mi hiç hak etmeyen insanlar. Hak edenler ve iş ahlakı olanları tenzih ediyorum. Bu benim şanssızlığım mı yoksa ülkedeki genel durum mu bilmiyorum.. Eğer genel durum böyle ise biz ulusça yanmışız. Usta sözcüğünün anlamı nedir? Kısaca, belli bir alanda gerekli beceriyi kazanmış, standartlara uygun iş üretebilen nitelikli insan olarak tanımlayabiliriz, öyle değil mi? Ayrıca bu insanların, disiplinli çalışma, önceden belirlenen iş programına uyma, müşteri haklarına saygı gösterme gibi özellikleri olmalı. Müşteri de emeğe ve çalışan haklarına saygı gösterme, insanca muamele, ödeme planına ve anlaşma koşullarına uyma konularında dürüst ve titiz olmalı. Gelin görün ki burada benim karşıma usta olarak çıkanlarda hem mesleki yetersizlikler, hem de iş ahlakı yoksunluğu ve davranış sorunları var. Bir, hadi iki kişi böyle olsa kötü şans diyeceğim ama bu güne dek bahçe duvarı yapımında, elektrik ve su tesisatı onarımında, sundurma yapımında, son olarak da bahçe katı mutfağının yenilenmesinde çalışan kişiler çok büyük sorunlar yaşattılar. İlk olarak düzenli çalışmıyorlar. Geliş gidiş saatleri belirsiz. Hiç haber vermeden ortadan kaybolup kendi kendilerini izinli sayıyorlar. İş için anlaştığımız ve ön görüşme yaptığımız bir kaç usta da hiç gerekçe göstermeden iş başı yapmadı. Ayrıca yapılan işler kusurlu ve ayıplı denilecek özellikte. En kötü işleri çıkarmada, bahçe duvarını, bahçe giriş kapısını, garaj giriş kapısını, çitleri ve bordürleri yapan usta!! ilk sırada. Daha işi yaparken belli olan bariz hatalarını asla kabul etmeden, anlatsam inanamayacağınız ukalalıklarla çalışmasını sürdürdü. İşine son vermek istedim ama benim güya ara düzeltici annem, ''başka usta nereden bulacağız, iyi kötü yapsın'' mantığı ile engel oldu. Sonuçta, gereksiz ve son derece kaba saba betonlarla dolu, bozuk bordürlü, çok kötü yapılmış demir kapıları, yamru yumru duvarları, hizasız çitleri olan bir bahçemiz oldu. Hak etmediği, çeşitli hilelerle şişirilmiş ücreti ödendi. İş süresince bu adama ve çalışanına anlaşmada olmadığı halde verilen yemek, çay, kahve, meşrubat hizmetlerinden söz etmem çok ayıp ama ortaya çıkan işi görseniz neden üzüldüğümü anlarsınız. Şimdi bu son derece kötü işler başka birine yeniden kırdırılıp yaptırılacak. Maddi manevi kaybımızı düşünün.
Arkada köpeklerimi güneşten koruması için yaptırdığımız sundurmanın parasını peşin ödediğim malzemesi eksik ve yanlış gönderildi. Bir de demir ustası hatalı kesimler yapıp malzeme israfı yaptı. Onlarca Single ambalajlarını da yan komşunun arsasındaki çalıların içine atmış. Ben farkedince sadece güldü, gidip toplamadı. Yılan, akrep dolu çalıların içinde iki saat boyunca naylon ambalaj topladım.
Son olarak bahçe katı mutfağı yenileniyor. Antalya'daki mobilyacıma mutfak dolaplarını yaptırdım. Ne var ki o da önceki işlerine göre daha kalitesiz bir iş çıkardı. Ona üzülmeye fırsat bulamadan buradan bulunan bir fayans ustası, çok beğenerek aldığım geometrik pano desenli, oldukça pahalı tezgah üstü fayansları montaj sırasında kırdı. Çekiçle, keçe vb bir materyal olmadan tak tak yerleştirme yaparken anladım yetersizliğini ama ben daha uyarırken iki pano kırılmıştı.
Daha önce yapıştırılanlarda da küçük bir parça kopmuş. Bir de ''bu küçücük bir kırık, önemsiz!'' demez mi... Özür dahi dilemeyen, ''özenince oluyor böyle kazalar, bir paket daha almalısınız'' diyen sözde ustaya tekme tokat girişmek geldi içimden ama elbette yapmadım ve işi bırakmasını, gerçek bir usta bulacağımı söyledim.
Tahmin edeceğiniz gibi çok kötü bir gece geçirdim ve sabah bağıra bağıra ağladım. Bir kaç fayans yüzünden ağlamam size tuhaf gelebilir ama beni ağlatan asıl nedenler insanların iş ahlakının olmaması. Şu an alt katta boyacı çalışıyor. Allahtan o dürüst ve işinin ehli bir usta. Sabah iş başı yapınca mutfağı gördü, bir gün önce olanları tahmin etti, beni teselli etmeye çalıştı. Ne yazık ki son altı aydır ustalar yüzünden yaşadığım stres nedeni ile makul ve mantıklı olamıyorum. Çok büyük haksızlıklara maruz kaldığımı düşünüyorum. Şimdi söyleyin lütfen; siz olsanız ne düşünürdünüz?