5 Kasım 2010 Cuma

Nasıl Kıydınız? / Cemal Gülas'ın Gözü Gibi Baktığı Karaca Bambi'yi Vurdular !


Dün akşam tv haberlerinde izledim, bu sabah  da  gazetede  okudum;

FOTOĞRAFÇI Cemal Gülas, Kaçkar Dağları’nın eteğinde  yaralı olarak bulduğu karacası Bambi’nin, tedavisini ve bakımını yapıyor, her gün ziyaret edip onu ıslıkla selamlıyordu. Bambi, dün avcıların kurşunuyla öldü.

Şöyle  diyor Cemal Gülas:

Köpeklerimiz bir köşede ağlıyor
“Nasıl olduğunu tam bilmiyoruz. Eline silah verilen ve kendine avcı diyen birileri ateş etmiş. Bambi de bizim eve doğru kaçabildiği kadar kaçmış. Köpekler yaralı halde buldu. Önce zararlı bir şey yedi zannettik. Sonra üç kurşun deliği gördük. Trabzon’dan veterinerler geldi, hep birlikte seferber olduk ama Bambi’yi kurtaramadık. Herkes çok üzgün. Evdeki köpeklerin hepsi bir köşede ağlıyor.”

Gülas, olayı kimin yaptığını araştırdıklarını söyleyerek şunları ekledi: “Bulsak da ne fark eder... Birini bulsak, başkası yapıyor. 21. yüzyılın av ve avcılık anlayışını kökten sorgulamamız lazım. Kimseye zararı olmayan bir şeyi öldürmek nasıl bir zevktir? Bambi’nin ölümü değil, bu işin temeli sorgulanmalı. İnsanlar artık kendilerinde Bambi ve Bambi gibi canlılarla ilgili karar verme yetkisini görmemeli.”

Anımsayacaksınız,

FOTOĞRAF sanatçısı ve belgesel yapımcısı Cemal Gülas tam bir doğa tutkunu. Yıllardır Rize’de doğanın kucağında yaşıyor. Kaçkar Dağları’nın eteklerinde çok sevdiği hayvanları  ile bir yaşam kurmuş.

Gülas'ı, 2007’de evlat edindiği Datvi’yle gündeme gelince tanımıştım. Çamlıhemşin köyü sakinlerinin bulduğu Datvi, üç aylık bir boz ayı yavrusuydu. Annesi avcılar tarafından öldürülmüştü. Bursa Karacabey’deki Ayı Rehabilitasyon Merkezi’ne gönderilip kısırlaştırılacakken Cemal Gülas, Datvi’yi evlat edinip, evinin geniş arazisinde 14 ay bakmıştı. Ancak Datvi 100 kiloya ulaşınca, çevreye zarar verebileceğine dair şikayetlerler yüzünden yetkililer tarafından Gülas’tan alınıp Karacabey Rehabilitasyon Merkezi’ne götürülmüştü.

Şimdi  de  altı  aylık  karaca avcıların  kurşunları  ile  can  verdi. Hem  de  sağlığına  kavuşmuş  mutlu  yaşıyorken. Kimseye zararı  olmayan  bu  masum  ve  güzel  varlığa nasıl  kıydınız ?







19 yorum:

  1. :(




    o kadar cok uzuluyorum kı


    gormek duymak ıstemeyecek kadar


    kacmak ıstıyorum boyle seylerı duyunca bu dunyadan

    ınan dayanamıyorum
    bu kadar kotuluge
    pıslıge:(

    YanıtlaSil
  2. Sevgili öykü, dün akşamdan beri perişanım. İnsanlar bu kadar acımasız ve düşüncesiz işte. Doğaya ve yaşam hakkına saygı hiç yok..Ben de bu haberi ve içimdeki acıyı paylaşsam mı paylaşmasam mı, diye çok düşündüm. Bir yerlerde senin ve benim gibi düşünen ve hisseden pek çok insan var; onların desteği ile sesimizi duyurmak istedim. Hiç ses etmeden üzüntümüzü içimize gömerek yaşayamayız. Acımasız ve bilinçsiz insanlara her fırsatta, yaptıklarının doğru olmadığını ve yanlarına kar kalmayacağını söylemek zorundayız.

    YanıtlaSil
  3. insanlar acımasızlıkları ile kendi sonlarını hazırlıyorlar. düşüncesizce ve insafsızca yok ederek, insanlığını kaybediyor homosapiens.

    YanıtlaSil
  4. Ben de bundan korkuyorum Şeytanın Yaz Dedikleri..

    YanıtlaSil
  5. Bu sabah gazetede okudum ben de...Her gün bir kıyım haberi okumak,insanların umarsızlığı beni kahrediyor.Mahallenin delisi olarak her önüme gelene' hayvanlara iyi davranın onları sevin,en azından zarar vermeyin' demeye devam.

    YanıtlaSil
  6. İnsan Allah'dan korkar böyle bir vahşeti yapmak için.
    Yazıklar olsun!!!

    YanıtlaSil
  7. üzüntüyle ve dehşetle okudum... tüm hayvanların eline silah verip bu canilerin peşinden koşturtmalı... başka türlü duygu mekanizmaları harekete geçmeyecek sanırım...

    YanıtlaSil
  8. Kendimizi vuruyoruz, insanlığımızı, doğal yaşama şansımızı... geleceğimizi de farkında değiliz.
    Nasıl bir bilinçsizlik, nasıl bir vicdansızlıktır bu?
    Gözlerim doldu, kime-neye kızacağımı bilemiyorum.

    YanıtlaSil
  9. Haklısınız colette, bunu yapmaya devam edeceğiz.

    Agzıbozuk düsmanı, manevi değerler çoktan iflas ettiği için vicdan mekanizması da devreye giremiyor ne yazık ki.

    Ah Ruşen Hanım, yasalar o kadar yetersiz ki. Bu sabah kahvaltı yapmaya çalışırken, o karacayı öldüren kurşunları atan canavarları düşündüm. Nasıl rahat yaşıyorlar? diye..

    Ella'cım, dünya kötülerin dünyası oluyor git gide. Sonuçlarına da hepimiz katlanacağız. İyi insanlar ve çocuklar için üzülüyorum. Ne acı!

    YanıtlaSil
  10. gazetede okudum ben de bu sabah. İnsanlar ne kadar da canileşti. Birinin bakıyor olması gerekmez. İnsanım diyen bu güzelim şeye nasıl kıyar ki....

    YanıtlaSil
  11. insanoğulunun bu kadar canileştiğne inanamıyorum...

    YanıtlaSil
  12. gerçekten çok acı cana can vermeye çalışan insan, aynı adlandırılsa diğeri insan(cık) ;cana kıyan sözde insanlar,hayata yaşama da aynı derecede duyarlı.dünya mı çok kirlendi biz mi ...

    YanıtlaSil
  13. İlk defa senden duydum.Çok üzüldüm çok.Ben bu kadar üzülmüşken sahibini düşünemiyorum.Beni her zaman insanlar korkutmuştur,hayvanlar değil.

    YanıtlaSil
  14. Ada ve Deniz, böyle masum ve zararsız bir canlıya ancak cani ruhlular kıyabilir. Bakılıyor olması önemli değil ama Cemal Bey o karacayı yaralıyken bulup hayata döndürmüş. Bu yüzden biraz daha fazla içim sızladı.

    Öznur-ata, ne yazık ki bu tür insanlar var epeyce...

    Lifegoeson, dünya çok kirlendi ve kirlenmekte. Daha önce de söylediğim gibi çocuklar ve iyi insanlar için üzülüyorum.

    Ah sorma Şanslı, insanın acımasızlığı hiç bir canlıda yok. Öte yandan merhametli ve duyarlı insanlar bunun yükünü, acısını yaşıyor..

    YanıtlaSil
  15. :( ben artık insan olmaktan utanıyorum. Bu vahşeti yapabilecek kadar gözü dönmüşlerden korkuyorum. Ne yazık ki kaçacak yer yok her yerdeler :(

    YanıtlaSil
  16. Ah Yeşim, hiç de az değil sayıları..

    YanıtlaSil
  17. canım yavrum, nasıl kıydınız o sürmeli masum gözlere, bu nasıl bir vahşiliktir....

    YanıtlaSil
  18. ahhhhhhhh ne güzel şey onlar hainler nsl kıyarsınız cana anlamam umarım aynısını yaşarsınızzzz

    YanıtlaSil
  19. buralara üzüntümüzü yazrak bir şey elde edemeyiz. sivil toplum örgütleri aracılığı ile tepkimizi koymamız gerekiyor. zamanı bol olanlar bunu başlatsa bizim gibi tam gün çalışanlar da uygun zamanlarında bu çalışmalara destek verse sorgulanacak ne varsa sorgulansa, anlamsızlıkların özgürlük, hobi diye tanımlandığı vahşiliklere bir anlamsa son verilebilinir. ama buralara bir iki üzüntü kelimesini geçemeyen metinleri okuyup insanın sanki kendi asli görevini yapmış gibi sıradaki haberini okumak da başka bir acı veriyor insana. Ben tatmin olmadım, ya siz?

    YanıtlaSil

Beğeni ve görüşleriniz benim için çok değerli. Yürekten teşekkürler.