3 Eylül 2019 Salı
Hoş geldin Lokum!
Evet, onları çok seviyorum. Yüreğimi minicik bir çocukken, evimi de yıllar önce onlara açtım . Her bireri ailenin vazgeçilmez üyeleri oldular. Çok sevildiler. Mutlu yaşamaları için elimizden geleni yaptık. Kayıpları bize büyük acılar yaşattı. Minik dışında hiç biri planlanıp evlat edinilmedi. Terk edilmiş ya da zor durumda, hatta ölmek üzere bulduklarım oldu. Kendiliğinden bize gelenler de oldu. Kısacası hikayelerini ayrı ayrı anlatsam bir kitap bile yazabilirim. Altı yıl önce doğa tutkum ve patili dostlarımız için yaşam tarzımızı değiştirip kentten köye taşındık.Yıllar yılları kovaladıkça kedilerimizle, köpeklerimizle oldukça kalabalık bir aile olduk. Bu arada yaşım ilerledi, sağlık sorunlarım arttı. Yıllardır hasta ve özel bakıma gereksinme duyan olan eşimin durumu da malum. Son günlerde patililerin bakımları, yürüyüşleri konularında zorlandığımı hissettim. Onların da iyiliğini düşünerek ''Artık bu kadar yeter'' deyip sayıyı artırmama kararı aldım.
Bu arada ciddi bir enfeksiyon geçirdim. Uzunca ve yıpratıcı bir tedaviden sonra biraz düzelir gibi olunca tekrar kısa orman yürüyüşleri yapmaya başladım. Bir kaç gün önce evden bir kaç km uzakta, dere kenarında yürürken bu ufaklığın ağlamalarını duydum. Miyavlama değil, gerçekten de ağlama gibiydi. Karşı kıyıda, dereye doğru uzanmış küçük bir kara çıkıntısında sazlıkların arasında sürekli ağlama sesi çıkarıyordu. Onu görünce yanımda köpek kızlarım olduğu için çok korktum. Çünkü oldukça sığ olan dereyi geçip ona zarar verebilirlerdi. Şükürler olsun ki sert komutlarla onları kontrol altına alıp bir dala bağladım. Ayakkabılarımla suya girip karşıya geçtim. Kucağıma alınca hiç itiraz etmedi. Tam orada bulunan köprünün devamı olan yolun kenarına bıraktım. ''Hadi annene git'' diyerek okşadım. Hızlıca köpekleri alıp evime doğru yürüdüm ama hiç huzurlu değildim. Bir de baktım ki köprüyü geçip bizi izliyor. Ne yapacağımı bilemedim. Eve ulaşmamız için ormanlık bir alandan geçmemiz gerekiyor. Eğer ufaklık geri dönemezse ormanda kaybolup tilkilere av olabilirdi. Biraz daha ilerledim, Bir dönemeçten sonra onu gözden kaybettim. İçime bir korku girdi. Köpekleri yine bir çalıya bağlayıp geri döndüm. Bir de ne göreyim, yolun kenarındaki yamaca, ormana doğru tırmanıyor. Beni fark edince durdu, çağırınca hemen geldi. Kucağıma alıp eve getirdim. Geri dönüp köpekleri aldığımda hava kararmaya başlamıştı.. Terleyip ateşimin yükseldiğini hissettim. Henüz tam iyileşmediğim için zaten yorgun ve halsizdim ama onu ormanda bırakmadığım için mutluydum. Tam dört gündür bizde. Çok mutlu, çok huzurlu ve uyumlu. İç ve dış parazit damlası yapıldı. Pazar günü veteriner kontrolüne gidecek. Diğer aşıları yapılacak. Daha adı bile yok. Şimdilik lokum diyoruz. Söylemeyi unuttum; o bir oğlan.
Etiketler:
Begonvilli Ev Halleri,
Bizim Patili Dostlar,
Hayvan Sevgisi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)