Gökyüzü yine masmavi.. Bahçemizdeki kocaman selvi ağacında yine kuşlar ötüyor olup bitenden habersiz.. Çiçekler de açmaya devam ediyorlar iyi kötü..
Ama hiçbir şey keyif vermiyor.. Yok! Tadı tuzu kalmadı hayatımızın. Oysa küçük mutlulukları biriktirip kocaman sevinçler yaşayan insanların evidir Begonvilli Ev. Bu bambaşka bir durum. İçimizdeki acı eksilecek gibi değil.
Bahçeden de elimizi çektik epeydir. O güzelim fosfor yeşili çimlerimiz bile kurudu. Üzgün olsak da suladık, bakımını yaptık ama içimizdeki kapkara duygular onlara da geçti sanki ve bir de baktık ki sararıp kurudular. Mutlaka bilimsel bir açıklaması vardır. Belki yanlış bir şeyler yapmışızdır. Yine de keyifsiz ve karamsar günlerimizde kurumaları bana manidar geliyor.
Çiçeklerimizin de pek keyfi yok. Siz deyin mevsimdendir, ben diyeyim, ruh halimizden..
Neyse ki, beyaz zakkumlar inatçılar... Beyaz beyaz açıp sanki diyorlar ki, ''Yapmayın böyle, yaşam devam ediyor, bizleri ihmal etmeyin ki acılarınızı hafifletelim, size moral verelim''
Bazı yazılarımı karamsar bulup beni uyaran sevgili dost, bu yazımdan da hoşlanmayacak ama ne edeyim, durum bu..
Kayıplarımız için ne kadar üzülsek az ama sadece üzülmek hiç bir işe yaramıyor.
Birilerinin yanlışlarının bedelini ulusça ödüyorsak düzeltmek de bize düşer. Başka ne demeli..
Henüz yirmi günlük oldukları halde üç yavru kaldı. İkişer üçer eksildiler, yani birileri gelip onları götürdü. Oysa daha anne sütü almaları gerekirdi..
Aile bu sabah iki yavruyu alıp memleketine gitti. Anne ve kalan son üç yavru yapayalnız kaldılar. Evin çocukları yavruları oyuncak gibi öyle çok mıncıkladılar ki, anne artık onlarla ilgilenmiyor. Emzirmek istemiyor. Öğleyin gidip anneyi besledim. Yavrulara da yiyebilecekleri ciğerli bir püre hazırladım ama anneleri hırlayıp onları kovdu ve yavrular için hazırladığım özel mamayı da yalayıp yuttu.
Yavrular akşama dek aç kalıp mızıldandılar. Ne yapabilirim diye düşünmekten başıma ağrılar girdi. Derken Pamuk'un eski sahibi geldi. Durumu anlattım ona. Neyse ki o Pamuk'u yatırıp yavrularını emzirmesini sağladı. Gündüzleri gelemeyeceğini, sadece akşamları gelebileceğini söylüyor. Peki günde bir kez beslenmek bu yavrulara yetecek mi?
Şimdilik Begonvilli Ev'den bu kadar.
Umarım hep birlikte daha güzel günlere ulaşırız. Sağlıcakla kalın..