30 Ocak 2016 Cumartesi
Facebook kullanıcıları, Dikkat!!
Bugün onca iş, onca sağlık sorunu arasında, Facebook hesabımla ilgili çok can sıkıcı bir olay oldu. Bir arkadaşım tel. ile arayıp, hesabımın birileri tarafından ele geçirilmiş olabileceğini söyledi. Bugün hiç onlıne olmadığım halde benden mesajlar almış. Hem de şu ortalıkta cirit atan dolandırıcılık yöntemlerine uygun söylemlerle..Tabii ki o mesajları benim yazmayacağımı bildiğinden hemen beni arayıp uyardı Bu uyarıdan sonra hemen sayfama girip kontrol etmek istedim ama giremedim. Güya bugün şifre değiştirmişim!
Hesabımı dondurmak ya da sonlandırmak için mutlaka sayfama girip şifre değişikliği yapmam gerekiyordu. Bunun için de Facebook'da kayıtlı mail adresime mesaj yolu ile yeni şifre göndermeleri yönergesi devreye girmeliydi. Orada kayıtlı mail adresime yeni mesaj göndermelerini istedim ama ne var ki çok eski ve etkin olmayan mail adresime de ulaşamadım. Neyse ki Facebook galiba bu sorunun yabancısı değil, hesabımı bir şekilde kilitlemeyi başardım. Sorun şu ki; benden Facebook yolu ile mesaj aldığını sanan arkadaşlarıma durumu nasıl anlatabilirim?
Buradan söylüyorum: O mesajların benimle ilgisi yok! Hediye kazandığınızı ya da kazanacağınızı söyleyen, sizden bazı kişisel bilgilerinizi isteyen sözde şirketi ne bilir, ne de tanırım.
Şu an çok ama çok üzgünüm dostlar. Eğer bu durum sizin ya da tanıdığınız birilerinin başına geldi ise lütfen benimle paylaşın.Hesabımı geri kazanabilir miyim onu da bilmiyorum. En çok evsiz ve zor durumdaki hayvanlar için kullandığım, bir kaç sevdiğim arkadaşımla iletişim kurduğum sayfamın böyle kötü niyetli kişi ya da kurumlarca istismarı gerçekten üzücü. Dilerim başınıza gelmez.
Not: Facebook'tan arkadaşım olan blog dostları, lütfen bu başıma gelenleri kendi sayfanızda paylaşın.
28 Ocak 2016 Perşembe
Nefis!! Tahinli Cevizli Kurabiye
Selam dostlar! Epey zaman oldu buralara uğramayalı.
Yılbaşından beri eşimin sağlık sorunları ile uğraşıyoruz. Aralık sonuna kadar bahar günlerini aratmayan ılık ve güneşli günler yaşadık. Ocak ayı ile birlikte buz gibi bir hava, yağışlı günler, geceleri don olayları birbirini kovaladı. Bu dengesiz hava değişimleri eşime hiç de iyi gelmedi. Öyle kötü bir zamana denk geldi ki rahatsızlanması, hastaneye gitmeye çekindik. Bildiğiniz gibi ortalıkta grip salgını var. Zaten uygulanacak tedaviyi bildiğimizden doktorumuzun da onayı ile evde klinik koşulları oluşturduk. Şimdi yavaş yavaş iyileşme yolundayız.
Neyse, bu kadar hastalıktan söz etmek yeter.. Şimdi ağzınızı tatlandıracak enfes bir kurabiye tarifimiz var. Ben de ilk kez denedim.
Antalya usulü piyaz dışında tahini pek sevmem.
Yine de bu tarif öyle çok methedildi ki, ''haydi deneyeyim'' dedim. İyi ki denemişim. Bu tam bir kış kurabiyesi. Yazın sıcaklarda biraz yoğun gelebilir tadı ve kokusu. Ama o yoğunluk var ya, tek kelime ile enfes! Sıcak çayla, ağızda dağılan, mis kokulu tahinli cevizli kurabiyeyi deneyin. Bu kurabiyede margarin yok, yumurta yok. İyi kurabiyenin kriterlerinden olan ağızda dağılma, görüntü lezzet harika. Yapımı da çok kolay.
1 çay bardağı sıvı yağ
1/2 çay bardağı tahin
1 çay bardağı pudra şekeri (ben daha az koydum)
1/2 çay bardağı irice çekilmiş ceviz
1,5 su bardağı elenmiş un (Aldığı kadar un diye verilmiş tarifte)
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
Yukarıdaki malzemeler orijinal tarifte verilenler. Ben şekeri bir çay bardağından bir parmak daha az olacak şekilde kullandım.
Sıvı yağ, tahin ve şeker bir kaşıkla iyice karıştırılır, ceviz eklenir. Un, kabartma tozu ve vanilya ile elenir ve yağ-tahin karışımına azar azar katılır. Çünkü, tarifte ''aldığı kadar un'' diye anlatılmış. Ben iki su bardağı un hazırladım, bunun yarım bardak kadarı fazla geldi. Dolayısı ile kurabiye hamurumdaki kabartma tozu da bir paketten biraz daha az oluyor. Elinizde yuvarlayabileceğiniz kıvama gelinceye dek un eklenir. Ceviz büyüklüğünde toplar hazırlanıp önceden ısıtılmış fırında 150 derecede 30 dakika kadar pişirilir. Üzerine pudra şekeri serpebilirsiniz ama bu kurabiyeyi daha da tatlı yapıyor. Afiyetler olsun!
Aslında daha önce fotoğraflarını paylaştığım klasik un kurabiyesini daha mükemmel hale getirip yapılışını sizlere püf noktası ile anlatacaktım ama araya bu tahinli kurabiye girdi.Yakında onu da paylaşacağım.
Yılbaşından beri eşimin sağlık sorunları ile uğraşıyoruz. Aralık sonuna kadar bahar günlerini aratmayan ılık ve güneşli günler yaşadık. Ocak ayı ile birlikte buz gibi bir hava, yağışlı günler, geceleri don olayları birbirini kovaladı. Bu dengesiz hava değişimleri eşime hiç de iyi gelmedi. Öyle kötü bir zamana denk geldi ki rahatsızlanması, hastaneye gitmeye çekindik. Bildiğiniz gibi ortalıkta grip salgını var. Zaten uygulanacak tedaviyi bildiğimizden doktorumuzun da onayı ile evde klinik koşulları oluşturduk. Şimdi yavaş yavaş iyileşme yolundayız.
Neyse, bu kadar hastalıktan söz etmek yeter.. Şimdi ağzınızı tatlandıracak enfes bir kurabiye tarifimiz var. Ben de ilk kez denedim.
Antalya usulü piyaz dışında tahini pek sevmem.
1 çay bardağı sıvı yağ
1/2 çay bardağı tahin
1 çay bardağı pudra şekeri (ben daha az koydum)
1/2 çay bardağı irice çekilmiş ceviz
1,5 su bardağı elenmiş un (Aldığı kadar un diye verilmiş tarifte)
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
Yukarıdaki malzemeler orijinal tarifte verilenler. Ben şekeri bir çay bardağından bir parmak daha az olacak şekilde kullandım.
Sıvı yağ, tahin ve şeker bir kaşıkla iyice karıştırılır, ceviz eklenir. Un, kabartma tozu ve vanilya ile elenir ve yağ-tahin karışımına azar azar katılır. Çünkü, tarifte ''aldığı kadar un'' diye anlatılmış. Ben iki su bardağı un hazırladım, bunun yarım bardak kadarı fazla geldi. Dolayısı ile kurabiye hamurumdaki kabartma tozu da bir paketten biraz daha az oluyor. Elinizde yuvarlayabileceğiniz kıvama gelinceye dek un eklenir. Ceviz büyüklüğünde toplar hazırlanıp önceden ısıtılmış fırında 150 derecede 30 dakika kadar pişirilir. Üzerine pudra şekeri serpebilirsiniz ama bu kurabiyeyi daha da tatlı yapıyor. Afiyetler olsun!
Aslında daha önce fotoğraflarını paylaştığım klasik un kurabiyesini daha mükemmel hale getirip yapılışını sizlere püf noktası ile anlatacaktım ama araya bu tahinli kurabiye girdi.Yakında onu da paylaşacağım.
Etiketler:
Begonvilli Ev Halleri,
Çay Saati,
Mutfağımdan
12 Ocak 2016 Salı
Alice Paul
20. yüzyıl kadın aktivisti.
Ama çok önemli olaylara
ve olgulara imza atmış kadınlardan
biri..
Amerikalı kadınların gerek
politika alanında, gerekse iş dünyasındaki başarıları, günümüzden neredeyse 100 yıl önce en basit siyasi hak için, oy
verme hakkı için savaşan kadınların çabalarına dayanıyor.
Alice Paul ve diğer emeği geçen kadınların büyük bir savaş
vererek kazanmayı başardığı hakların
destansı öyküsünü burada anlatacak değilim. Zaten bunu başaramam. Ne o bilmediğim
koşulları aktarabilirim, ne
de o yiğit kadınların maruz kaldığı
davranışları. Bunların hiç birini gerçekçi olarak yansıtamam. Zaten bu güçlü
kişilikli mücadeleci kadını Amerika’nın
siyasi tarihine olan merakım yüzünden tanımadım. Bazı çıkarımlar yapmamız
gereken çok önemli bir konuyu araştırırken rastladım adına.
Konu: Kadınlara oy hakkı verilmesi.
Yine de eminim
bu hatun kişiyi ve arkadaşlarının
verdiği büyük mücadelenin ayrıntılarını merak
edenler olacaktır. Şu kadarını söyleyeyim; filmlere, dizilere konu olabilecek kadar ilginç ve zorlu bir süreç. O halde
buraya göz atabilirler: http://www.biography.com/people/alice-paul-9435021#synopsis
Ve buraya:
http://www.alicepaul.org/who-was-alice-paul/
Ve buraya:
http://www.alicepaul.org/who-was-alice-paul/
Araştırmayı derinleştirsem,
bugün demokrasinin beşiği gibi iddialı
tanımlamalarla kendilerini ifade eden, kadın hakları, insan hakları vs lkonularında ahkam kesen pek çok batılı ülkede benzer savaşların verildiğinden eminim. Konu: Kadınlara seçme ve seçilme hakkı ve
Ne kadar şanslıyız ki Türk Kadını
olarak onlardan daha kolay kavuştuk bu
hakka. Ne var ki, kolay kazanılan
hakların ve değerlerin kıymeti
bilinmiyor. İşte sözünü ettiğim çıkarım bu. Son anda eklemeden
edemeyeceğim, Atatürk’e dil uzatanlar biraz daha geniş açıdan değerlendirsinler
durumlarını.
Biraz daha diyorsanız: Buraya da göz atabilirsiniz
Etiketler:
İlgimi Çekenler,
İz Bırakanlar,
Mustafa Kemal Atatürk,
Yakın Tarih,
Yaşamdan.
8 Ocak 2016 Cuma
Bir Can Kurtarmak Ne Büyük Mutluluk!
Günlerdir süren yağmurlardan sonra hava açınca Badem'le yürüyüş için ormana gittik. Paşa da bize katıldı.
Tam bu çalılıkların olduğu yere gelince orada keçileri gördük. Sürüyü otlatan iki çoban kadın, her yürüyüşe çıktığımda karşılaştığım, selamlaşıp küçücük sohbetler yaptığım insanlardı ama bu kez belli ki bir terslik vardı. Telaşlı telaşlı konuşuyorlar, ne yapacaklarını bilmez durumda panik içinde sağa sola koşuşuyorlardı..
Meğer keçilerden biri, çalılıkların arasında, bu Romalılardan kalan kuyuya düşmüş. Bu kuyu onbeş metre derinliğinde bir zeytinyağı kuyusuymuş. Zavallı hayvan öyle bir meliyordu ki, içim parçalandı. ''Acaba bir yeri kırıldı mı? Kuyuda yağmur suyu var mı?' gibi sorular uçuştu kafamda.
Her şeyden önce keçinin kuyudan çıkartılması gerekiyordu. Derhal itfaiyeyi arayıp durumu anlattım. Kurtarma ekibi oldukça kısa bir sürede bize ulaştı.
Bizim Paşa da merakla etrafı kolaçan ediyor:)
Bu arada ben kuyunun başında keçi ile konuşuyorum: ''Canım, güzelim, şimdi seni kurtaracaklar, bekle kızım, sabırlı ol bi tanem!'' gibi sözler ediyorum. Çoban hanımlar keçilerine üzülseler de benim bu sözlerime epeyce güldüler:))
Kuyudaki adam keçiyi iplerle bir güzel bağladı. Bu sırada keçi sürekli ağladı. Sonra özenle yukarıya çektiler.
Kuyudan çekilmesi anı
Nihayet keçi tamamen yukarıya alındı. Çok şükür ki sapasağlamdı:))
İpleri çözerken çoban hanımların sevincini görüyorsunuz
Keçi iplerden kurtulunca kurtarıcılarına dönüp şöyle bir baktı, sanki teşekkür eder gibi.
Ve ormana koştu:)) Kurtarma sonrası yaşadığım mutluluğu anlatamam.. Daha önce sayısını anımsayamayacağım kadar kedi ve köpek kurtarmalarında ya da tedavisinde emeğim geçmiştir ama ilk kez bir keçinin kurtarılmasında katkım oldu.
Şimdi sıra yıllar boyu üstü açık olan bu kuyular için neden hiç bir önlem alınmadığı konusunun araştırılmasında. Daha da önemlisi bir an önce kuyuların üzerinin kapattırılmasında. Çoban kadınların anlattığına göre yakınlarda bu kuyulardan üç dört tane varmış. Daha önce de keçilerin, hatta bir ineğin düştüğünü, kuratarılamadığını söyledi. Gerekli duyuruları yapacağım.
Etiketler:
Hayvan Sevgisi ve Hayvan Hakları,
Yaşamdan
1 Ocak 2016 Cuma
Begonvilli Ev'de Kış Halleri
Minik patililerle, konuksuz olarak sade bir yılbaşı akşamında henüz saat 22'de, yeni yılı karşılamadan uyunan ev Begonvilli Ev'dir:))
Kedi kızlar sıcak evin tadını böyle çıkarınca bizlerin de uykusu geldi. Ailece uyuduk:)
Ertesi sabah bir sürprizle karşılaştık. Bahçe hortumundan damlayan sular donmuş! Ilık geçen günlerden sonra birden soğuk bastırdı. Köpek kızlara birer tişört giydirdim. Bir yandan da merak ediyorum; bakalım giysilere tepkileri ne olacak diye.
Badem de sorun yok, hala tişörtü üzerinde.
Ama haylazım, canım Kurt Kız, tişörtünü bir gece giydi, sabah parçalamış.
Patiler bakar mısınız:))
Begonvilleri bu kış şansa bırakmak istemedim. Gece don olacağını öğrenince onları da eski çarşaflarla giydirdim.
Bir de kış sebzesi tarifimiz var:
Sevdiğimiz kış sebzelerinden karnabahar ve havuç, bol soğanla, zeytinyağında sotelendi. Biraz karabiber ve tuzla lezzetlendirilip haşlanmış, minik parçalar halindeki tavuk (ya da hindi) eti ile karıştırıldı. Rendelenmiş kaşar serpilip fırınlandı. Dileyen beşamel soslu olarak da yapabilir.
Begonvilli Ev'den şimdilik bu kadar. Esen kalın, sağlıklı olun..
Etiketler:
Antalya,
Bahçem,
Begonvilli Ev Halleri,
Hayvan Sevgisi,
Patili Dostlar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)