Ayrıca Minik aileye katıdıktan sonra benim farkındalığım arttı. Böylelikle sayısını anımsamadığım kadar sokak canına kol kanat gerip, onların beslenmeleri, sağlık sorunları ile ilgilendim. Bazılarını sokaklardan kurtardım.
Zaman zaman bu sayfalarda Minik'imden söz eder, onunla ilgili duygularımı aktarırdım. Yıllar önce şöyle yazmışım:
''Sevgili oğluşumun, Minik’imin kapkara, sevgi ile bakan gözlerine bakınca , onunla evimi paylaşmanın zorluklarının hiç ama hiç önemli olmadığını düşünüyorum. Terliklerimi parçalaması, neden yalnız bırakıyorsunuz diye, yatağıma, yastığıma protesto çişlerini yapışı, aylarca taksitini ödediğim yatağımın bazasını parçalaması, hiç ama hiç zoruma gitmiyor. Çünkü, onu bizimle yaşaması için biz getirdik, onun seçme şansı yoktu. Yine de bize sonsuz sevgisini, sadakatini verdi. Konuşamadığı halde, bakışları ile, davranışları ile inanılmaz güzellikler yaşattı. Bir iki olumsuzluk yaşadık diye nasıl ondan vaz geçeriz? Senin için yaptıklarımız sana az bile benim güzel oğluşum. Hastalıklarında eşimle sabaha dek başını beklemelerimiz, senin için yapabildiğimiz her şey ama her şey sonuna dek helal olsun. Keşke tüm can dostlarını seven koruyan gözeten aileleri olsa. Keşke insanlar, sokakta yaşayanlara, barınaklarda mutsuz ve yalvaran bakışlarla yardım isteyen canlara daha duyarlı olsalar ve keşke benim gibi yüreğinde hayvan sevgisi taşıyanlara, onları sokakta beslemeye çalışırken küçümseyen gözlerle bakıp, ‘’bunları başımıza bela ediyorsunuz’’ gibi saçma sözler söyleyerek moralimizi bozmasalar. UNUTMAYALIM Kİ; DÜNYA YALNIZCA İNSANLARA AİT DEĞİL ! ''