30 Haziran 2012 Cumartesi
Yeni Tığişi Koleksiyonumuz
Diğer bloğum''crochet at Begonvilliev'de yeni tığ işi koleksiyonumuza resim ekleyebilirsiniz. Eklediğiniz resme tıklanınca sizin sayfanız görüntülenecektir.
Bunun için ''Add your link'' yazısını tıklayıp gerekli alanları doldurmanız yeterli.
The most beautiful crochet work!
Bunun için ''Add your link'' yazısını tıklayıp gerekli alanları doldurmanız yeterli.
Etiketler:
Diğer bloglarım
28 Haziran 2012 Perşembe
Bir Çocuğun Hayvanat Bahçesi Müdürlüğü'ne Yazdığı Mektup
BİR ÇOCUĞUN HAYVANAT BAHÇESİ MÜDÜRLÜĞÜ'NE YAZDIĞI MEKTUP :
"Hayvanat Bahçeniz bir hapishane.
Kafesleriniz çok küçük.
Kaplan ağlıyordu.
Ziyaretimden nefret ettim."
ÇOCUK HAKLI.. ÇOCUĞUNU HAYVANAT BAHÇESİNE GÖTÜREN ANNE BABALARDAN DAHA AKILLI..
Sanılanın aksine hayvanat bahçesi ziyaretleri çocukları olumsuz yönde etkilemektedir. Çocuklar gördükleri manzara karşısında akıllarında ilk olarak bulundurdukları şey farklı türlerin bir arada sorunsuz yaşayabileceğidir. Bir aslanın doğası ile bir penguenin doğasını aynı şekilde göstererek ne derece çocuklara doğru eğitim verilebilir orası tartışılır. Çocukların içsel dünyasını allak bullak eden hayvanat bahçelerinde daracık hayatlar süren o muhteşem hayvanlara yapılan eziyet ve yaşamsal hakaretlerin bir an önce bitmesini diliyoruz.
Kaynak:facebook.com
Etiketler:
Hayvan Hakları,
Hayvan Sevgisi ve Hayvan Hakları
Lydia Datsenko'nun Harika Natürmortları
Ukraynalı realist ressam Lydia Datsenko harikulade natürmortları ile tanınıyor.
Kompozisyonun içerisinde çok sevdiğim ''beyaz iş''görüntüleri olanları seçtim.
Kompozisyonun içerisinde çok sevdiğim ''beyaz iş''görüntüleri olanları seçtim.
Etiketler:
Resim Sanatı
27 Haziran 2012 Çarşamba
25 Haziran 2012 Pazartesi
Bir davetiye
Etiketler:
Antalya,
Sosyal Etkinlikler
Şöhretin Küskün Çocuklarından Biri SYD BARRETT
Şöhret olma uğruna neler yaşamaktadır pek çok kimse.
Bunların pek çoğunun yarı yollarda kalıp yok olup gitme öykülerinden haberimiz bile yoktur eminim. Kim bilir ne umutlar sönüp gitmiştir bu yollarda. Yalnızca umutlar mıdır sönüp giden? Belki de yaşamlar yok olmuş, hala da yok olmakta.. Geri dönülmez çıkmazlar yutup gitmektedir pek çok şöhret tutkununu. Bu yalnızca bizde değil tüm dünyada böyle.. Zorlu bir yoldur tanınmışlık yolu. Hatta en kolay kazanılanı bile ne acılar, ne korkular barındırır kim bilir.. Başaranların bir anda yerle bir olması hiç de şaşırtıcı değildir.
Bir de büyük şöhret olup da bunu elinin tersiyle iten, sıradan bir insan olarak yaşamayı seçen insanlar var. Benim ilk aklıma gelenlerden biri SYD BARRETT. Benim gibi yaşı epeyce! olanlar iyi bilirler Syd'in öyküsünü.
Efsanevi grup Pink Floyd'un kurucularındandır kendisi. Ama öyle böyle değil, o yılların müziğine damgasını vurmuştur bu grup.
Syd Barrett, yaptığı işten tatmin olamadığı için gruptan ayrılmış. Önce solo kariyer şansını denemiş sonra başka bir grupla çalışmayı... Ama bir kaç denemeden sonra bunu da bırakıp, bir süre Londra'da bir otel odasında yaşamış. Parası bittiğinde de Londra'dan annesinin evine 50 millik yolu yürüyerek katettiği söylenir..
Syd Barrett, Cambridge'deki evinde inziva hayatı sürdürüyordu ve resim yapmaya devam ediyordu. 7 Temmuz 2006 günü 60 yaşında iken, Cambridge'deki evinde pankreas kanseri sonucu hayatını kaybetti.
Her şey bu kadar basit değil tabii ki ; özellikle müzikten kopuş süreci ilginç ayrıntılarla dolu.. Merak edip araştırdım. Siz de meraklılardansanız buyrun:
http://youtu.be/CX4ntG1Ks9s
Bunların pek çoğunun yarı yollarda kalıp yok olup gitme öykülerinden haberimiz bile yoktur eminim. Kim bilir ne umutlar sönüp gitmiştir bu yollarda. Yalnızca umutlar mıdır sönüp giden? Belki de yaşamlar yok olmuş, hala da yok olmakta.. Geri dönülmez çıkmazlar yutup gitmektedir pek çok şöhret tutkununu. Bu yalnızca bizde değil tüm dünyada böyle.. Zorlu bir yoldur tanınmışlık yolu. Hatta en kolay kazanılanı bile ne acılar, ne korkular barındırır kim bilir.. Başaranların bir anda yerle bir olması hiç de şaşırtıcı değildir.
Bir de büyük şöhret olup da bunu elinin tersiyle iten, sıradan bir insan olarak yaşamayı seçen insanlar var. Benim ilk aklıma gelenlerden biri SYD BARRETT. Benim gibi yaşı epeyce! olanlar iyi bilirler Syd'in öyküsünü.
Efsanevi grup Pink Floyd'un kurucularındandır kendisi. Ama öyle böyle değil, o yılların müziğine damgasını vurmuştur bu grup.
Syd Barrett, yaptığı işten tatmin olamadığı için gruptan ayrılmış. Önce solo kariyer şansını denemiş sonra başka bir grupla çalışmayı... Ama bir kaç denemeden sonra bunu da bırakıp, bir süre Londra'da bir otel odasında yaşamış. Parası bittiğinde de Londra'dan annesinin evine 50 millik yolu yürüyerek katettiği söylenir..
Syd Barrett, Cambridge'deki evinde inziva hayatı sürdürüyordu ve resim yapmaya devam ediyordu. 7 Temmuz 2006 günü 60 yaşında iken, Cambridge'deki evinde pankreas kanseri sonucu hayatını kaybetti.
Her şey bu kadar basit değil tabii ki ; özellikle müzikten kopuş süreci ilginç ayrıntılarla dolu.. Merak edip araştırdım. Siz de meraklılardansanız buyrun:
Syd Barrett - Vikipedi
tr.wikipedia.org/wiki/Syd_Barretthttp://youtu.be/CX4ntG1Ks9s
Etiketler:
İz Bırakanlar,
Müzik
24 Haziran 2012 Pazar
Mini Foto Roman
Güzel yürekli Boncukçu'mun bu mini resimli romanını (yaşanmış ve yaşanmakta) mutlaka okuyun!!!
Etiketler:
Hayvan Sevgisi ve Hayvan Hakları,
Yaşamdan
23 Haziran 2012 Cumartesi
21 Haziran 2012 Perşembe
19 Haziran 2012 Salı
Badem'in yürek burkan hikayesi
Onların çileleri hiç bitmiyor nedense.
Çok azı sevilip bakılıyor, korunup gözetiliyor. Pek çoğu da çile içinde kısacık yaşamlarını sürdürüyorlar.
Badem 20 aylık dünya güzeli bir köpekcik. Kısırlaştırılmış bir kız. Bakışlarının derinliğini, güzelliğini anlatamam. Çok da iyi huylu, sevgi delisi ve terbiyeli...Hikayesi sokakta başladı, henüz bir iki aylıkken sevgili arkadaşım melek kalpli Yasemin Hanım sokakta kötü koşullarda bulup aldı Badem'i. Daha doğrusu almak zorunda kaldı, çünkü sokakta yaşayamayacak kadar kötü durumdaydı.
Ne var ki, Yasemin Hanım'ın yine merhameti ve hayvan sevgisi nedeni ile daha önce sahiplenmek zorunda kaldığı üç köpeği daha vardı. Kızları ile birlikte yaşadıkları apartman dairesinde komşularını rahatsız etmemek için gösterdikleri çabayı ve özeni çok iyi biliyorum. Yine de küçük apartman dairesinde dört köpekle yaşamaları, dikkat çekmelerine neden oldu. Özellikle hayvanları sevmeyen komşuları tarafından hedef haline geldiler. Çektikleri sıkıntılar anlatmakla bitmez. Sonunda mahkemelik oldular. Aşırı baskılardan bunalınca Badem'i ve Minnoş'u bir tanıdıklarına geçici olmak kaydı ile emanet ettiler. Ancak o kişi de iş nedeni ile başka bir kente gidince köpekcikler üçüncü kişilerin eline kalmış. Ayrıntılara girmeyeceğim ama şu an özellikle Badem'in içinde bulunduğu koşullardan kurtarılması gerekiyor. Yasemin Hanım son derece üzgün, çaresizlikten moral olarak tükenmiş durumda.
Bu canları, özellikle fiziksel olarak daha kötü durumda olan Badem'i acil olarak içinde bulunduğu durumdan kurtarmamız gerekiyor. Gerçek hayvanseverler!! Lütfen sesimizi duyun ve bu canları kurtarmamıza yardım edin. O güzel gözlerin yeniden ışıl ışıl parlaması için onları sahiplenecek birileri olmalı. Bu kişiler siz ya da yakınlarınız olabilir. Umudumuz olur musunuz?
Yer:Antalya
İletişim için:05069265336 Not:Lütfen gerçekten çözüm olabilecekler arasın!
Çok azı sevilip bakılıyor, korunup gözetiliyor. Pek çoğu da çile içinde kısacık yaşamlarını sürdürüyorlar.
Badem 20 aylık dünya güzeli bir köpekcik. Kısırlaştırılmış bir kız. Bakışlarının derinliğini, güzelliğini anlatamam. Çok da iyi huylu, sevgi delisi ve terbiyeli...Hikayesi sokakta başladı, henüz bir iki aylıkken sevgili arkadaşım melek kalpli Yasemin Hanım sokakta kötü koşullarda bulup aldı Badem'i. Daha doğrusu almak zorunda kaldı, çünkü sokakta yaşayamayacak kadar kötü durumdaydı.
Ne var ki, Yasemin Hanım'ın yine merhameti ve hayvan sevgisi nedeni ile daha önce sahiplenmek zorunda kaldığı üç köpeği daha vardı. Kızları ile birlikte yaşadıkları apartman dairesinde komşularını rahatsız etmemek için gösterdikleri çabayı ve özeni çok iyi biliyorum. Yine de küçük apartman dairesinde dört köpekle yaşamaları, dikkat çekmelerine neden oldu. Özellikle hayvanları sevmeyen komşuları tarafından hedef haline geldiler. Çektikleri sıkıntılar anlatmakla bitmez. Sonunda mahkemelik oldular. Aşırı baskılardan bunalınca Badem'i ve Minnoş'u bir tanıdıklarına geçici olmak kaydı ile emanet ettiler. Ancak o kişi de iş nedeni ile başka bir kente gidince köpekcikler üçüncü kişilerin eline kalmış. Ayrıntılara girmeyeceğim ama şu an özellikle Badem'in içinde bulunduğu koşullardan kurtarılması gerekiyor. Yasemin Hanım son derece üzgün, çaresizlikten moral olarak tükenmiş durumda.
Bu canları, özellikle fiziksel olarak daha kötü durumda olan Badem'i acil olarak içinde bulunduğu durumdan kurtarmamız gerekiyor. Gerçek hayvanseverler!! Lütfen sesimizi duyun ve bu canları kurtarmamıza yardım edin. O güzel gözlerin yeniden ışıl ışıl parlaması için onları sahiplenecek birileri olmalı. Bu kişiler siz ya da yakınlarınız olabilir. Umudumuz olur musunuz?
Yer:Antalya
İletişim için:05069265336 Not:Lütfen gerçekten çözüm olabilecekler arasın!
Etiketler:
Hayvan Sevgisi ve Hayvan Hakları
18 Haziran 2012 Pazartesi
Günaydınlar! Güne gülümseyerek başlamaya ne dersiniz?
Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme
adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava
içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta
teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı,
yolladı. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her
öğlen yemek yediği lokantada garson kıza yüklü bir bahşiş
bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu.
Aksam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her
zaman köşe basında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı.
Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki. İki gündür boğazından
aşağı lokma geçmemişti. Karnını ilk defa doyurduktan sonra,
bir apartman bodrumundaki tek odasının yolunu ıslık çalarak
tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titresen köpek
yavrusunu görünce, kucağına alıverdi. Küçük köpek gecenin
soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha
kadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar
sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle
bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra
bütün apartman halkı. Anneler, babalar dumandan boğulmak
üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar.
Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile maliyeti olmayan
bir TEBESSÜMSÜN sonucuydu.
Etiketler:
Yaşamdan
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)