Öncelikle söyliyeyim ki, biraz emek isteyen ama son derece zevkli bir iş. Küçük de olsa bir bahçesi olanlar mutlaka denemeli. Benim gibi hiç deneyimi olmayan acemi bir bahçıvan iseniz, başlangıçtan itibaren araştırmalı, iyi gözlemlemeli, başkalarının deneyimlerinden yararlanmayı bilmelisiniz. İşte bunun için ben de öğrendiklerimi artısı ile, eksisi ile paylaşmak istedim.
Şimdi gerekli motivasyonu sağlamak için kısaca sebze yetiştirme nedenlerimi açıklayayım:
İlk neden tabii ki taptaze, hormonsuz, kimyasal ilaçsız, lezzetli gerçek sebzeler yiyebilmek. Burada manav ya da pazar olmayışı da diğer nedenim.
Çevremde sebze meyve yetiştiren aileler var ama bahçelerinde gördükleri en ufak sorun karşısında önerilen miktarların çok çok üstünde tarım ilacı kullanıyorlar. Komşularıma bunun yanlış olduğunu defalarca söyledim ama şehirden gelmiş, tarım konusunda hiç bir deneyimi olmayan bu kadının sözleri hiç önemsenmedi. İlk geldiğim günlerde komşulardan sebze meyve satın alıyordum, artık bundan vazgeçtim.
Küçük bahçemde kendi ihtiyaçlarımıza yetecek kadar sebze meyve yetiştirme fikri, Pinterest'te bol bol gördüğüm uygulamalara ait fotoğraflarla pekişti. Yetiştiricilerin çoğu bu işi hobi olarak yapan yabancı ev hanımlarıydı. Ben de yapabilirim diye düşündüm. Geçen yıl, bahçe düzenlemede çok yardımını gördüğüm bahçıvanımızın rehberliğinde biraz domates, patlıcan, biber, fasulye yetiştirmiştik. Onunla da fikir ayrılıklarımız olmadı değil. Örneğin ot öldürücü ilaç kullanmak isteyince ben karşı çıktım. Sebze ve meyvelere ilaç atma konusunda komşular kadar olmasa da o da fazla istekliydi. Ayrıca sebze meyve, hatta çiçek seçiminde bana söz hakkı vermek istemiyordu. Her neyse, benden iyi bildiği kesin diye fazla karışmadım işlerine. Geçen yıl bahçıvanın getirdiği hazır fideleri kullandık. Ancak domatesler kalın kabuklu ve lezzetsiz oldu. Biberler iyiydi.
Bu yıl biraz daha titiz davranıp en lezzetli ürünler için araştırma yaptım.
Öncelikle fidelerimi iyi cins tohumdan kendim elde etmeliydim.
Garantili tohum satan bir sanal marketten buraya uygun dört beş tür domates tohumu seçtim.
Viyol ve çimlendirme torfu da satın alıp firmanın web sayfasından yöninergeleri izleme yolu ile garajda tohumları çimlendirdim. Ayrıca paketlerde nasıl fide elde edileceği yazıyor. Fideler yeteri kadar büyüyünce tüm talimatlara uyarak güneş gören bir yere, fideleri diktim. Bu arada ihtiyacımdan fazla fidem olmuştu. Bunları tanıdıklara dağıttım. Dikim işleminden önce toprağın bellenip çiftlik gübresi ile zenginleştirilmesi gerekiyor. yaklaşık 12 fidelik alanı nasıl bellediğimi anlatsam gülersiniz halime ama yaptım bir şekilde. Fide aralıkları, sulama talimatları, çapalama işlemlerinin nasıl yapılacağı burada: Domates Yetiştirme
Ayrıca saksılara da fide diktim. Ancak saksılarda çok da iyi sonuç alınmıyor.
Püf noktası: Zirai ilaç kullanmama kararım doğrultusunda, yerli yabancı bir çok meraklının önerdiği kadife çiçeklerini ve fesleğenleri domateslerin arasına diktim. Bunlar zararlı böcekleri kovuyor.
Ayrıca yabancı bloglardan öğrendiğim İngiliz tuzu, yumurta kabuğu uygulamalarını da ihmal etmedim. İngiliz tuzunu, beş litre suya iki çorba kaşığı olacak şekilde karıştırıp dört beş haftada bir domates fidelerinin dibine azar azar döktüm. Bazen de yapraklarına püskürttüm. Yumurta kabuklarını biriktirip ezerek fidelerin toprağına karıştırdım. Bahçemde en güzel yetişen domatesler : Altın Sırık, Gerçek Pembe Domates, Akordiyon Domates, İpotek Kaldıran Lifter Domates türleri oldu. Saksı için satın aldığım Red Robin domatesler bolca meyve verdi ama nedense sonradan bitki sağlıksız bir görünüm aldı.
Veee, işte sonuç:
Önümüzdeki sezona ''ben de denemeliyim'' diyenlere, ''sakın vaz geçmeyin'' derim. Eğer domateslerimin tadına bakma şansınız olsaydı denemeye değer olduğunu görürdünüz. Tüm dostlara selamlar, sağlıcakla kalın.