Yıllar önce yazmıştım; yine aynen aktarıyorum içimi yakan bu konuyu. Zaten bu konularda duyarlı olan sevgili okurlarım, affedin. Sizleri üzmek istemem asla. Belki asıl okuması gereken birilerinin dikkatini çeker de, bir düşünür diye bu çabam.
Her yıl, tatil sezonunda ve özellikle tatilin bitiminde, yazlık beldelerimizde bir trajedi yaşanır. Başlangıçta mutluluk tabloları sergilenir; yazlıkçı aileler neşe içinde gelip yerleşirler yazlıklarına. Yanlarında çoğu kez okul döneminde söz verildiği için evin çocuğuna ya da çocuklarına hediye olarak alınmış bir köpek yavrusu vardır. Çocuklar için canlı oyuncaktır ve bir de yazlığın aksesuarıdır sanki köpekçik. Oyunlar oynanır, bahçe olduğu için pek sorun da yaşanmaz tuvaletle ilgili. Çocukların beğenip yemediği ya da sofradan artan yiyeceklerle karnı da doyar.
Bu arada köpekcik gelişip büyür ve sahiplerine çok güçlü bağlarla bağlanır. Öyle ki onlar denizdeyken gözünü kırpmadan bekler sahilde. Canını verecek kadar sadık bir hayvandır çünkü o ve bu özelliği genlerinde vardır.
Derken günler geçer, minik yavru neredeyse yetişkin bir köpek olmuştur ama her güzel şey gibi yaz günleri de biter ve okulların açılması yaklaşır. Ailenin arada bir aklına gelir: ''Bu köpek ne olacak? Kocaman oldu üstelik. Eve dönünce ne yapacağız biz bununla?'' diye.. Oysa bu sorular en başta sorulmalıydı öyle değil mi?
Ve anlar da hayvancık bir şeylerin ters gittiğini ama anlatamaz ki derdini...
Nasıl bir mutsuzluktur o istenmediğini anlamak; bilir misiniz?
Ve aile artık toparlanır, yollara düşmenin zamanı gelmiştir..Yaz boyunca çocuklarına arkadaşlık eden, sevgiyi ve sadakati öğreten köpeği bırakacaklardır, çare yoktur onlara göre.. Aile için çok da önemli değil bu durum tabii ki; evet biraz üzülür gibi olsalar da sonuçta bir köpektir işte...
Köpekcik bakar kalır gidenlerin ardından. Kafası iyice karışmıştır üstelik.
Nasıl karışmasın aklı? O canını verecek kadar bağlıdır artık sahiplerine ve yapayalnız bırakılacaktır sokaklara.
Ağlarcasına sesler çıkarıp otomobilin ardından koşmayı bile dener ama boşunadır çabaları. Artık o, yalnızca bir tatil döneminde ailesi olduğunu sanan bir sokak köpeğidir.
Bir lokma yiyecek için dolaşmak zorundadır. Zaten kısa tatil döneminde aşıları da yaptırılmadığı için hastalıklara açık korunmasız bir canlıdır.
Nasıl olsa onlardan çok var. Seneye yaza bir tane daha bulurlar
Bu trajedi her yıl yazlık beldelerimizde yaşanıyor. Hiç bir abartı yok, burada anlatılanlar az bile. Yazlıkçıların rağbet ettiği bir beldede yaşadığım için yıllardır bu olayların tanığıyım. Zavallı hayvanların sonu çok kötü oluyor. Çoğu belediyelerce zehirleniyor. Bir kısmı da açlıktan, hastalıktan ölüyor zaten.
BÖYLE ACIMASIZCA DAVRANANLARA BİR ÇİFT SÖZÜMÜZ VAR ELBETTE. ''İNSAF!'' DİYORUZ VE O CANLARI DÜŞÜNMÜYORSANIZ ŞUNU DÜŞÜNÜN; ÇOCUKLARINIZA NASIL BİR HAYAT DERSİ VERDİĞİNİZİN VE ONLARA NASIL KÖTÜ ÖRNEK OLDUĞUNUZUN FARKINDA MISINIZ?
Evet,onların da bir can olduğu hiçbir zaman unutulmamalı. Gerçekten de duyarlı yüreklere seslenen bir yazı olmuş ama asıl bır şeyler alması gerekenler bu durumu önemsemeyenler.
YanıtlaSilYine de elimizden geleni yapacağız.Umursamayanların az da olsa rahatsızlık duymaları için..Çok üzgünüm çok!
SilKesinlikle çok doğru anlattıkların ne yazık ki bir çok insandan daha da insan olan bu canları bir eşya bir oyuncak gibi görmekten vazgeçemiyoruz. insanın nasıl vicdanı elverir evinde nasıl rahat uyur anlamak mümkün değil...
YanıtlaSilBize göre öyle, anlamak mümkün değil.. Ama insan dediğimiz türün bazı mensuplarında vicdan kavramı yok ne yazık ki.
Silah maalesef Bodrum da da sezon bittiğinde oskaklar atılmış canlarla doluyor, yetişemiyoruz artık
YanıtlaSilHemen hemen tüm tatil beldeleri böyle. En acısı da buralarda belediyeler toplu katliamları çözüm olarak görüyor.
SilBir canlı sahiplenmek çok büyük sorumluluk gerektiriyor. Ne yazık ki insanlar bunu anlamıyor. Benim kızım da her yıl kedi, köpek ister. Ben de çok severim. Ama ne yazık ki küçük bir apartman dairesinde yaşıyorum. Bir hayvan sahiplenip, onu bu ortamda mutsuz etmeye hakkım olmadığını düşünüyorum. Bu neden kızımla ikimiz, hayvan sevgimizi komşumun köpeğini severek gideriyoruz. İnsanların duyarlı olmalarını umarak, sevgilerimi yolluyorum.
YanıtlaSilHiç kimse uzun vadeli olarak bakamayacağı bir canı almamalı. Yanımızdaki evin sahipleri sadece yazları geliyorlar.Başlarda sempati duyduğum bu insanlar üç kedi, bir anne ve dokuz yavrusu ile toplam 10 köpek telef ettiler. Bir süre bakıp sonra nerelere götürüp attılar ise yok oldu hayvanlar. Orada oldukları sürece iki şımarık kızın oyuncağı oldular. Makyaj bile yaptılar hayvanlara. Defalarca uyardım, anneleri bana ters yanıtlar verdi. Şimdi o insanlardan nefret ediyorum. Bu insanlarda vicdan var mı diye sorgulamak anlamsız.
Silismetciğim...her yaz sonu canım hayvanlar sokaklarda.....gerçekten duyarlı olalım.emel.
YanıtlaSilAh canım, çok dertliyim bu konuda...
SilÖğretmenim buralar da öyle. Geçen gün kirden kararmış, dolaşmış tüyleri olan bir terrier gördüm. Yanına yaklaştırmıyor çok hırçındı. Yiyecek bir şeyler koydum; yaklaşmadı, kaçtı. Taksicinin biri onu bir yazlıkçının terk ettiğini bu sokaktan ayrılmadığını söyledi. Mahvoldum. Aklım onda kalmıştı birkaç gün sonra yeniden gittim. Civarda dolaştım yoktu. Taksicilere sordum. "Koçtaş'ın oradadır." dediler. Gittiğimde gördüğüm manzara karşısında çok şaşırdım. O kirli köpek yıkanmış, tüyleri kesilmişti. Koçtaş'ın önünde bir köpek kulübesine yerleşmişti. Güvenlik ile konuştum. Mağaza müdürünün sahiplendiğini, köpeğin artık Koçtaş'ta kalacağını söyledi. Sevinçten havalara uçtum. Birilerinin vicdansızlığını, başkaları kapatmaya çalışıyorlar. İyi ki varlar.
YanıtlaSilO köpek için çok sevindim.. Keşke hepsi böyle şanslı olsalar. Bu tür iş yerleri benim favorimdir. İlla ki alışveriş ederim böyle yerlerden.
Sil:((( o bakışlar beni mahvediyor , bunu yapan insanlar kesinlikle cezalandırılmalı
YanıtlaSilAmacım sizleri üzmek değil. Hep birlikte belki biraz farkındalık yaratabiliriz. Sosyal ağlarda paylaşılması iyi olur.
SilO kadar üzülüyorum ki bu duruma.Nasıl böyle vicdansız olabiliyor insanlar anlayamıyorum.Sokaktaki köpeklerin bakışları zaten beni mahfediyor. Öyle güzel anlatıyor ki bakışları durumu anlayabilene:(
YanıtlaSilAsıl üzülmesi gerekenler üzülmüyor. Biz ve bizim gibiler mahvoluyor.
SilBende çok istiyorum kedi evlat edinmek ama kendime güvenemiyorum.Ölene kadar bakamayacağın çocuğu doğurur musun? Hayır tabi ki... Evlat ile bir mi o diyen olacaktır.Evet tabi ki o da bir can.Geçen ınstagram da bir maymun iştahlı bayan yavru kedisi büyümüş, eskisi kadar beğeni almıyor diye kediyi kapı dışarı edip yeni bir yavru kedi alacak diye haber okumuştum ve kaç gündür sinir oluyorum.Hem o kadına hem de masum yavruların alet edilmesine beğeni veren takipçilere...Çok vicdansızlar gerçekten çok...
YanıtlaSilCanım Sevtap,işte o kadın gibi duygusuz pek çok insan var. Bütün dünyaları sanal veya gerçek, beğeni üzerine kurulu. Oysa dünyalarımız sevgi üzerine kurulu olmalı. O zaman hiç bir canlı zarar görmez öyle değil mi. Sevgiler, selamlar..
Sil