Geçtiğimiz günlerde sevdiğimiz, paylaşımlarını zevkle izlediğimiz bir bloggeri, sevgili Cihan'ı kaybettik. Hiç karşılaşmadığım, sesini bile duymadığım bu insanın artık yaşamıyor olması beni derinden etkiledi. Pek çok blog dostu da benimle aynı duyguları yaşadı. Oysa her an benzeri acıları yaşayabiliyoruz. Şu işe bakın; ben bu satırları yazıyorken Tv'den Zeki Alasya'nın ölüm haberini aldım. İşte hayat böyle bir şey..
En yakınlarımızı kaybedebileceğimiz gibi, kendimiz de en beklenmedik zamanda yaşama veda edebiliriz. Bu gerçekle bir kez daha yüzleşmiş olduk. Sürekli ölümü düşünerek yaşamak çok saçma, çok anlamsız dahası, sağlıklı olmayan bir şey.
Yine de; tesadüfen okuduğum bir yazı üzerinde biraz daha fazla düşündüm.
Farklı kültürden bir kadın, Amerikalı bir ev kadını ölümünden bir süre önce kaleme almış. Emma Bombeck. Üstelik bu yazı bloglarda, gazetelerin magazin eklerinde çokça paylaşılmış. Popülist ve paylaşanı pek bi bilmiş gibi gösterse de içeriği anlamlı olan bu yazıyı paylaşıyorum. Belki başka birileri için de anlamlı olur ve işe yarar..
Erma Bombeck - Wikipedia, the free encyclopedia
''Hayatımı yeniden yaşayabilseydim eğer;
Hastayken yatağa girer dinlenirdim.
Ben olmadığım zaman her şey
kötüye gidecek diye düşünmezdim.. Gül şeklindeki pembe mumu saklamaz yakardım..
Daha az konuşur, ama daha çok dinlerdim..
Yerler kirlense, masa örtüm lekelense bile daha çok arkadaşımı akşam yemeğine davet ederdim.. Oturma odasında TV seyrederken, patlamış mısır yer. Yerler leke olacak diye korkmazdım.. Bana gençliğini anlatmaya çalışan dedeme daha çok vakit ayırırdım.. Kocamın sorumluluklarını daha çok paylaşırdım.. Saçım bozulmasın diye, arabanın camının açılmasını önlemezdim.. Eteğimin lekelenmesine aldırmadan çimlere otururdum..
TV seyrederken daha az, hayata bakarken daha çok ağlar ve gülerdim.. Ömür boyu garantilidir denilen hiçbir şeyi satın almazdım.. Hamileliğimin bir an önce sona erip, doğum yapmayı dilemek yerine, hamile olduğum her anın tadını çıkarır ve içimde bir canlı yaratmanın ne kadar harika olduğunu fark ederdim.. Bu o kadar nadir bir olay ki.. Mucize gibi bir şey.. Çocuklarım beni öpmek istediklerinde, asla “Önce git ellerini yüzünü yıka” demezdim.. Onlara daha çok “seni seviyorum”, ondan da daha çok “özür dilerim” derdim.. Ama başka bir hayat verilseydi en çok yapacağım şey; her dakikasını değerlendirmek olurdu.. Dikkatle bak.. Gerçekten gör.. Yaşa.. Vazgeçme..
Küçük şeyler için şikayet etmekten vazgeç..
Bana benzemeyenler, benden daha çok şeye sahip olanlar ve kimin ne yaptığı beni ilgilendirmezdi.. Bunun yerine, ilişkilerimi güçlendirmeye çalışırdım..
Sahip olduğunuz ruhsal, fiziksel ve duygusal her şey için
şükredin.. Tek bir hayatınız var ve bir gün sona eriyor..
Umarım her gününüzü değerlendirirsiniz..''
Bu tür yazıları paylaşmayı sevmem. Zaten hep bilip, doğru bulup da uygulamadığımız yaşama dair yol gösterici tavsiyelerle dolu yazılardır çoğu. Bu tavsiyeleri uygulayan ya da yapanı takdir ederim ama sadece dile getirenleri pek ciddiye almam. Ama kendime söz veriyorum, oldukça popülist gelen, fazlaca paylaşılan bu yazıdaki uyarıları dikkate alacağım.
Off çok uzun bir yazı oldu:( Eğer okuduysanız sabrınız için teşekkür ..
Not:Fotoğraftaki kişi, beş ay önce kaybettiğim sevgili resim öğretmenim Talat Bey'dir. Bu fotoğrafı Kuşadası'nda ben çekmiştim. Acısı hala taptaze. Işıklar içinde uyusun. Bu yazıyı çok sevdiğim, eşi Ayşe Abla için de paylaşıyorum.
Evet bende çok üzüldüm :( Yazdığınız yazı ne kadar güzel ne kadar anlamlı.. Her günü her anı her saniyeyi ölecekmiş gibi yaşamak lazım..
YanıtlaSilAslında anlatmak istediğim ölümü çok düşünerek yaşamamız gerektiği değil.Böyle anlaşıldı ise kesinlikle yanlış mesaj vermiş olurum. Hayatı dolu dolu yaşayalım ve her anın değerini bilelim, hiç bir şeyi ertelemeyelim. diye düşünüyorum. Sevgiler, selamlar.
Silcihan abla ben de de aynı etkiyi bıraktı.hatta yazmak istedim ama elim gitmedi,o derece:(
YanıtlaSilevet popülist olsa da defalarca başka zamanlarda okumuş da olsam,bu gün bu paylaşım benim içinde gerekliydi.
teşekkürler
Yaa, işte böyle sevgili Havva..Yaşam çok değerli.. Kiminki daha trajik, kiminki imrenilesi hiç belli olmuyor. Nasıl, ne zaman sonlanacağı da.
SilDefalarca okunmuş olduğunu tahmin ediyorum, yine de doğru zamanda bir kez daha okunmalı diye düşündüm. Sevgimle..
Talat öğretmenimize rahmet diliyorum.. cihan ablayı bende tanımadım ama haberi duyduğumda bi garip oldum.. yazılarını okuduğum fotoğraflarına baktığım boş zamanlar geldi aklıma.. hem birbirimize bakalım hemde boş zamanları değerlendirelim diye sarıldım işlerime.. hep blogu açıp onunla hiç tanımadığım cihan abla ile ilgili yazmak istiyorum ama paylaşımlar yapıyorum kendimce.. dağılmıştım toplanmaya çalışıyordum yine çatırdamaya başladım.. ölüm en acı ama en etkili ders sanırım bizler için.. tabi mesajı alabilene..
YanıtlaSilsevgiler..
Sevgili Nilgün Hanım, içinizden geleni yazın. Güzel izler bırakmış, üretken, örnek alınası insanlar için elbette üzülüp duygulanacağız. Onları sevgi ile anacağız. Bizden de sevgiler, selamlar..
Silbu yazıyı bir kez daha okumak ne iyi geldi! cihan abla hepimizi derinden etkiledi:( akşama kadar düşündüm durdum hayatı yaşamayı.. hiç tanımadığım biri ama çok tanıdığım birini kaybetmiş olmanın acısı gibiydi içimdeki..
YanıtlaSilöğretmenine de, çocukluğumun kahkahalarına vesile olan zeki alasya ya da Allahtan rahmet diliyorum..
sevgilerimle,
Aynı duyguları yaşıyoruz. Bizden de sevgiler..
SilBen, ani ölümlerden erken etkilendiğimden galiba, hep bunu düşünürüm, yarın olmayabilirim, hatta yanımdaki o en sevdiğimi daha kaç saat göreceğim bile belli değil. O yüzden, insanları bazen sıkma pahasına hep aynı şeyi anlatmaya çalışıyorum "anı yaşayın", hayat bir gün, o da bugün...
YanıtlaSilAma gerçeğin ta kendisi. Elbette takıntı haline getirelim demiyoruz ama anı yaşamanın önemi ve değeri ancak bunu düşününce belirginleşiyor.
SilZeki Alasya'yı duyunca çok şaşırdım ve üzüldüm. Ne yazık ki nur içinde yatsın demekten başka söz yok. Şahsi olarak tanışmasak bile aynı duyguları, düşünceleri hissettiğimiz insanları kaybetmek gerçekten üzücü oluyor. İnsanız sanki hiç ölmeyecekmişiz, hep başkalarına olacakmış gibi bi duygu var hepimizin içinde. Sanırım bu da hayata bağlı olmamızı gerektiren bi duygu. Yaşam iyisiyle kötüsüyle güzel. Belki de mücadele etmemiz yaşama daha sıkı sarılmamızı sağlıyor. Her şeyin geçici olduğunu da unutmamak gerek. Hiç değerini bilmediğimiz şey zaman sanırım. Sevgilerimle...
YanıtlaSilAh ben de çok üzüldüm. Yakın zamanda ölen kaçıncı sanatçı oldu:(( Haklısın elden bir şey gelmiyor dua etmekten başka. Söylediklerine katılıyorum. O duygu olmasa yaşam çok zor gelirdi ama her şeyin sonlu olduğunu da anımsatmalıyız kendimize. Ne garip değil mi; öleceğini bilerek yaşayan tek canlı türü insan . Demek ki oldukça güçlü bir yaşama arzumuz var. Evet, bence de zamanı iyi kullanmakta daha hassas olmalıyız. Bizden de sevgiler.
YanıtlaSilçok güzel bir yazı insanı adeta toparlanmaya davet ediyorhttp://yasmininrenklidunyasi.blogspot.com.tr/
YanıtlaSilSevgili Yasemin, ben bu yazıdan yola çıkarak kendime uygun bir şeyler yazıp yatağımın baş ucundaki çekmeceye koydum. Bazen yaşamın karmaşasına kapılınca okuyorum.
Silçok iyi fikir bende deneyeceğim canım önerin için teşekkürler
SilHiç sıkılmadan iki kez okudum güzel bir paylaşım olmuş. Gözlerimi kapatıp okuduklarımın kaçını uyguluyorum diye düşündüm; tabi acı bir gülümseme......:(
YanıtlaSilBundan sonra elimizden geldiğince uygulayalım.. Başarabiliriz:)
SilHer duyduğum ölüm haberi beni çok etkiliyor. Hele de tanıdığımız ya da kendisini görmediğimiz ama yakınlık duyduğumuz insanlar daha derinden etkiliyor. Cihan hanıma da üzüldüm. Sevenlerine sabırlar diliyorum. Paylaştığınız yazıyı kaç defa okudum saymadım ama bir defa daha okudum. Ne kadarını uygulayabiliyoruz bilmiyorum ama hayat çok kısa..Sevgiyle kalın Begonvilli ev..
YanıtlaSilTahmin ettim çok okunduğunu. Yine de arada bir okuyup gerçeklerle yüzleşmemiz lazım. Öyle değil mi.. Bizden de sevgiler..
Sil:(( Tüm uğurladıklarımız nurlar içinde olsunlar:(
YanıtlaSilAmin!
SilÜst üste ne kadar çok sanatçıyı kaybettik. Mekanları cennet olsun. Gerçekten düşündürücü bir yazı. Bazen gerçekten detaylarda boğulup hayatı kendimize zehir ediyoruz. Ben babamı kaybettikten sonra biraz daha yazıdaki gibi yaşamaya başladım. Sevgiler...
YanıtlaSilAh sormayın:(( Başınız sağ olsun. Ben de babamı yakın zamanda kaybettim. Ne büyük bir acı olduğunu biliyorum. Yaşadığımız her anın değerini bilmeliyiz. Ben de eskisi gibi aşırı titizlik yapmamaya çalışıyorum.Daa hoş görülü olmaya gayret ediyorum. Begonvilli Ev'den sevgiler.
SilTeşekkür ederim. Sizin de başınız sağolsun.
Sil