O sevgili varlıklar ne zamandır benim dünyamdalar?
Kedilerden söz ediyorum. Doğrusu kesin bilmiyorum. Çok küçüklüğümden beri
diyelim.. Anneannemin evinde değil de bahçesinde her zaman bir iki kedisi
olurdu. Sarman’ı ve Fatoş’u anımsıyorum. O zamanlar çocuk bilincimle özenle bakılmaları gerektiğini bilmiyordum.
Bunu çok sonraları öğrendim. Sözünü
ettiğim yıllarda insanlar kedi ve köpeklere çok özel bir ilgi göstermeseler
de, onlara nefret duymazlar ve
acımasızca da davranmazlardı. Kediler rahattı hatırladığım kadarı ile. Zaten
yaşam alanları da bugün olduğu gibi daraltılmamıştı. Trafik belası yoktu.
Bahçeden bahçeye atlayıp yaşayıp giderlerdi. Şimdi yaşam alanlarını ellerinden
alıp apartman denilen beton yığınlarını diktik. Kalan azıcık toprağı betonla kaplayıp otopark olarak kullanıyoruz. Ötemizde berimizde yaşamaya çalışanlar ise
sevilmiyor, istenmiyor. En az bizim kadar onlara da ait olan bu dünyada sinir küpü
bazı insanların kolay hedefi oldular. Ne hazindir ki, çileli ve kısa
yaşamlarının destekçisi olanlar da bu dışlanmadan nasibini aldılar. Oysa ki kedili yaşamı keşfedenler bilir, ne
sevgili varlıklardır. Onlar keyif ve
huzur kaynağıdır. En belirgin
özellikleri kafalarına göre takılmalarıdır.J Canları ne isterse onu yaparlar.
Örneğin sizin onu sevmek istemeniz
önemli değildir onlar için. Eğer onlar bu isteği duyarsa yaklaşırlar.
Buradaki incelik onların bir takım menfaatler için sevecen davranışlar
göstermemeleri. Keşke bu özellik
insanlarda da olsa da sahte sevgi pıtırcıkları deşifre olsalar, öyle değil
mi? Bu davranış biçimi onların bencil ve
nankör oldukları anlamına gelmez. Tam tersi,
hiç kimseye eyvallahlarının olmadığının göstergesidir. Bu da bana uyarJ Onların davranışlarına , duruşlarına en çok
yakışan sözcükler, asil, içten, sevimli, şirin, yaramaz, gururlu diye uzar
gider. Birbirlerinden çok farklı karakterde olduklarından içlerinde arsız
olanlar da yok değil hani. Bizim Nazmiş gibi. Kapıdan kovsan balkondan çıkar gelir.Yine de insanın arsızından iyidir onların
arsızlığı. Çok tatlıdırlar çoook.. İllaki, cins ya da çok güzel, renkli gözlü
uzun tüylü olmaları gerekmez. Çünkü her kedinin cezbedici tarafları vardır.
Sokaktan alınanlar bile eve müthiş uyumlu, harika dostlar olabilirler. Bakınız:
Jane ve Colette.
Jane'imColette'im
Onları sevmek öyle sağaltıcı, öyle doyumsuz bir duygu ki, bir kez hayatınıza girdilerse hiç onlarsız olamayacağınızı düşünürsünüz. Şu an bile biri minderinde kıvrılmış uyuklarken diğeri dizlerime tırmanmaya çalışıyor ve onları sevmeye doyamıyorum.
Biber'im
Anlayacağınız o mırıldanmalardan, miyavlardan uzak kalmama olanak yok. Bir anlamda hiç büyümeyecek çocuklarım var. Çünkü düzenli doyurup, temizlikleri ile, aşıları ve Tanrı korusun sağlık sorunları ile uğraşacağım ömrüm oldukça. Hem yalnız evimi paylaştıklarım için değil, tesadüflerle karşılaştıklarım ya da yanımda yakınımda bulundukları için, yardıma ve bakıma muhtaç olanlarla da ilgileneceğim. Bu hep böyle oldu, böyle olacak..
Pofuduk ve Yavruları
Bütçemi denkleştirmek için kıvranırken onların payı hep dokunulmaz olacak. Olası sürprizlere hep hazırlıklı olacağım.
Ellerimde, kollarımda hatta yüzümde hasta bir sokak kedisinin neden olduğu çizikler hep olacak.
Nazmiş(Geçen yıl bu günlerde zehirlemişlerdi, evde özel bakıma aldım, bu sırada bana çok tırmık attı:)
Soğuk gecelerde içim titreyecek, dışarıdakiler için. Ha, bir de evdeki tampon görevim hep sürecek; yaramaz çocuklarını korumaya alan anneler gibi. Suçlarını gizlemek için ne lazımsa yapacağım, evde huzur olsun diye. Tüm bunlara eyvallah! Çünkü ben iflah olmaz bir kedi aşığıyım. Ne edeyim, benim sevgim sınır, kural tanımıyor. Umarım sizlerin de yüreciğinizde bu sevgiye yer vardır. Çünkü ben bu sevgiyi tanımayanlar için üzülüyorum.
Çok güzel, sıcacık bir yazı olmuş. İçimdeki duygulara tercüman olmuşsunuz. Ben de düşünemiyorum kedisiz bir hayat. Huzur kelimesinin tarifi benim için "kedi mırıltısı" dır. Fotoğraflara da bayıldım. Özellikle Pofuduk ve yavrulara :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim:! Haklısınız, aslında ben sadece kendimi anlatmadım. Biz kedi severler hep aynıyız:)
Silgözpınarlarım ıslak okudum yazınızı çakır! ıma sarılarak,
YanıtlaSilçok sevgiler
Çakır'ı ben de öpüyorum:)
Sil6 yıl önce sokakta fırtına varken eve getirdiğim miniği bir daha hiç bırakamadım.
YanıtlaSilşimdi ailemizin bir parçası.
onu her öpüşümde iyi ki bulmuşum diye şükrederim.
sonradan başka minikler de geldi eve ama ilk göz ağrımız sevgisini paylaşmak istemedi ve zarar görmeden geri götürmek zorunda kaldık hepsini.
Oysa ne çok isterdim bir kedim daha olmasını..
Çok seviliyorlar :) Evet bazı kediler evde başka kedi istemiyorlar. Bir arkadaşım da yaşadı aynı durumu.
Silne kadar güzel okurken duygulanıyor insan.hepsi birbirinden güzel.kedisiz hayat çok bayat geliyor banada
YanıtlaSilEveeet, koşulları uygun olan mutlaka yaşamına bir ya da iki kedi almalı..
SilHer zamanki gibi çok samimi bir yazı olmuş, yüreğinize sağlık. Hayatlarına kedi dahil etmemiş olanlar çok şey kaçırıyorlar :)
YanıtlaSilBiz bunu her gün söylüyoruz eşimle:)) Aslında eşim kedi sevdiğini bilmezmiş. Benim kedi sevgim ona da sirayet etti.
SilTek kelimeyle harikasınız. ne güzel bir yüreğiniz var. keşke her insan sizin içinizde barındırdığınız bu duyguların en azından bir kısmını yaşatabilse yüreğinde, sadece hayvanlara karşı değil, ama biz maalesef insanlara karşı da acımasız bir toplum oluyoruz gittikçe. sizin gibi insanların olduğunu görmek, yalnız olmadığımı hissetmek mutluluk verici.
YanıtlaSilbu arada favorim biber oldu ;)
sevgilerimle...
Ah, çok teşekkür ederim. Sizler de öylesiniz.Bu blog aracılığı ile pek çok değerli hayvan sever dost edindim. İyi ki varsınız. Biber kız bi tanedir:) Benim kara prensesim!
SilKedi sevgisini ancak tadan bilir, yaşayan bilir. Bir kere tadıldı mı o sevgi zaten ne sen onların peşini bırakabiliyosun, ne de onlar senin peşini bırakıyor. Öyle acayip bişey. Bu arada bu fotoğraflardaki kedilerin hepsi aşırı güzel. Hepsini ayrı ayrı mıncıklamak istiyor insan :)
YanıtlaSilAynen öyle. Şu an kucağımda Pofuduk'un yavrularından uzun gri tüylü İnci var. Öyle tatlı ki, onu sevmemek olası değil:) Sizin yerinize de mıncıklıyorum:)
Silayyy çok duygulandım okurken.
YanıtlaSilyarabbimm ne güzeller bunlar yaa. ben de çocukluğumda evimizde hiç eksik olmazdı çocuklara küçükten alıştırmak gerekiyor ama maalesef defol pistt deyip sonra inanmaktan bahsedenler var korku fobi bir nebze anlarım (onlar kendi leri korksa da zarar vermezler en azından benim tanıdığım bir kaç kişi öyle)
ama maalesef artmış bir kap yemeği kenara koymak yerine çöpe döküp aman alışmasınlar diyenleri asla anlamayacağım.
kocaman yüreğine sağlık kesene bol bereket yağsın arkadaşım,
Sevgili Hatice, bilmez miyim, sen de iflah olmaz bir kedi aşığısın. Söylediklerine katılıyorum. bazı insanlar korkabilirler, hijyen kaygıları olabilir. Yine de nefret etme, ölmelerini isteme gibi uç duygular yaşamaları normal değil. Sevmeseler de zarar vermeye hakları yok. O korkunç nefretlerini hayvan sever insanlara da yöneltip işimizi daha da zorlaştırıyorlar Hepimiz bu durumları bilen yaşayan insanlarız. Bu yüzden birbirimizi anlıyoruz.
SilAh, benim de yüreğime tercüman oldunuz.Bizimde küçüklüğümüzde bahçemizde kedimiz hep vardı annemin 'sarman'ı, bazları sarman gibi çok akıllı oluyorlar bir bakışından anlıyorlar ne dediğini, bi de bizim kullandığımız tuvaleti kullanırdı sarman,kıyıya köşeye değil tam olması gereken yere yapardı tuvaletini. Benim kızım da tam bir kedi delisi zaman zaman biz de besledik ben de çoook seviyorum onları çok . hele uyurken ne kadar sevimli oluyorlar değilmi .Minik patililere ayırdığınız bütçenizin bereketi bol olsun , sevgilerimle.
YanıtlaSilBir kedi dostu daha tanımak çok mutluluk verici:) Begonvilli Ev'e hoş geldiniz. Bizden de size sevgiler, selamlar..
Silama ne çok sayıda kediniz var. bravo valla bakabildiğiniz için.
YanıtlaSilbu arada jane ve colette isimlerine bayıldım.
jane austen ile colette yazar olarak hayal ediyorum.
sürekli tüy topluyor olmalısınız.
bi de yazmışsınız evet aşı filan.
ya teyzemin kızı kulağına kedi kılı kaçtı öldü biliyo musunuz yaa.
bir diğer teyze kızı da çocuğunu kaybetti hamileyken, o köpek kılından oldu.
toksoplazma mı ne öle bi hastalık.
ne bileyim misafirler için filan dikkat edin işte.
hayati bi konu valla.
Evde baktığım üç kedim var. Bunlardan Colette aşırı özgür ruhlu. Genellikle dışarıda oluyor ancak düzenli bir beslenme sistemi oluşturduk. Eve gelip gidiyor. Tüy toplama işleri elbette var ama zaten temizlik yapmaya çok eğilimli biriyim. Teknoloji de bu konuda en büyük yardımcımız.Yani sanıldığı gibi bizlerin evleri mikrop ve bakteri yuvaları değil. Dikkat edilirse belli bir standart tutturulabiliyor.Evinde hiç hayvan bulunmadığı halde korkunç bir pislik içinde yaşayan insanlar var.Aşıları var.Kedi kılı kaçıp ölme olayı üzücü. İnsanların ölüm nedenleri arasında acaba kaçıncı sıradadır?Kediler, köpekler her zaman risk insanlar için. Unutmamalı ki yaşamımızın her alanında riskler var zaten. Örneğin elimizi attığımız her şeyde kanser riski var. Yani fobiler geliştirecek kadar korkarak yaşamak bana göre değil. İnsanları çok korkutmak yerine makul ve mantıklı çözümlerle olabildiğince dikkatli yaşamak en doğrusu gibi geliyor bana. Misafir konusu sevgili dostların tercihi ile ilgili. Bizlerin evlerini riskli bulanlar gelmek zorunda değiller.
Silhaklısınız.
Silya ben eleştirmek amacıyla filan sölemedim.
pek sevdim kedilerinizi.
yalnız yaşıyorum ben.
kedi köpek çiçek bakmam mümkün değil.
kendime zor bakıyorum valla.
iş filan işte.
evde sadece uyuyorum.
kedili arkadaşım çok var.
evlerine gidiyorum hep.
kediler beni çok seviyor.
ne bileyim onlar hissedermiş.
kedilerle ilgili belgesel çevirisi yaptım o kadar çok ki.
kediler, kendini insanla eşit görüyomuş.
büyük görmezmiş.
köpek ise insanı büyük görüyor.
kediler ondan dolayı daha bağımsız.
köpekler ise bağımlıymış.
köpekler sahibi uzağa gidince depresyona giriyomuş.
doğru ya, sokakta gezip eve dönen kedi çok.
geçenlerde yazmıştım.
bir arkadaşımın köpeği ise, bir piknikte kayboldu, ve iki ay sona eve döndü kendi kendine.
kedi besleyen bi arkadaşım var apartmanda.
onunla tartışıyoruz ama.
çünkü, kedisi hep kapımın önüne pisliyo gece.
ve arkadaşım da hiç temizlemiyo.
bu işte bana yanlış geliyo amaaa yaaaa.
:)
Ben de eleştiri olarak algılamadım zaten. Çünkü, yaşamını bir evcille paylaşmayanların kafasında hep bu sorular olduğunu biliyorum ve anlayışla karşılıyorum. Elimden geldiğince işin gerçeğini anlatmaya çalışıyorum. Anlayacağınız hijyen konuları tamamen insanların kişilik yapıları ile ilgili. Yani her pet sahibinin pis ve dağınık, evinde evcili olmayanların tümünün de tertemiz olmadıklarını biliyoruz. Evet, petlerle dört dörtlük bir temizlik oldukça zor ama insan sağlığını tehdit etmeyecek standartları tutturmak mümkün. Kaldı ki ben aşırı titiz bir anne babanın tek kızı olarak büyüdüm. Annemin ölçülerinde bir temizliği kolay kolay kimse yakalayamaz. Hal böyle ki, annem bende gelip rahatsız olmadan kalıyor. Sözün kısası bakımları kolay olmasa da sevgileri bu zorluğu kapatıyor:) Köpeklere gelince, onlar da çok sevgili varlıklar. Onu da başka bir yazımda anlatırım.Arkadaşınızın kedisinin kapının önünde pislemesi ihmalle ilgili olabilir. Temiz kumu olan bir kedi kolay kolay başka yere pislemez. Sık sık kumun değiştirilmesi lazım.İşte size bir zorluk daha:) Belki arkadaşınızın vakti çok kısıtlıdır bu işler için. Emin olun onları gerçekten sevenler hiç üşenmezler böyle şeylere. Begonvilli Ev'den selamlar size..
Silbayıldım ben bu pofudukalra
YanıtlaSilne güzeller
çok severim kedileri
bizde de bir Mercan Prenses var
Mercan Prensese kocaman öpücükler:))
Siltişkür ederim.
YanıtlaSilbegonvilli ev de öle güzel bi isim ki.
:)
Çooook tatlılar..Keşke herkez sizin gibi duyarlı olsa.
YanıtlaSilTeşekkürler:)
SilÇok tatlısınız çook. O kadar doğru söylediniz ki, insanın arsızından iyidirler gerçekten. Her birine ben bile bakmaya doyamıyorum buradan bile, sizi çok iyi anlıyorum. Yüreğiniz sevgi dolu, gerisi teferruat oluyor;) endişelenenleri de çok iyi anlıyorum aslında ve saygıyla karşılıyorum, tek üzüldüğüm onların bir iki yudum yemek yeme hakkını bile çok gören, buradan toplayın gitsinler nereye giderlerse gitsinler diyen, MEB öğretmeni olabildiği gibi Akademisyene de denk geldik. Allah insanın içine sevgi ve merhamet versin. Sevgi ve selamlar..:)
YanıtlaSilSiz de öylesiniz ve dileğinize yürekten katılıyorum. Sevgiler, selamlar.
Silonlar candır ve can'dır.:))
YanıtlaSilİşte bir kedi aşığı daha:))
SilKedileri seveni bende severim can teşekkürler emeğine...
YanıtlaSilHepsi çok tatlı ama şu biberi benim yerime bi iyice mıncıkla ve sarıl lütfen kaynadı içim...
sevgileirmle...
Biber sevilmeyecek gibi değil. Huyları da çok güzel. Senin yerine de severim bundan böyle:) Bizden de sevgiler..
Silbu nasil bir sevgidirrrrr?demiyecegim
YanıtlaSilayni duygulari ben kuslar icin yasiyorum:)
bir yerden kanarya sesi gelsin..iki saat onu dinlerim...nerede asili kafesi diye dakikalarca bakinirim
bir ara 30 taneye yakin kanaryam vardi..misler gibide isterseniz bakiliyor..
derdimki hep insan hayatinda bir kere olsun bu tadi tadmali
yumurtadan kanaryanin yavrusunu gorunce..
cok iyi anliyorum seni begonvilli ev...
kedi hic bakmadim ama ..baksam biliyorumki cok baglanirim:)
İşte böyle bir sevgi sevgili Cihan:)) Kuşları ben de çok seviyorum. Çok şanslıyım ki yaşadığım yerde yılın beş altı ayı kuş sesleri ile uyanıyorum. Doğadaki kuşlar çok çeşitli. Cins ayrımı yapamıyorum. Sanırım buralarda bülbül bile var. Kanaryalar çok özel kuşlardır, bilirim ama kedi ile aynı evde olmaz:) Evet, kedi baksaydınız kesinlikle çok bağlanırdınız.
Silbeni yüreklendiren şahane bloger,
YanıtlaSilsizi mimledim:)
Gözlerim dolarak içim sıcacık ısınarak okudum.
YanıtlaSilİyi ki varsınız!
Bu dünyada yalnız olmadığımı bilmek bana güç veriyor!
Seviyorum sizi yüreğinizi ♥
Büyük bir keyif ve mutlulukla okudum yazını. Gerçekten kediler içlerinden geldiği gibi yaşayan, sadece istediklerini yapan canlılar. Annemin bahçesi her tür canlıyla doludur. ÇEŞİT ÇEŞİT HAYVANLARI vardır. Zaman zaman bizden daha çok değer verdiğini düşünüyorum onlara:)))
YanıtlaSilBu güzel bahçe ve sakinlerine mutluluklar diliyorum...
Sevgiler...