Şöyle ki;
her sabah, hava koşulları izin verdikçe aksatmadan köpek kızlarımla çıktığım yürüyüşler başlangıçta etrafı biraz tanımak, kızlarımın yürüyüş ve egzersiz gereksinmelerini karşılamak amaçlıydı.
Zamanla anladım ki, bu yürüyüşler benim için çocukluğumdan beri çok sevdiğim doğayı yakından tanıma olanağı sağladı. Ağaçları, çalıları, kuşları, sincapları, çeşit çeşit orman bitkilerini gördükçe hayretler içinde kaldım. Kıştan bahara geçtik, yazı, sonbaharı yaşadık. Bu süreç boyunca sevgili ormanımdaki değişikliler, bana yaptığı sürprizler inanılmazdı. Gördüğüm her çiçekle yeni bir dünya keşfetmiş gibi oluyordum. Bu keyfi anlatabilmem pek olası değil ama bir kaç fotoğrafla belki bir fikir verebilirim.
Göz alabildiğince yayılan bu enfes güzellikteki mor bitkinin ne olduğunu bile bilmiyordum o tarihlerde(Nisan 2014)
''Bu ne muhteşem bir çalı!'' diyerek gözlerimi alamadığım, renklerine ve yaprak formuna aşık olduğum bitkinin ne olduğunu sizlere sormuştum. Püren olduğunu bir okurum söyledi. Daha sonra araştırıp Latince adı Manipuliflora olan Erica Otu ya da Püren hakkında pek çok bilgi edindim. Örneğin hafif acımtrak olan balının değerli olduğunu, tıpta kullanıldığını öğrendim. Ayrıca kedi kızlarım pürene bayıldılar. Bunu da görerek öğrendim Sevgili ormanıma gidip bu bitkiyi bulmasaydım bu güzelliği tanımayacaktım.
Ve başka sarışınlar tanıdım. Dikenli çalıların bu kadar güzel görünebileceğini bilmezdim. Bunu da sevgili ormanımdan öğrendim
Papatyaların bir çok türü olduğunu görerek öğrendim.
Yukarıda görüldüğü gibi doğanın çok güzel renk kombinasyonları yaptığını gördüm.
Kırmızıları görmezden gelemezdim. Çoook güzellerdi.
Ve ille de mor. Güzelim morun doğada bu kadar hoş formlarda bulunduğunu bilmiyordum ve tabii ki bu çiçekleri araştırdım. Bu zarif çan çiçeklerinin Campanulla Stellaris olduğunu öğrendim.
Dokunamadığım dikenli çalıların arılar için çok iyi bir bal özü kaynağı olduğunu öğrendim.
Kiminin rengi, kiminin kokusu, kiminin yaşama azmi beni fazlası ile etkiledi.
Tüm bu anlattıklarım dışında söz etmek ve tanıtmak istediğim öyle çok bitki var ki.. Çoğunun ne olduğunu bilmiyorum. Bir şeyler öğrendikçe merakım daha da artıyor. Her sabah ''acaba bugün yeni bir şeyler görecek miyim?'' diye heyecenla gidiyorum ve etrafıma öyle bir dikkatle bakıyorum ki, gözümden hiç bir şey kaçmıyor.
Yanımda mutlaka köpek kızlarım olduğu için bu fotoğrafları çekerken zorluklar yaşıyorum. İstediğim kalitede görüntüler yakalayamıyorum. Yine de paylaşılabilecek nitelikte epeyce fotoğrafım olmuş.
Daha sevgili ormanımda yaşayan hayvanlardan söz edemedim. Sincaplar, kelebekler, ötücü kuşlar, ilk aklıma gelenler. Ormanın florası kadar zengin bir faunası da var. Ayrıca bitkilerle hayvanların yaşam döngüsündeki dayanışmaları da ayrı bir konu.
Eğer sabırla okuduysanız özellikle renkli yazarak vurguladığım ''öğrendim'' sözcükleri dikkatinizi çekmiş olmalı. Oysa bu harika doğa okulunda daha öğrenilecek çook şeyler var. Anlayacağınız dostlar, bende bu merak ve doğa sevgisi varken ve sürprizlerle dolu sevgili ormanım yanı başımda iken, benim daha çok araştırmam ve öğrenmem lazım.
Sağlıcakla kalın!
günaydın,
YanıtlaSilimrenerek okudum yazını.çocukluğumda okul tatilinde memleket inebolu'ya giderdik,babamla orman yürüyüşlerimi hatırlattı bana yazdıkların,fotoğrafların.derin derin iç çektim:)
çok güzeller,lütfen devam et içimizi açmaya:)
sevgiler
Günaydın:)İnebolu'nun çok güzel olduğunu duydum. Kim bilir ne güzel çocukluk anıların olmuştur.Doğayı seven ve farkındalıkları olan her insanın bu güzellikleri yaşamasını isterim. Pek çok insanın yanı başındaki güzelliklerden haberi yok. Ayrıca önemini de kavramış değiller. Dolayısı ile koruma gibi bir kaygıları yok. Bu güzel doğa köşesinde içimi acıtan durumları bir bilseniz...
SilSayenizde sevgili komşucum biz de neler neler öğrendik. Sağolun var olun siz hep !
YanıtlaSil''Öğrendim, öğrendim'' dediğime bakmayın.Övünmek amacı ile söylemedim, Ne kadar az şey bildiğimi vurgulamak için ironi yaptım. Dediğim gibi doğa okulunun içeriği öyle dolu ki, ''Bir şeyler biliyorum'' demek için bir ömür yetmez.Sevgi ve selamlarımla..
SilNe güzel bir yerde yaşıyorsunuz..sağlığınız nasıl peki burada bir değişme hissettiniz mi kendinizde. ve doğada ki renkler ne kadar güzelmiş..
YanıtlaSilBazı zorlukları olmasına karşın güzel bir yerde yaşadığımız söylenebilir. Sağlığım fena değil. Ellerimdeki rahatsızlık dışında genel durumum iyi. Bel fıtığı, boyun fıtığı zaman zaman uyarıyor ama en azından kolestrol, şeker, kalp gibi rahatsızlıklarım yok bildiğim kadarı ile. Yalnız ellerimdeki ve dirseklerimdeki sinir sıkışmaları yaşam kalitemi çok düşürüyor. Bakımını asla aksatamayacağım petlerim var.Bahçe de emek istiyor. Burada ev işleri için yardımcı bulma şansım yok.Köy halkının iş yapma kapasitesi olan kadınlarının tamamı otellerde çalışıyorlar. Çok ağır bedeller ödeyerek uzun ve ağır iş koşullarında az ücretle de olsa oralarda çalışmayı seviyorlar.Bunun pek çok sosyal ve psikolojik nedenleri var. Çoğunun eşi de otel işçisi. Çocuklar, gençler oldukça sorunlu. Eşlerin çoğunun alkol sorunu var. vs. vs. Kışın kısa bir dönem işsizler ama ben de öylesini istemiyorum.
SilEvet, buradaki tek güzellik doğa ama onun da değerini bilen yok. İşte durum bu.
Pamuk Nine' yi uzaklarda aramaya gerek mi var?
YanıtlaSilDüşünceme göre dünya, farkındalığı yüksek olan insanlara hem cennet hem cehennemi beraber, bir arada sunuyor. Aslında tüm evren için geçerli bu kural. Maddeye mana katan ve hareket veren de zıtlıkların varlığı. Böylece etki ve tepki ve dolayısıyla sonsuz devinim oluşabiliyor. O nedenle, bireysel ve dünyevi hayatımızda/hayatlarımızda her şeyin hep çok iyi ya da hep çok kötü olmasını beklemek anlamsızdır ve ötesi hayalciliktir. Yaratılmış olan evrendeki herşeyin mükemmel bir denge hali" bunu gerektiriyor. Eskilerin dediği gibi "herşey zıttı ile kaimdir"
Dünyaya ait olan tüm kaynakları kendi çıkarları için yağmalayan, yok eden insanoğlu, yarattığı bu "yok etme, tüketme" etkisine karşı dünyanın vereceği kaçınılmaz tepkiye de şaşırmamalıdır.
Paylaştığınız tüm güzellikler için çok teşekkür ederim... Bana ne kadar ilham verdiğinizi bir bilseniz...
Sevgili Nurdan Hanım, değerli zamanınızı ayırıp güncemi okuduğunuz ve içtenlikle katıldığım bu yorumu yazdığınız için yürekten teşekkürler. İki paragrafta ustalıkla ve içtenlikle dile getirdiğiniz tüm tesbitleriniz yaşamı özetliyor. Benim izlencelerime duygularımı da katarak anlatmağa çalıştıklarımı bir güzel özetlemişsiniz. Her ne kadar acı bir teselli olsa da adına yaşamak dediğimiz olgunun içeriği bu.. Umarım insanlar kaybettikleri ve kaybetmekte oldukları değerlerin asıl sorumlusu olduklarını farkederler de trajik sonuçlar yaşanmaz. Güzelliklerin, iyiliklerin ön planda olduğu ütopik dünyamız için savaşa devam:)) Sevgilerimle.
SilÖğrenmek kadar öğretmek de önemli, sayenizde hem pek çok şey öğrendik hem de gözümüz gönlümüz bayram etti, devamı dileğiyle :)
YanıtlaSilSevgiler
Çok teşekkür ederim. Ben sadece doğanın bana öğrettiklerini aktarmaya çalıştım.Belki ilham verici olur diye. Sevgiler, selamlar..
SilÖğrenmek çok güzel bir şey. Beyaz çiçek fabrikada çok çıkıyordu soğanlı bir bitki.Benden oradan birkaç kök eve getirdim. Komşu gördü ismini bilmiyordum, adı eşek çiğdemi imiş:))
YanıtlaSilSevgiler
Oralarda da olması çok doğal, çünkü komşuyuz.Ben araştırdım; Colchicum decaisnei (göçkovan). Biliyorsun halkımız bir bitkinin benzerini görünce, eğer biraz daha irice ise başına bir ''eşek'' sözcüğü konduruverir. Örneğin:Eşek yemişi. Aslında bir safran türü ve çiğdemle aynı familyadan. Bizden de sevgiler.
Silbegovilli ev....Ne güzel Ne şanslısın ki.. öyle güzel bir yerde doğa ile başbaşa...sizi çok güzel anlıyorum.ne güzel anlatmışın.Bende her zaman anlatıyorum...çocukluğum mersin de geçti diye....Toroslar bir harikadır....Hele okullar kapandımı yaylada alırdık soluğu...annem bize bir adana şalvarı diker,ayağımız'ada Naylon ayakkabı gezerdik toroslarda....o ormanlar ....arkadaşım iyi ki bizler bu güzellikleri gördük..içimiz sevgiyle dolu..her şeye sevgiyle bakabiliyoruz. bütün canlıları seviyoruz.kucak dolusu sevgiler emel.
YanıtlaSilSevgili Emel Hanım,gerçekten de bu güzellikleri görmek, tanımak bir ayrıcalık. Tanımayan elbette bizler kadar duyarlı olamıyor. Özellikle çocuklara ne yapıp edip doğa sevgisi aşılamalıyız. Pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da anne babalara, öğretmenlere iş düşüyor. Sevgiler, selamlar..
Silnefis nefis. doğa yürüyüşleri mavi adaçayı ne şanslısınız. bi de kediler noldu yaaaaa :)
YanıtlaSilEvet ya:)) Şanslıyız. Bekleriz efendim. Mütevazı köy evimizin kapısı konuklara her zaman açıktır.Kedi kızlarım, köpek kızlarım ve köpek oğlum çok iyiler. Cümbür cemaat yaşayıp gidiyoruz .
SilBen de çok şey öğrendim bu yazıdan. Hemde gözüm gönlüm açıldı.
YanıtlaSilO halde ne mutlu bana:) Sevgiler..
SilSevgili begonvilli Evim bu ne güzel kareler ve akabinde bilgilendirmen çok ama çok hoşuma gitti.Siz hep ormanıı güzelliklerini görüp bizi bilgilendirin ben bilgi alışverişini çok severim sizi de zevkle takip ederim bunu daha öncede söylemiştim birkaç gündür int. Sorun vardı takip edememiştim çok da merak etmiştim neler kaçırdım diye.
YanıtlaSilOrmandaki yürüyüşlerim sağlığım elverdikçe sürecek. İzlencelerim de bu sayfada yer alacak. İlginize teşekkürler. İnternet bağlantısı sorunları umarım bir daa olmaz. Biz de çok yaşıyoruz.
SilBöyle bir yerde yaşadığınız için ne kadar şanslısınız. Bizlerse, büyük şehirdeki balkonlarımızda yetiştirdiğimiz çiçeklerin içinde nefes almaya çalışıyoruz. Neyse ki bu güzellikleri bizimle paylaşıp; gözümüzü gönlümüzü açıyorsunuz. Teşekkürler...
YanıtlaSilGüncemi okuduğunuz ve bu zarif yorumu yazdığınız için ben teşekkür ederim. Size de gönlünüzce yaşayacağınız yerler diliyorum.
SilMerhabalar,bloglar arası gezinirken rastladım size ve bizim gibi büyükşehiri terkedip doğa ile başbaşa yaşamak isteyenlerin ilgisini çekecek, yazılarınız ve fotograflarınız dikkatimi çekti.Takibe aldım sizi ve dört gözle bekliyorum yazılarınızı ve umarım bir gün ben de bahçemden ve ormanı yürüyüşlerimden bahsedeceğim bloğumda,sizi de beklerim sayfama.İyi günler.
YanıtlaSilHoş geldiniz sayfama. İçten yorumunuzla hoşluklar da getirdiniz. Büyük şehri bırakıp buralara gelmemi yadırgayanlar da var ama bu isteği duyanlar beni anlıyor.Buralarda yaşamanın artıları ve eksileri var. Zaten ne yazık ki mükemmel uyum, sorunsuz yaşam diye bir şey yok bu dünyada. İster kent, ister köy olsun her yerde istismarcılar, çıkarcılar ve doğaya ve diğer insanlara zarar veren insanlar var..Şöyle ki, burada toprağa, temiz avaya, yeşile olan özlemimi büyük ölçüde dindirebildim. Bahçem de iyi bir ruhsal sağaltım ortamı. Sizin ve tüm isteyenlerin gönlünce olsun. Bahçenizi, yürüyüşlerinizi anlatan yazılarınızı okumayı çok isterim. Sayfanızı elbette takip edeceğim.
Sil