8 Haziran 2010 Salı

Yazlıkçılar, Lütfen Bunu Yapmayın !

Her yıl, tatil sezonunda ve özellikle tatilin bitiminde, yazlık beldelerimizde bir trajedi yaşanır. Başlangıçta mutluluk tabloları sergilenir; yazlıkçı aileler neşe içinde gelip yerleşirler yazlıklarına. Yanlarında çoğu kez okul döneminde söz verildiği için evin çocuğuna ya da çocuklarına hediye olarak alınmış bir köpek yavrusu vardır. Çocuklar için canlı oyuncaktır ve bir de yazlığın aksesuarıdır sanki köpekçik. Oyunlar oynanır, bahçe olduğu için pek sorun da yaşanmaz tuvaletle ilgili. Çocukların beğenip yemediği ya da sofradan artan yiyeceklerle karnı da doyar.
Bu arada köpekcik gelişip büyür ve sahiplerine çok güçlü bağlarla bağlanır. Öyle ki onlar denizdeyken gözünü kırpmadan bekler sahilde. Canını verecek kadar sadık bir hayvandır çünkü o ve bu özelliği genlerinde vardır.


Derken günler geçer, minik yavru neredeyse yetişkin bir köpek olmuştur ama her güzel şey gibi yaz günleri de biter ve okulların açılması yaklaşır. Ailenin arada bir aklına gelir: ''Bu köpek ne olacak? Kocaman oldu üstelik. Eve dönünce ne yapacağız biz bununla?'' diye.. Oysa bu sorular en başta sorulmalıydı öyle değil mi?

Ve anlar da hayvancık bir şeylerin ters gittiğini ama anlatamaz ki derdini...
Nasıl bir mutsuzluktur o istenmediğini anlamak; bilir misiniz?


Ve aile artık toparlanır, yollara düşmenin zamanı gelmiştir..Yaz boyunca çocuklarına arkadaşlık eden, sevgiyi ve sadakati öğreten köpeği bırakacaklardır, çare yoktur onlara göre.. Aile için çok da önemli değil bu durum tabii ki; evet biraz üzülür gibi olsalar da sonuçta bir köpektir işte...
Köpekcik bakar kalır gidenlerin ardından. Kafası iyice karışmıştır üstelik.
Nasıl karışmasın aklı? O canını verecek kadar bağlıdır artık sahiplerine ve yapayalnız bırakılacaktır sokaklara.
Ağlarcasına sesler çıkarıp otomobilin ardından koşmayı bile dener ama boşunadır çabaları. Artık o, yalnızca bir tatil döneminde ailesi olduğunu sanan bir sokak köpeğidir.

Bir lokma yiyecek için dolaşmak zorundadır. Zaten kısa tatil döneminde aşıları da yaptırılmadığı için hastalıklara açık korunmasız bir canlıdır.

Nasıl olsa onlardan çok var. Seneye yaza bir tane daha bulurlar


Bu trajedi her yıl yazlık beldelerimizde yaşanıyor. Hiç bir abartı yok, burada anlatılanlar az bile. Yazlıkçıların rağbet ettiği bir beldede yaşadığım için yıllardır bu olayların tanığıyım. Zavallı hayvanların sonu çok kötü oluyor. Çoğu belediyelerce zehirleniyor. Bir kısmı da açlıktan, hastalıktan ölüyor zaten.

BÖYLE ACIMASIZCA DAVRANANLARA BİR ÇİFT SÖZÜMÜZ VAR ELBETTE. ''İNSAF!'' DİYORUZ VE O CANLARI DÜŞÜNMÜYORSANIZ ŞUNU DÜŞÜNÜN; ÇOCUKLARINIZA NASIL BİR HAYAT DERSİ VERDİĞİNİZİN VE ONLARA NASIL KÖTÜ ÖRNEK OLDUĞUNUZUN FARKINDA MISINIZ?

14 yorum:

  1. böyle ebeveynlerin çocuklarıda birer yetişkin olduğunda aynı mantaliteyle yaşadıkları için,onlar cephesinden pek sorun değil bunlar..
    ben özellikle-insan annelerin-canlı olan diğerlerine yani hayvanlara nasıl kayıtsız kalabildiklerini inanın anlayamıyorum..
    şevkat-siz bir toplummuyuz?bilmiyorum!..

    YanıtlaSil
  2. Kıyamıyorum Sevgili Begonvilli...
    Gördükçe sokakta itilen-kakılan bir tanesini alıp kucağıma evime koşasım geliyor. Hangi birine gücüm yetecek ki :(
    İnsanların evcil hayvan beslemek için sınava girmeleri gerekiyor bence. Yeterlilik belgeleri olması, sahiplendikleri hayvanın üzerlerine zimmetlenmesi ve doğal yollarla ölüm dışında gelecek en ufak bir zararda çok büyük cezaların onu beklediğini bilmesi gerekiyor.
    Belki o zaman kimsenin bu vicdansızlığı yapmaya cesareti kalmaz.

    YanıtlaSil
  3. Ne kadar anlamlı, güzel bir konuya değinmişsin hiç bu açıdan bakmamıştım gerçekten... Tebrik ediyorum arkandayız...

    YanıtlaSil
  4. merhabalar..

    tetesal blogunun sahibesi hanım bana size iletmem için bir mesaj yollamış..

    blogunuza yorum bırakmak istediğini fakat yorum hanesi aşağıya katıştırılmış formatta olan hiçbir bloga yorum yazamadığını,yorum hanenizi pop-up açılır pencere veya tam sayfa yapmanızı rica ettiğini yazmış..

    haberiniz olsun..

    iyi günler:)..

    YanıtlaSil
  5. Teşekkürler kupia papalina. Yazlıkçıların çokça olduğu bir yerde yaşıyorum. Bu konu ile ilgili çok üzücü gözlemlerim var.

    YanıtlaSil
  6. Teşekkürler allımorlu, gereken değişikliği yaptım. Sevgiler, selamlar Begonvilli Ev'den.

    YanıtlaSil
  7. Çok cok uzulerek okudum:(
    defalarca ben de bu konuyu ele alıp yazdım

    onların evdekı cocuklardan bebeklerden hıc bı farkı yok
    ne olur
    bu sorumlulugu alamaycak kısıler
    kopek almasın evıne bakmasın
    cunku alıstırdıkları o masum canlıyı
    yuzustu korunmasız sokaga bırakabılmek !!
    bılemıyorum
    cınayetten ote bısey degıldır
    cocuklarınızı yuzustu sokaga bırakamıyorsanız

    onları da bırakmayın..

    bu acı tablolar yasanmasın artık..


    sevgıler begonvıllı ev
    bu konuyu dıle getırdıgın ıcın tsklerımle..

    YanıtlaSil
  8. Sevgili Tülin, doğrusu böyle bir sorun olduğunu bilmiyordum. Ne kadar hassas ve düşüncelisin. Ayrıca dikkatlisin de; seni kutluyorum. Ben de Leylak Dalı adlı blog sayfası'na yazamıyordum ama nedenini çözememiştim. Asıl ben sana teşekkür ederim. Sevgiler, selamlar Begonvilli Ev'den.

    YanıtlaSil
  9. Canım Öykü, ben her yaz bu dramatik durumu görmekten usandım artık. Yaz sonunda terkedilen ve sokağa hiç alışık olmayan hayvancıkların aç sefil dolaşmaları, çoğu kez de ezilerek sakat kalmaları, ölmeleri, onları bu duruma düşüren insanları hiç rahatsız etmiyor olmalı ki ertesi yaz başka bir kurbanla geliyorlar yazlıklarına. İnsaf diyorum, insaf!

    YanıtlaSil
  10. Aileler bıraksa iyi, Marmaris'te belediye başa çıkamayıp sığınma evindeki köpekleri ormana, sağa sola salıvermiş. Ortalık birden bire guruplar halinde gezen köpeklerle doldu.Bir tanesi bizim evimizin karşısındaki ormana sığınmış.Çöpe yakın duruyor, yemek bulmaya çalışıyordu. Fark eder etmez yemek bırakmaya başladım. Ben uzaklaşınca yiyip ormana geri kaçıyordu. Son günlerde de görünmez oldu. Nasıl içim acıdı anlatamam.Hangi birine bakacağız bilemiyorum ki.Ne güç yeter, ne bütçe.
    Geçen yaz da yine tasmalı bir köpek gözümüzün önünde minibüsün altında kaldı. Bacak kemikleri dışarıda, kan revan koşturduk veterinere, başı kucağımda nasıl ağlıyordu anlatamam. Maalesef beli ve bacak kemikleri tamamen kırılmış. Uyutmak zorunda kaldık.İnanın yazarken ağlıyorum şu anda.
    Of of. Buralara yazmasak böyle üzücü şeyleri diyorum ama elde değil.

    YanıtlaSil
  11. Belediyelerin saçma sapan uygulamaları ayrı bir konu. Çoğu belediye sokak hayvanlarını, ne yazık ki kurtulunması gereken baş belaları olarak görüyor. Ne bilimsel çalışama ne de vicdani sorumluluk söz konusu değil. Antalya'da ne katliamlar yapıldı geçtiğimiz yıllarda. Fotoğraflarını gördüm, annelerini emerken boğulan yavru köpekler vardı konteynerda. Belediyelerin aczi başka bir konu. Oysa bunu çözen belediyeler de yok değil. Bursa Orhangazi belediyesi buna örnek. Oldukça yüksek standartlı bir barınak ve sistemli kısırlaştırma bu durumun tek çözüm yolu.

    Ama ailelerin de aldıkları hayvanlara sahip çıkmaları, bir sezonluk değil ömür boyu bakmak amacı ile sahiplenmeleri gerekir. doğrusu budur.

    YanıtlaSil
  12. GÜNAYDINLAR BEGONVİLLİ EV, BU KONUDA SEN, BEN NE KADAR DUYARLIYSAK MAALESEF TOPLUM OLARAK TA GİTTİKÇE DUYARSIZLAŞIP HATTA BAZILARIMIZ İŞİ ÇİRKEFLİĞE KADAR TAŞIYABİLİYOR.. (DAHA ÖNCE İST. DA YAŞADIĞIMIZ BİR OLAYDA MEDENİ BİR ŞEKİLDE UYARIMIZDAN DOLAYI NEREDEYSE DAYAK YİYECEKTİK) İNANIN BİZİM DE ANKARA'DAKİ OTURDUĞUMUZ SİTEDE ÇOK FARKLI BİR ŞEY YOK.. ONLARINDA YAŞAMAYA EN AZ BİZİM KADAR HAKKI VAR AMA BÖYLE DEĞİL . DUYARLILIĞIN İÇİN KENDİ ADIMA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. SEVGİLER..

    YanıtlaSil
  13. Teşekkürler Şükran, bilmez miyim? Ben sokak hayvanları için verdiğim mücadelede, insanlardan aldığım tepkileri ve karşılaştığım olumsuzlukları anlatsam roman olur. Yine de yaşadığım sürece onlar için elimden geleni yapacağım. Her insandan aynı duyarlılığı beklemiyorum ama hiç olmazsa kötü davranmasınlar onlara. Sevgiler, selamlar Begonvilli Ev'den

    YanıtlaSil

Beğeni ve görüşleriniz benim için çok değerli. Yürekten teşekkürler.