21 Şubat 2009 Cumartesi

Teşekkürler, Çooook Teşekkürler / Meleğimiz Yuvasına Kavuştu









Çok üzülmüştük onun için; sokakta yaralı bulmuştuk, acı çekiyordu, hırpalanmıştı, ürkek ve acı dolu bakışlarla yüzümüze bakıyordu. Tedavisini yaptırdık ama yeniden sokaklara dönmesine gönlümüz razı değildi. Onu bulan arkadaşımın ve benim evimizde zaten petlerimiz vardı. Keza sokakta onlarcasına da bakmaya çalışıyorduk. Meleğimize acil bir yuva bulmamız gerekiyordu. Eşe dosta, tanıdık tanımadık gördüğümüz veterinerlere ve petlerle ilgili sitelere duyurduk. Bir türlü Melekciğe bir yuva bulamadık. Kedi almak isteyenler vardı ama onların da tercih ettikleri cins kedilerdi. İran, Siyam, Ankara kedisi olursa alabileceklerini söyleyip, Melek gibi korunmaya, bakılmaya muhtaç hayvanlarla hiç ilgilenmiyorlardı. '' Bu nasıl bir hayvan sevgisidir?'' diye şaşırıp kalıyordum onları dinleyince.
Neyse ki duyarlı insanlar da vardı. Ta İstanbul'dan , Sevgili Gülgün'ün de içine ateş düştü bizimle beraber. Meleğimizi kurtarma derdine düşüp arkadaşlarını haberdar etti. Sevgili Handan sahiplenmek istediğini söyledi veeee; mutlu son. Dün bebeğimiz İstanbul'a uçtu. Hayvansever bir işadamı, onca işinin gücünün arasında Melek'i de götürdü İstanbul'a. İşte böyle insanlar da var. Çok mutluyuz, çok da duygulandık. Hepinize yürekten teşekkürler.Darısı diğer muhtaç canların başına.
İsmet

20 Şubat 2009 Cuma

Begonvilli Ev'in Bitkileri / Itır






Bu da ıtırın minik zarif çiçekleri.


Bu gün öğleden sonra, Minik’le park gezintimizi tamamladıktan sonra yakınlardaki bir arkadaşımıza da merhaba dedik. Bahçesinde yemyeşil ıtır bitkisini görünce anılarım canlandı. Çocukluğumda, anneannemin bahçesindeki ıtır kümeleri geldi gözümün önüne. Bu mis kokulu Akdeniz hanımefendisi , güzel görüntüsü ve hoş kokusu ile bahçemizi güzelleştirdiği gibi, anneannemin yaptığı nefis tatlılara da lezzet katardı. Çünkü bazı tatlıların (kadayıf ve sütlaç) şerbetine ya da sütüne, kaynama sırasında bir dal taze ıtır daldırır, son aşamada çıkartırdı. İşte bunları düşününce ıtır yetiştirmeye karar verdim. Yaz sonunda olgunlaşan tohumlarla üretildiği gibi, bu mevsimde çelikle de dikilebileceğini biliyorum. Hemen arkadaşımdan bir dal istedim ve bir vazoya koydum. Yarın ilk işim ıtırımı saksıya dikmek olacak. Bu arada ıtır hakkında bilgi topladım ve sağlık açısından çok yararlı bir bitki olduğunu öğrendim. Sizlerle paylaşmak istedim.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN BURAYA TIKLAYIN


19 Şubat 2009 Perşembe

Kitap / Atatürk ve Çevresindekiler / Kemal Arıburnu




Kitaplara olan düşkünlüğümü ve Atatürk'e olan hayranlığımı bilen eş dost, bana kitap hediye edecekleri zaman, özellikle onunla ilgili yazılmış olanları tercih ediyorlar. Çünkü biliyorlar ki, ilgi ile okunup değerlendirilecek. Bu kitap da bana hediye edilenlerden biri. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'ndan. Kemal Arıburnu, babası şehit yüzbaşı Rifat Arıburnu'nun anısına sunduğunu belirtmiş. Kitabın ön sözünden bir bölümü aktarıyorum; yazarın duygu ve düşüncelerini çok güzel yansıtıyor bu paragraf bana göre.

''Her anı ve izlenimin büyük değeri vardır. Uzun ve görkemli bir dönemin güçlü komutanları, tarihçileri, şairleri, yazarları, romancıları, müzisyenleri ve halk ozanları hep O'nu anlatmaya, ressamlar O'nu çizmeye, heykelciler O'nu yontmaya çalışmışlardır. Bu anlatılanlar hep gönüldeki Atatürk'tür. O'nu gönlünde duymayanlar, davasına baş koymayanlar, başlarını omuzlarında bir yük gibi taşıyanlar, O'nu anlatamazlardı ki...''

184 sayfalı bu kitapta, Atatürk'ün yakın çevresinde yer almış 35 kişi ile ilgili anılara ve bu kişilerin kısaca biyografilerine yer verilmiş. Hamdullah Suphi Tanrıöver'le başlayıp, Ahmet Cevat Emre ile bitiyor. Ben merakla ve keyif alarak okudum. Bilmediğim bir çok durumu ve olayı öğrendim. Bu kişileri daha yakından tanıdım. Kaynakça bölümünde ise kitap için yapılan çalışmanın kapsamını gördüm. Okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar.


18 Şubat 2009 Çarşamba

Çok Sevimliler / İşte Disiplin, İşte Düzen













Müzik / Ah Yine Nostalji / Joe Dolan / Lady İn Blue






Bizim evde nostalji rüzgarları hep eser. Yine güne romantik şarkılarla başladık. Bu kez, Joe Dolan'ın sesi ile maviler giymiş bir hanımefendiyi konuk ediyoruz. ''Lady İn Blue''. Keyifli dinlemeler.
Get this widget | Track details | eSnips Social DNA



17 Şubat 2009 Salı

Müzik / Ah Yine Nostalji / Enrico Macias / La Femme de Mon Ami





Bu sabah , masmavi denizi görünce ve pırıl pırıl bir Akdeniz sabahını koklayınca canım yine nostaljik müzikler dinlemek istedi. Yetmişli yılların unutulmaz Fransızca aşk şarkıları nasıl da güzeldi. Öyle çok sevildi ki bu şarkılar, bir çoğu Türkçe sözlerle,(Ajda Pekkan, Ayla Algan, Berkant, Selçuk Ural, Ömür Göksel ve adını şu an anımsayamadığım bir çok sanatçı tarafından) seslendirildi ve uzun yıllar dillerden düşmediler.

Enrico Macias benim için her zaman bir numaraydı. Cezayir doğumlu Yahudi kökenli Fransız şarkıcı(1938 doğumlu) nefis sesi ile en romantik, en güzel şarkıları seslendirdi. La Femme De Mon Ami bunlardan biri. Bize Arkadaşımın Aşkısın olarak uyarlandı. Gönül Yazar ve Selçuk Ural söylüyordu o yıllarda. Sanırım Juanito da, Türkçe sözlerle söylemişti bu şarkıyı, epeyce sempati toplamıştı ama Enrico'nun enfes yorumunu hep severek dinlemişimdir.


16 Şubat 2009 Pazartesi

Begonvilli Ev'in Çiçekleri / Yılbaşı Çiçeği / Christmas Cactus








O benim en sevdiklerimden biri. Gerçi, hangisini az seviyorum ki. Fesleğenden, sardunyaya dek evimizi şenlendiren tüm bitkilerimize sevgi ile, şefkatle bakıyorum.

Yılbaşı çiçeğim yazın biraz bozulur gibi olmuştu. Toprağını ve yerini değiştirip az güneş alan bir köşede korumaya aldım. Ara sıra toprağını kabartıp az su ile suladım. Sonunda kendine geldi sevgili bitkim. İki hafta kadar önce ne göreyim; zarif yapraksı gövdesinin uçları tomurcuklanmıştı. Nasıl mutlu oldum anlatamam. Şimdi çiçek açmağa başladı. Bu güzelliği seyretmek çok keyif veriyor. Şimdi üretmenin tam zamanı olduğu için, buradan sizlere de bilgi vermek istedim.

Kolay yetişen bir bitki. benimkinin toprağa değen dalları saçaklanarak köklenmiş. Biraz daha güçlenince oralardan ayırıp başka saksıya alacağım. Ya da doğrudan köke yakın dallar ayrılıp, başka saksıya da dikilebiliyor. Toprak ne çok sert ne de yumuşak olmalı. Direkt güneş ışığını sevmiyor.Yarı gölge aydınlık yerlerde iyi gelişiyor. Yaz aylarında serince bir yerde bulunmalı. Bu Antalya'da mümkün olmasa da en azından güneşten korumalı. Suyunu da eylül ekime dek azaltarak vermeli.Dibi nemlenecek kadar vermek yeterli. Kışın odaya alıp tomurcuklandıktan sonra asla yeri değiştirilmemeli. Kasım başında asıl yerine alarak, sulamayı artırmak gerekiyor. Sulama suyuna az miktarda besin ekleyebilirsiniz. Tomurcuktayken kesinlikle yerinden oynatmayın. Çiçekleri bittikten sonra sulamayı tekrar azaltın. Bu şekilde her yıl bol çiçek açacaktır. Benim deneyimlerimle bildiklerim bu kadar. Bu zarif hanımefendiyi evinizde gördükten sonra asla vaz geçemeyeceksiniz ondan. Günleriniz çiçekler kadar renkli ve güzel olsun.


Bu da benim yılbaşı çiçeğim
Image and video hosting by TinyPic