29 Kasım 2008 Cumartesi

Mimari / Farklı Yörelerimizden Evler



















Sizlerle ülkemizin farklı yörelerinin mimarisini yansıtan evlerin resimlerini paylaşmak istedim. İklim ve doğa koşullarının yönlendirdiği eşsiz mimari örnekleri göreceksiniz. Özellikle doğal malzemenin çevre ile uyumuna hayran kalacaksınız. Sırası ile;
Antalya Kaleiçi'nin özgün mimarisi ile dikkati çeken muhteşem bir ev
Yöresel Trabzon köy evi

Sürmene'den eski bir Rum evi

Divriği'nin eski evleri

Meşhur Safranbolu evlerinden biri

Fethiye'nin tarihi evleri

Mudurnu'dan dağ evi

Mardin'den çok otantik bir ev

Kars'tan muhteşem bir ev

Datça'dan taş ev

Bodrum evi

Kapadokya'nın geleneksel kaya evleri

Avanos'tan bir konak

Ankara'dan bir konak

Amasya yalıları


24 Kasım 2008 Pazartesi

Yaşamdan / Sokak Hayvanları / İnsanlık Yerlerde Sürünüyor



Dün akşam üzeri Minik'i parka götürmüştüm. Her zamanki yerimizde bir kaç köpek oynuyorlardı. Yanlarına bir sokak köpeği geldi ve sahiplilerden biri onu kovalamaya başladı. Ben bu durumu görüp sahibini uyarırken korkunç bir ''güm''sesi duyduk ve ikisine birden araba çarptı. Oradaki kızlar çığlık çığlığa bağrışırlarken sahipli köpek can havli ile yaralı olarak tekrar parka kaçtı.İnsanlar toplanıp sahibine yardımcı oldular ve sahibi, Dalmaçyalı cinsi köpeğini kucakladığı gibi götürdü. Diğer köpek ise caddenin yanındaki kafelerden birinin önünde yığılıp kaldı. Ayağından ve belinden darbe almıştı. Kusuyordu. Beş altı tane küçük çocukla birlikte yanına koştuk. Tasmamız da yoktu ona göre. Kucağıma alıp taşımaya çalıştım, yerinden kaldıramadığım gibi canı da yanıyordu. En yakın açık veterinere götürebilmek için insanlardan yardım istedim. Kimse oralı olmadı. On onbir yaşındaki çocuklar yakınlardaki veterinerlere bakmak için koşuşturdular.Ben köpeği bırakıp bir yere ayrılamıyordum, çünkü can havli ile sürüne sürüne uzaklaşmak istiyordu. Çocuklar yakınlarda açık bir tane bulmuşlar ve durumu anlatmışlar.'' ben gelemem'' demiş. Tasma istemişler ama onu da vermemiş ve ''paranız var mı?'' diye sormuş. Taksi çağırıp götürmek istedim, taksici almadı. Çaresizlikten ne yapacağımızı şaşrmışken bir bakkal ip verdi ve zavallı hayvanın boynuna takıp ''hadi oğlum, bana yardım et, yürümeye çalış !'' diye gözlerinin içine bakarak yalvardım. Çocukların da yardımı ile yürütmeyi başardım. Acı çeke çeke yürüyüp itaat etti. İki sokak aşağıdaki Antalya Veteriner Hastanesi'ne götürdük. Allahtan orada ilgilendiler.İlk tedavisi yapıldı.Ödem için ve ağrısı için iki iğne yaptılar ve bir de tasma verip ''götürebilirsiniz'' dediler.Yani o halde sokakta kalacaktı. Çünkü bir kaç tane hasta köpekleri varmış ve yerleri yokmuş.Telefon edip çağırdığım bir arkadaşımın ve yeğenimin de yardımı ile alıp tanıdığımız bir hayvanseverin bahçesine götürdük.
Dün gece orada kaldı. Sabah barınakla bağlantı kuruldu ve orada gereken bakımın yapılmasını sağlandı. İyileşince yine mahalleye bırakılacak. İyileşmesini sabırsızlıkla bekliyoruz.

Çocukların çırpınışları ve köpekciğin bakışlarını unutmam mümkün değil. Dün yaşanılan bu olayda gördüm ki çocukların küçücük yürekleri kocaman insanlarınkinden çok daha sevgi dolu. Herkese bir insanlık dersi verdiler ama anlayan kim?
İsmet Şahin
Not: Yukarıdaki fotoğraf dün kaza geçiren talihsiz köpeğe ait değil.Bir başka zavallı köpeğe ait bir resim ama o da benzer durumdaydı. Tüm yaralı ve hasta hayvanlara şifalar diliyorum.

23 Kasım 2008 Pazar

Severek Dinlediklerimden / Adieu Jolie Candy - Jean Francois Michael



1969 yılında Jean François Michael tarafından seslendirilmiş, klasik olmuş, Adamo ve Herve Vilard başta olmak üzere başkalarınca da söylenmiş romantik bir Fransızca şarkıdır. "Elveda güzel Candy" anlamına gelir ve anlatıcının bir Paris tatili sonrasında ülkesine dönecek olan sevgilisi Candy'ye havaalanından seslenişidir. Özellikle nakarat kısmı uzun süre dillerden düşmemiştir. Fransızca romantik şarkıları sevenler için keyifli dinlemeler.
İsmet



21 Kasım 2008 Cuma

Hobilerimden / Patchwork














Çoktandır el işleri ile uğraştığım yoktu. Kış geldi diye biraz örgü örmeye heveslendim ama çok sevdiğim patchwörk tekniği ile yapılan el işlerinden epeyce uzak kaldığımı düşündüm. Fazla büyük işlere cesaret edemesem de evimi güzelleştirecek bir kaç parça bir şeyler yapmaya karar verdim. Özellikle mutfağım için çok şirin modeller seçtim. Demlik kılıfı, tutacak, servis takımı, nihale, yastık vb türden çalışmalarla ısınma olsun diyorum. Bulduğum modelleri sizlerle de paylaşmak istedim. İlgi duyanlar için keyifli çalışmalar.


20 Kasım 2008 Perşembe

Severek Dinlediklerimden / One More Cup Of Coffee / Bob Dylan





Bu gün sizlere, dinlerken çok keyif aldığım bir o kadar da esprili bulduğum bir şarkıdan söz edeceğim.

Adamımız Bob, fıstık gibi bir kızla gönül ilişkisine girmiştir ama, bakar ki dünyalar ayrı. Bu kız aslında kaba saba bir aileden gelmekte olan dangıl dungul biridir. Bob Dylan'ın incelikli dünyasını, entelektüel derinliğini anlayabilecek duyarlılıktan yoksundur.
Dostumuz artık kalkıp gitmesi gerektiğini anlamıştır, artık bütün istediği yola çıkmadan önce son bir kahve daha içebilmektir. Bu arada kızın ailesine de laf sokmaktan geri kalmayacaktır. Bakın bunu da nasıl yapmış;
Your eyes are like two jewels in the sky
Gözlerin gökyüzündeki iki mücevher gibi

Your back is straight your hair is smooth
Sırtın düz, saçın pürüzsüz

On the pillow where you lie
Yattığın yastıkta

But I don`t sense affection
Ama şefkat sezmiyorum

No gratitude or love
Ne minnettarlık ne sevgi

Your loyalty is not to me
Sadakatin bana değil

But to the stars above
Yukardaki yıldızlara

One more cup of coffee for the road
Yol için bir fincan kahve daha

One more cup of coffee `fore I go.
Bir fincan kahve daha, ben gitmeden

To the valley below.
Aşağıdaki vadiye

Your daddy he`s an outlaw
Baban, o bir kanun kaçağı

And a wanderer by trade
Ve mesleği avarelik

He`ll teach you how to pick and choose
Sana seçmeyi ve ayırmayı öğretecektir

And how to throw the blade
Ve bıçağı fırlatmayı

He oversees his kingdom
O krallığına gözkulak oluyor

So no stranger does intrude
Böylece yabancılar rahatsız edemez

His voice it trembles as he calls out
Sesi titriyor, seslenirken

For another plate of food.
Yeni bir tabak yemek için.

One more cup of coffee for the road
Yol için bir fincan kahve daha

One more cup of coffee `fore I go.
Bir fincan kahve daha, ben gitmeden

To the valley below.
Aşağıdaki vadiye

Your sister sees the future
Kız ardeşin geleceği görüyor

Like your mama and yourself
Tıpkı annen ve senin gibi

You`ve never learned to read or write
Asla okuma-yazma öğrenmedin

There`s no books upon your shelf
Rafında hiç kitap yok

And your pleasure knows no limits
Ve memnuniyetin sınır tanımıyor

Your voice is like a meadowlark
Sesin bir tarlakuşu gibi

But your heart is like an ocean
Ama kalbin bir okyanus sanki

Mysterious and dark.
Gizemli ve karanlık

One more cup of coffee for the road
Yol için bir fincan kahve daha

One more cup of coffee `fore I go.
Bir fincan kahve daha, ben gitmeden

One More Cup of Coffee şarkısı 1976 tarihli "Desire" albümünde yer alır.

Bu şarkının yazıldığı sıralarda, Bob Dylan'ın karısı Sara'dan ayrıldığını ve (Suze Rottolo olayında olduğu gibi) yaşadığı ayrılıkların sonrasında yazdığı şarkılarda 'tek yanlı keskin eleştirilerde' bulunduğunu hatırlamakta fayda var.

Bizden de Sertap Erener, Demir Demirkan'ın düzenlemesi ile şarkıyı İngilizce olarak yorumlamış ve çok da güzel olmuş. Keyifli dinlemeler.

Get this widget | Track details | eSnips Social DNA


Get this widget | Track details | eSnips Social DNA





Bir de Jeff Pearson yorumu var ama, hadi neyse diyelim:)

18 Kasım 2008 Salı

Fotoğrafçılık / Yaşamdan / Doğanın Muhteşem Renkleri

































Çevrenize bir bakın; en muhteşem renkleri ve onların birbiri ile uyumunu doğada göreceksiniz. Biraz daha dikkatli ve detaycı bir gözle incelerseniz, doğanın renklerine aşık olacaksınız. Ben burada sizlere bir kaç örnek sunacağım. Dünyanızdaki renklerin canlı ve ruhunuzu okşayıcı olması dileği ile..
İsmet