30 Ekim 2016 Pazar

Ufak Ufak Tığ İşleri

Havaların serinlemesi ile el işi ve hobi sayfalarına göz atma  süremin uzadığını, ilgimin bahçe konulu işlerden ev içi dekorasyonuna kaydığını fark ettim. Mevsim gereği evin ufak tefek değişikliklerle kış konseptine bürünmesi lazım. Dün marin grubu objeleri topladım. Yaz boyunca halısız yaşamanın kolaylığı artık bitecek. Yastıklar, minderler değişecek. En sevdiğim el örgüsü battaniyeler, koltuk şalları yerlerini alacak. Kış gelince tığ işi yastıklar, çeşitli işlevleri olan sepetler, yılbaşına doğru da yılbaşı konseptli objeler en sevdiklerim. Neyse, fazla uzatmayayım, son günlerde canım öyle bir tığ işi çekiyor ki..

Ama malum, elimdeki rahatsızlık fazla büyük ve el yoran işler yapmama engel..  Yine de  dikkatlice ufak tefek işler yapabiliyorum. En azından  deniyor, rahatsızlık hissedince bırakıyorum. Kocaman battaniyeler öremeyeceğime göre küçük bir şeyler denemeli dedim veee..






































22 Ekim 2016 Cumartesi

Sonbaharı Seviyorum

Bunaltıcı sıcaklardan sonra o güzelim serinliği,
bahçede açan güz güllerini,






Yazdan kalma sedumları,





Kahkaha çiçeklerini





Kasımpatıları,




Birbirine karışan yaz ve sonbahar çiçeklerini
















İlkbaharı beklemeden erkenden açan soğanlı bitkileri,





Sonbahara çok yakışan cosmosları






Kış gelmeden bahçenin tadını çıkaran minik patililerimi,


çok seviyorum.



 Ayrıca satır arasında söz edeyim;  aşuremizi pişirdik, komşulara dağıttık. Bu yıl sonbaharın güzelliklerinden biri oldu.






Minik acı biberlerimiz harika!




Sarı koyun gözleri yani gazanyalar da sonbaharın güzellerinden.







Hala balkonda minik kek, çay partileri yapabiliyoruz.  Kış gelince balkon sefaları bitecek.





Artık yürüyüşlerimizde daha rahatız. Bunaltıcı sıcaklar bitti.  Badem anne kucağında dinleniyor:)



Bu yıl harika  bal kabakları yetiştirdik.  Sonbahara çok yakışan bu kabağı kesmeye kıyamıyorum.


Şimdilik bizden bu kadar. Her mevsimin güzelliklerini  dolu dolu yaşamak dileği ile hoşça kalın, sağlıcakla kalın.

14 Ekim 2016 Cuma

Şimdi Kırma Zeytin Yapma Zamanı


Bu yıl köydeki zeytinlikler ürünle dolup taşıyor. Bizim henüz üç yaşındaki iki zeytin ağacımız bile cömertçe meyve verdiler.

Heyecanla ve minnetle hasadımızı yaptık. Bir kısmını çizme, birazını da kırma denilen yöntemle kahvaltılık zeytinimizi hazırladık.  Benim için toplaması da, hazırlaması da keyifliydi çünkü kilolarca zeytinimiz yoktu. Komşu bahçelerdeki gibi onlarca ağaçtan toplamak zorunda olsaydık zor olabilirdi ama ''her nimetin bir külfet vardır''  derler. Yeter ki ürün  bol olsun ve insanların yüzü gülsün.

Şimdi size, bana göre çizme yöntemine göre çok daha lezzetli olan kırma zeytin hazırlamayı anlatmak istiyorum. Eğer yaparsanız siz de her ikisini tadarak kıyaslayın, bakalım nasıl bulacaksınız..

Kırma zeytin hazırlamanın püf noktaları var. Öncelikle zeytin seçimi önemli. Yağ oranı yüksek, çekirdeği kolay ayrılan  yeşil zeytinleri seçmelisiniz. Kararan zeytinlerden kırma zeytin olmaz.  En fazla aşağıdaki resimdeki gibi çok az kararmaya yüz tutmuş zeytinler olabilir ama ideali yemyeşil olanlar. Bu zeytinleri yıkayıp çekiç ya da taş yardımı ile iyice parçalamadan ezmelisiniz. Kararmamaları için  klorsuz  suya atıyoruz. Cam kavanoz tavsiye ederim. Her gün suyunu süzerek kavanozları yeniden taze su ile doldurmamız gerekiyor. Tatlandırma işlemini çabuklaştırmak için  bu işlemi daha sık yapabilirsiniz. Zeytinlerin acılığı gidince tuzlu su salamurası hazırlamalıyız. Geleneksel yöntemlerle  yumurta testi ile tuz oranını ayarlayanlar var ama bence buna gerek yok. Yumurtanın tazelik derecesi bu testi etkileyebiliyor. Bence ölçü kullanmak en iyi yöntem. 1 litre temiz suya 25 gr kaya tuzu, 10 15 gr da limon tuzu ideal. Zeytin miktarınıza göre bu ölçüleri katlayarak kullanabilirsiniz. Kavanozlarınızı ve kapaklarını steril hale getirin.Ben bu işlem için kaynar su kullanıyorum.  iyice süzülmüş zeytinlerle doldurun. Sonra da tuzlu, limon tuzlu su ile zeytinlerin üzerini tamamen kapatacak şekilde doldurup kapakları sıkıca kapayın.  Bir kaç gün sonra kahvaltı sofranızda yerini alacaktır. Afiyetler olsun!






































9 Ekim 2016 Pazar

Bahçemde Sonbaharın Renkleri


Bunaltıcı yaz sıcaklarını geride bırakırken, bahçemde sarı ve turuncu ağırlıklı güzel görüntüler ortaya çıktı.




Bu çılgın, uzun boylu, neşeli çiçekler kadife çiçeğinin bir türü.  Tohumdan kolaylıkla çoğalıp fazla bakım istemeden  yaz sonunda bahçeyi şenlendiriyorlar.








Sonbaharın en güzel hanımefendileri kasımpatılar  durur mu.... İşte onlarda tomurcuklara büründüler. Hatta bazıları açtılar bile.







Bakıra çalan turuncular en erkencileri.









Bu kadife çiçeği bu türün  şu an bahçemde açan tek örneği. İlkbaharda diktiğim fideler yaz başında bol bol çiçeklenip yaz sonunda ömürlerini tamamladılar. Ancak etrafa saçılan tohumlardan yeni fideler oluştu. İşte bu  fotoğraftaki ikinci neslin ilk açanı.




Kahkaha çiçeğini çimlerin arasında bir kule oluşturacak şekilde yetiştirdim. Bunun için doğal taşlardan yaptığım bordürün ortasına  yan dalları ile birlikte bir ağaç dalı ve bir de tırmanma çıtası yerleştirdim. Geri kalanı  sarmaşık kendi halletti.  Özellikle sabahları çok hoş görünüyor.  Bol bol da kelebek çekiyor.






Aşağıdaki kabak çiçeği de ikinci nesil. Bal kabaklarını toplayalı bir ay oldu. Bir baktım ki kendiliğinden bir fide daha çıkmış.  Dibini kabartıp suladım ve çiçek açtı. Hatta bir tane de bebek  meyvesi var. Bakalım olacak mı?










Turuncu benekli sarı süseni geçen yıl bahçıvanımız dikmişti ama biraz orta yerdeydi. Bu yıl kış sonunda duvar diplerine aldık. Zahmetsizce büyüdüler. Çok çarpıcı çiçekleri var.


Güz güllerimiz de açmaya devam ediyorlar.





Geçen yıl  büyük saksılarda yetiştirdiğim nikotinaların tohumlarını almıştım.  Bahçenin az bakım gören yerlerine serptiğim tohumlar gelişip büyüdüler. Bol bol da açtılar.







Ekinezyalar şifalı bitkilerden. Pinterest'te hayranlıkla izlediğim  Avrupalı bahçelerde bol bol görüyordum.  Biraz zor oldu ama tohumdan yetiştirmeyi başardım. Şimdi sarısını yetiştirmeye çalışıyorum.





Fare kulağı çimlerimi daha önce bir yazımda anlatmıştım.  Gördüğünüz gibi bir halı gibi yayıldılar.





 Bu güzel mor başaklı zarif hanımefendinin adı Şifalı Kestere. Bahçemde, kekik, ekinezya, fesleğen, adaçayı gibi pek çok şifalı bitki oldu.





Pembe güller ilkbahardaki gibi kaliteli açmasalar da sonbahar renklerinin arasında farklılık yaratıyorlar.




 Kırık testilere ektiğim Telgraf Çiçeği gayet güzel tuttu.





 Yayılıcı Pembe Verbena  geçen yıl tohumdan yetiştirdiğim çok dekoratif bir çiçek.   Sarkan  türden olduğu için askılı saksılar için ideal.





Koyu kırmızı  yalın katlı Dahlia (Yıldız Çiçeği)  bütün yaz açtı. Sonbaharda da açmaya devam ediyor.




Son olarak, hem saksıda hem yerde çok iyi sonuç aldığım  pembe çiçekli Sukulentleri   görüyorsunuz.

Şimdilik bizden bu kadar. Sonbaharda ve tüm mevsimlerde renkleriniz bol, yaşamınız harika olsun.