28 Aralık 2010 Salı

Stilish Blogger Award Ödülü


Onur  duydum  ve paylaşmaktan  mutlu  olacağım.  Kimlerle  mi?

Dekorasyon konusuna  ilgi  duyan tüm  blog  yazarları  ile.


27 Aralık 2010 Pazartesi

Shila Neredesin?


Minik'in  sevgili  arkadaşı, 4  yaşında Boxer kız, dünden  beri  kayıp. Çok  akıllı  ve  eğer serbest olsa  kesinlikle eve  dönebilecek yetenekte. Kırmızı tasması  var.Barbaros Parkı  civarında kaybolmuş. Çok  kaygılanıyoruz.Yardımlarınızı  bekliyoruz. Görenler  haber  verirse çok  sevineceğiz..

Tığ İşi Battaniye / Crochet Blanket


26 Aralık 2010 Pazar

Noel Filmleri




Üç  gündür belimden  rahatsız  olduğum  için rutin  işlerimi bile  yapamaz  oldum. Tam  da  yeni  bir  yılı  karşılamaya  hazırlanırken rahatsızlanmak  canımı  sıksa da, ''yaşamda  olağan  şeyler bunlar''  deyip moralimi yüksek tutmaya çalışıyorum. Kitap  okumaya, bol  bol  da  film  izlemeye zaman  ayırıyorum. En  çok  da hemen  her  gün yayımlanan  farklı zamanlarda çevrilmiş Noel konulu filmler..Çoğunlukla çocuk kahraman  ağırlıklı, duygusal  ve aile  değerlerini  öne  çıkaran  filmler.
Örneğin  ölmek  üzere  olan  annesine  noel  hediyesi  almak  için  olağanüstü  çaba  gösteren çocuğun  öyküsü. Ya  da  zengin  ama  işinden  başka  bir  şey  düşünmeyen duygusuz  babaya iyi  bir  ders  veren çocukla  annesi..

Kopuk  yaşayan  aile  bireylerini  bir  araya  getiren  ve  bir  daha  asla  ayrılmamalarını  sağlayan noel  yemeği.

Büyük  bir  alışveriş  merkezinde  noel  arifesinde  geçen  komik  olaylar.  Ayyaş ve  mağazayı soyma planları  yapan  Noel Baba'nın aslında  altın  kalpli  bir  insan  olduğunu  gösteren  durum  komedileri..

Noel'de  muhteşem  bir  düğünle evlenmek  isteyen şımarık  gelinin  kaprisleri  yüzünden  koca  adayını  nedimesine  kaptırması.

Konuşan  hayvanlar, birdenbire  ailesine  kavuşan  evsizler vs. vs.

Biraz  daha  gerçekçi  olanlar  da  var. Bir  hava  alanında  mahzur  kalan ve birbirlerini  tanımadıkları  halde  Noel'i birlikte  karşılayan  insanlar..

Kısacası  akla  gelebilecek  her  konuda ,  her  türde noelle  ilgili  filmler  yapılmış.  Birbiri  ardına izlemek  olası..Çoğu  sığ  ve çok  da  kalıcı  duygular  oluşturmuyor.
Yine  de  ağrılı  günlerimde epeyce  oyaladılar  beni.. Eski  filmler  daha  hoş  geldi  nedense.

25 Aralık 2010 Cumartesi

Özgü Polyvore'da

Yeni  setlerimi  hazırlarken modelim Özgü  Namal oldu.  Güzel  bir  yüzü ve  gülüşü  var. Yabancı  modellerden daha  sıcak  ve  sevimli  bana  göre. Özellikle  Armani giysileri  çok  yakıştırdım ona. Bakalım  beğenecek misiniz?


Begonvilli Ev

Begonvilli Ev, Begonvilli Ev tarafından drawstring bags ile yaratıldı

Begonvilli Ev

Begonvilli Ev, Begonvilli Ev tarafından red handbags ile yaratıldı

22 Aralık 2010 Çarşamba

Dünya Kadınları Nasıl Besleniyor?

Dünya kadınlarının  bir  günlük yemek  listelerini  içeren  yazı  dizimiz  devam ediyor.
Sırada Namibya var;

NAMİBYA
1500 kalori
İsim: Viahondjera Musutue, Yaş: 23, Boy: 1.73, Kilo: 72.5 kg Meslek: Himba Kabilesi'nin üyesi

BİR GÜNLÜK BESLENME PROGRAMI (Mart ayı)
GÜNÜN İLK ÖĞÜNÜ
Mısır unu lapası (750 gr), tam yağlı kaymaklı süt (350 ml)

GÜNÜN İKİNCİ ÖĞÜNÜ Mısır unu lapası (800 gr), tam yağlı kaymaklı süt (350 ml)

GÜNÜN GERİ KALANINDA Tam yağlı kaymaklı süt (750 ml), kuş yumurtası (100 gr), yakındaki dereden su (35 ml)




20 Aralık 2010 Pazartesi

Sıcacık Tığ İşi Battaniyeler

Bu kış  başlamadan  tığ  işi  battaniyelere özenmiş  ve  iki  farklı  model  örüp  sizlerle  paylaşmıştım.  Üçüncüsü  de  neredeyse  yarılandı.


Bunlar  da beğendiğim  diğer  modeller. Belki  daha  sonra  örüp eşe  dosta  hediye  ederim.






18 Aralık 2010 Cumartesi

Evsizler İçin Telefon İhbar Numaraları


Yeni  bir  yıla girerken ne  yazık  ki  her  şey  güllük  gülistanlık  değil  ülkemizde. Pek çok gelişmiş  ülkede  dahi çözümlenemeyen sosyal  bir  yara  var; evsiz  insanlar.  Tüm  dünyada  homeless,  obdachlos vs  adı  ile  bilinen  bu  insanlar  ekonomik, ailevi  ya  da  ruhsal  nedenlerle  sokaklarda yaşıyorlar.   Ağır  kış  şartlarında hasta,  aç  ve çaresizlik  içinde pek  çok  insan  sokaklarda yardıma  muhtaç  durumda. Nereye  sığınacaklarını  ya  da oralara nasıl  ulaşacaklarını  bilmiyorlar.Onlara  yardım  edebilecek  sosyal  kurumlar  olduğunu  biliyor  muyuz?  Ya  da  bu  kurumlara  nasıl  ulaşabileceğimizi?  Bu  durumdakii  insanlara yardımcı  olabilir,  onların  güvenli  bir  yere  alınıp  bakılmalarını, en  azından  donmaktan  ve  açlıktan  kurtulmalarını  hatta  tedavi  edilmelerini  sağlayabiliriz.

İşte  ülke  çapında, böyle  insanları bildirebileceğimiz  telefon  numaraları:
Adana Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0322 458 84 24
Adıyaman Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0416 216 10 82
Afyon Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0272 213 19 83
Ağrı Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0472 215 24 99
Amasya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0358 218 49 83
Ankara Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0312 418 66 62
Antalya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0242 243 44 75
Artvin Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0466 212 10 69
Aydın Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0256 214 50 36
Balıkesir Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0266 249 29 73
Bilecik Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0228 212 20 37
Bingöl Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0426 213 15 40
Bitlis Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0434 226 50 00
Bolu Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0374 217 70 05
Burdur Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0248 233 53 28
Bursa Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0224 327 76 45
Çanakkale Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0286 217 15 70
Çankırı Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0376 212 29 43
Çorum Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0364 224 65 32
Denizli Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0258 265 47 06
Diyarbakır Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0412 223 01 44
Edirne Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0284 212 73 09
Elazığ Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0424 218 15 73
Erzincan Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0446 214 38 47
Erzurum Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0442 234 15 41
Eskişehir Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0222 217 46 05
Gaziantep Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0342 231 65 22
Giresun Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0454 215 75 35
Gümüşhane Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0456 213 59 71
Hakkari Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0438 211 99 19
Hatay Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0326 216 10 89
Isparta Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0246 223 49 40
İçel Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0324 231 12 55
İstanbul Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0212 455 13 00
İzmir Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0232 445 71 83
Kars Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0474 212 69 10
Kastamonu Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0366 212 42 62
Kayseri Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0352 221 34 91
Kırklareli Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0288 214 30 80
Kırşehir Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0386 262 11 67
Kocaeli Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0262 322 39 82
Konya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0332 320 64 41
Kütahya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0274 223 02 32
Malatya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0422 323 09 09
Manisa Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0236 231 10 01
Kahramanmaraş Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0344 215 86 47
Mardin Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0482 212 44 79
Muğla Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0252 214 12 40
Muş Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0436 212 90 56
Nevşehir Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0384 213 38 21
Niğde Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0388 232 34 86
Ordu Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0452 225 01 61
Rize Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0464 213 04 04
Sakarya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0264 277 36 92
Samsun Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0362 435 59 45
Siirt Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0484 224 66 49
Sinop Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0368 261 52 27
Sivas Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0346 224 26 53
Tekirdağ Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0282 261 12 88
Tokat Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0356 212 51 14
Trabzon Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0462 230 21 34
Tunceli Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0428 212 12 77
Şanlıurfa Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0414 312 94 86
Uşak Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0276 223 98 27
Van Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0432 212 11 38
Yozgat Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0354 212 10 47
Zonduldak Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0372 252 04 17
Aksaray Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0382 212 46 78
Bayburt Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0458 211 46 01
Karaman Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0338 214 02 22
Kırıkkale Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0318 224 27 25
Batman Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0488 214 27 42
Şırnak Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0486 216 29 83
Bartın Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0378 227 30 38
Ardahan Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0478 211 57 77
Iğdır Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0476 227 15 02
Yalova Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0226 811 11 04
Karabük Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0370 415 61 51
Kilis Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0348 813 25 48
Osmaniye Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0328 825 01 61
Düzce Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü - 0380 512 09 32

Sizler  de bu  bilgileri  blog sayfalarınızda,  facebook'ta  paylaşabilir,  olabildiğince  çok  sayıda  insana  ulaştırabilirsiniz.  Bu  tür  çalışmalardan  sonuç  alabilmek  için   bir  kaç  kişinin  çabası  yeterli  olmaz. Birlikte  pek  çok evsiz  insanayardımcı  olabiliriz. Bu  telefon  numaralarına  ulaşmamı  sağlayan  Anne Kaz'a teşekkürler..

16 Aralık 2010 Perşembe

Yılbaşı Havasına Biz de Girdik.

Begonvilli Ev

Begonvilli Ev, Begonvilli Ev tarafından Polyvore.com üzerinden

Buralarda kar  yağmadığı için arka plan olarak  kış manzarası  seçtik. Oturma  odamızı  da böyle  hazırladık. Daha  hediyelerde  eksiklerimiz  var  ama  tamamlayacağız.

Önemli  olan yeni  bir  yıla  sağlık  ve  huzurla  girebilmek. Umarım  önümüzdeki  günler tüm dünyaya  güzellikler  getirir.

Biyo Çeşitlilik / Geleceğimizi Yok Etmeyelim!



 Canlı  türlerinin  çeşitliliği azaldıkça yaşam  felce  uğruyor!
Bir  çok  gelişmiş  ülkede canlı  türlerinin yok  olmasına karşı mücadele ediliyor. Doğanın  zenginliğinin  korunması, insanoğlunun geleceği  açısından  çok  önemli. Kayıplar, doğanın tüm  insanlara besin, temiz  hava  ve  içme suyu  sağlamasının  yanı  sıra,  bütün  yakıt  ve  inşaat  malzemelerinin  doğadan temin  edilmesi, sera  gazı, karbondioksit depolanması ya  da sel  felaketlerine  katkıları  hesaba  katıldığında daha  anlaşılır  bir  bilanço haline  geliyor. İnsanoğlu, doğanın tahribatının engellenmesinin ve durdurulmasının gerekliliği ve önemini anlamaya başladı başlamasına  ama alınacak  önlemler  uzun  vadeli olmadığı ve sıkı  devlet politikaları  ile yönlendirilmediği  sürece  yetersiz  kalacağı  kesin..
Tüm dünyada doğanın,  dolayısı  ile  canlı  türlerinin  korunması için gerekli koruma önlemlerinin alınması kaçınılmaz olmuş ve bu yönde çalışmalar hızla yaygınlaşmıştır. Bunun yalnızca bir hayal ya da akım değil, yaşadığımız dünyanın bir gerçeği olduğu kabul edilmeye başlanmıştır. 

Bir  türün  yok  olması  ya  da  yok  olmaya  yüz  tutması  büyük  denge  sorunları  oluşturmaktadır. Yok  olduktan  sonra  geri  kazanım  olanaksız  olduğundan,  var  olanı  korumak  zorundayız.

 Günümüzde artık hükümetlerin, şirketlerin ve toplumların bu konuda bilinçli ve sorumlu politikalar ve stratejiler izlemeleri zorunlu hale gelmiştir. Politikacıların, karar vericilerin,  iş dünyasının ve bireylerin çevre koruma konusundaki tavır ve uygulamaları son derece önemlidir.   Öncelikle, geleceğimiz  için  çok  önemli  olan  bu  konuda   bilinçli  olmak,  ülke  çapında ve  dünyada bu  konularda  yapılan  çalışmaları  takip  etmek,  bu  çok  önemli  konunun  üniversiteler     başta  olmak  üzere  eğitimin  her  kademesinde  bilimsel çalışma ve  pratik  uygulama  olarak yer  almasını sağlamak zorundayız. Bilim  kurgu  filmlerinde  gördüğümüz  çölleşmiş,  bir  yudum  suya  muhtaç, mutand  yaratıklarla  dolu  bir  dünya  istemiyorsak…..  

12 Aralık 2010 Pazar

Salep, Battaniye ve Kitap Keyfi



Her  mevsimin  güzellikleri  başka oluyor. Sonbahara doyamadan kışa '' hoşgeldin'' diyoruz.  Kışa  ne  yakışır? Elbette  salep, battaniye ve kitap  keyfi  odaklı  ev halleri.  Salebimiz Kaz  Dağları'ndan. Tığ  işi  battaniyemiz  ilerliyor. Bu  defaki  canlı  renklerden  kocaman  bir  şey  olacak. Biraz  fazla  dalsam  örmeye  ''Ah,  kitabım!'' diyorum ve  ara  veriyorum.  Malum  günler  kısa. Yetmiyor  zaman. Ev  işleri, yemek, alışveriş, Minik  ve  Jane'in  bakımı derken  akşam  oluveriyor.  Oysa  daha  çok  okumak, daha  çok üretmek  istiyorum. Güzel  filmler  izlemek,  arkadaşlarımla  buluşmak  istiyorum. Birazını  yapabilirsem kısa  günün  karı,  diyorum. Hepinize  keyifli ve  sağlıklı  kış  günleri diliyorum.

Battaniye'nin Örülüşü:
Bildiğiniz  üçlü trabzanlarla  örülüyor  ancak; üçer  üçer  gruplayacaksınız trabzanlarınızı. İlk  üçü yaparken, her  trabzanın  tepesine  değil ,  fotoğrafta  görüldüğü  gibi, alttaki  trabzanı öne  alacak  şekilde tığınızı  batıracaksınız. Fotoğrafa  tıklayıp büyütebilirsiniz. Diğer  üçlüye  gelince  tığı  batırdığınız  yön  değişecek.  Bu  kez  alttaki  trabzan arkaya  gelecek  şekilde öreceksiniz.
 
Bir  sıra  bitince,  diğer  sırada yaptığınız  işlemin  tam  tersini  uygulayacaksınız  ki, kesme şeker  görüntüsü  oluşsun. Umarım  anlatımım  yararlı  olmuştur.

Sisli Puslu Bir Pazar Sabahı

Hava yağdı, yağacak. Nemli  ve kasvetli. Az  önce  yürüyüşten  ve sabah jimnastiğinden  dönünce pencereden zoom yapıp  çektim  bu fotoğrafı.

Kararlıyım,  yağmur  yağmadığı  sürece  yapacağım jimnastiğimi.
Sabah evden  çıkmam  için  epeyce  nedenim  var  zaten. Minik'in rahatlaması, belli  yerlerde  beni  bekleyen minik  patili  dostlarımız ve ''nasıl  olur?'' diye  beni  hayretlere  düşüren kolestrol belası.

  İnce yapılı, hareketli, sigaradan  nefret  eden, neredeyse vejeteryan biri  olduğumdan  geriye  sadece  stres  faktörü  kalıyor.  Eee  o  da var  yaşamımızda  ne yazık  ki. Tv'yi  açmak  bile  strese  davetiye. Bir  de  genetik  yapı diyor  uzmanlar.  Her  neyse,  savaşacağız  işte, pes  etmek  yok.


Evimin  karşısındaki  minik  parka fitnes  aletleri  konulalı, insanlarda  baya spor  yapma  hevesi  başladı. Çevreden tanıdık  yüzler görüyorum. Sabah  yürüyüşü  dönüşü  uğrayıp  beş  on  dakika  çalışıyorlar. Ben  de  bir  yandan  sistemli  olarak hareketlerimi  yaparken  diğer  yandan  bir  köşede  mamalarını  yiyen  kedicikleri ve aletlerle  çalışan insanları  gözlemliyorum. Bazıları  dinlenmek,  zaman  geçirmek  için  uğrayıp  piknik  masalarında oturuyorlar.  Sigaralarını  içip sohbet  ediyorlar. Parkta  kadınları  görmek  hoşuma  gidiyor ama çevreyi  temiz  tutma  konusunda  pek  de  duyarlı  değiller ne yazık  ki. Bir  de  çocuklar  oluyor,  en  çok  da  tatil  günleri. 

Bu  sabah  beş  yaşlarında  bir  kız  çocuğu  ve  annesi  geldiler. Hemen  öndeki  belediye  ekmek  standından  ekmek  alıp  parka  uğramışlar  besbelli. Kadının  spor  yapma  gibi  bir  derdi  yoktu;  oturup bir  sigara  yaktı. Kız  hareketli  ve  bıcır  bıcır  bir  şeyler  anlatıyor annesine. Minik'le  ilgilendi  ve  ''sevebilir  miyim?''  diye  sordu.  Annesi  izin  verirse  sevebileceğini  söyledim. Minik'ten  zarar  görmeyeceğinden  kesinlikle  eminim  ama  belki  annenin  kendince  kuralları  olabilir  diye.. Anne: '' sev!''  deyince Minik,  küçük  kız  muhabbeti  çok  hoş  görüntüler  oluşturdu. Bir  yandan  pedal  çeviriyorum  diğer  yandan  küçük  kızın  enerjisine,  tatlılığına  hayran  hayran  bakıp konuşmalarını  dinliyorum. Yeni  bir  sözcük   öğrenmiş, yineleyip  duruyor. ''Hipopotam,  hipopotam'', hatta  o  sözcüğü kullanacak  bir  alan  arıyor  dünyasında,  sonunda ''anne  sen  hipopotamsın'' deyiveriyor. ''O  ne beee?''  diye  yanıt  veriyor  anne. ''Çizgi  film işte, o  çizgi  film''  diyor  kız. Demek  ki  çizgi  filmde  bir  hipopotam  görmüştü. Gülümsememi  saklamak  için  diğer  tarafa  çevirdim  başımı  ama  öyle  tatlıydı  ki  kız..Anne  pek  de  umursamıyor. Derken  kız bana  bile  bir  numara  büyük  gelen  egzersiz  aletlerine  tırmanıyor. Anne  de tam  iki  metrekare büyüklüğündeki  uyarı  levhasının  yanında  oturuyor. Şöyle yazıyor  levhada: ''16  Yaşından  Küçüklerin Kullanmaları  Yasaktır!'' Gerçekten  çocuklar  için çok  tehlikeli  ve  sakatlama  olasılığı  yüksek  ama  anne  umursamıyor. Dayanamıyorum  ve levhayı  gösterip  çocuklar  için  tehlikeli  olduğunu  söylüyorum. Çocuk, ''Ama  bizim  için  yeterince  oyuncak  yok  burada''  diyor. Kaydırağı saymazsak  doğru  dediği. ''Yine  de büyükler  için  olanları  kullanma,  canın yanar,  sakatlanırsın'',  diyorum.  Anne  hala  ilgisiz.. Aklıma  dün  gece  izlediğim ''Matilda''  adlı  sinema  filmi geldi. Danny De Vito 'nun filmi "Matilda", bizlere sıradışı ve çok zeki bir kızın öyküsünü anlatıyor.  

Matilda çok  zeki  ve  sevimli  bir  kız.  Ailesi  ise  bencil  ve pek  de  zeki  olmayan insanlardan  oluşuyor. 


Biz  parktan  ayrılmaya hazırlanırken  kadın  da  toparlanıyor.''Hadi  kız,  Seda  Sayan  başlayacak, gidelim''  diyor. Kızın yanıtı: ''Bugün pazar,  yok  o ,  akıllım''  diyor ve  beni  yine  gülümsetiyor.

10 Aralık 2010 Cuma

Antalya Belediyesi'ne Mektup


Atatürk  Parkı,  kentimizin akciğeri  sayılabilecek  üç  beş  köşesinden  biridir  benim  için.  Sık  sık  sizinle  resimlerini  paylaşıyorum. Ancak  bu  güzel  doğa  harikası alanla  ilgili bazı sorunlar  yaşıyoruz. Bu  akşam  bir  arkadaşımın  üzüldüğü,  rahatsız  olduğu durumları  anlatan telefonu  üzerine, uzun  zamandır  gözlemlediğim benim  de çok  rahatsız  olduğum konuları belediyenin  ilgili  birimine  yazmaya  karar  verdim. Aşağıdaki  elektronik postayı  Antalya Belediyesi Şikayet Birimi'ne  gönderdim. Umarım yetkililerden gereken  ilgiyi  ve  çabayı  görürüz. Her  ne  kadar  belediye olabildiğince her  yere  yetişmeye  çalışsa  da aksamalar  olmaktadır. Bakalım  yanıt  gelecek mi? Dahası  sorunlarla  ilgilenilecek  mi? Göreceğiz.
Antalya'da  yaşayan okurlarımdan  ve  blog  yazarı  arkadaşlarımdan,  benzer  maillerin belediyeye gönderilmesi  konusunda  destek  bekliyorum. 
http://ebelediye.antalya.bel.tr/webportal/index.php?wwsayfa=47

Sayın Yetkililer
Antalyalı  olarak yaşadığımız  kentin  değerini  bilen ve  korumaya  çalışan bir emekliyim.
Ancak her  sabah ve akşam  üzerleri yürüyüş  yaptığım   doğa harikası Atatürk Parkı'nda tanık  olduğum üzücü  durumlar  ve izlenimler son  derece  rahatsız  edici boyutlardadır. Kısaca  özetleyecek  olursak;
1) Park  genel  olarak  bakımsız  ve  pis  bir  görüntü içindedir.
2) Sabahın  erken  saatlerinden  itibaren okuldan  kaçan  kız  ve  erkek  öğrencilerin, o  saatlerde  bile  alkol,  sigara tükettiğini görüp emekli  bir  öğretmen  olarak büyük  üzüntü  duymaktayım. Bu  öğrencileri  her  sabah parkın  çeşitli  bölümlerinde  görmek  olası.
3) Oldukça geniş  olan parkımızda sokak  hayvanları  ile  ilgilenmemiz  için  uygun ortam  ve yerler   bulunmamaktadır. Örneğin  Alanya  Belediyesi'nin bir  uygulaması olan   su  ve mama  bulabilecekleri yerler, köpek  gezdirenler  için poşet  ve  çöp  kutusu köşeleri  oluşturulabilir.
Ne  yazık  ki  biz  toplum  olarak  sık  sık  uyarılma  gereksinimi  duyan  insanlarız. Çevreyi  temiz  tutma  ile   ilgili  uyarı  yazıları  dikkat  çekici  olabilir.  Köpeği  olan  biri  olarak, her  köpek  sahibinin  çevre temizliği  konusunda  aynı  duyarlılığı göstermediğini  görüyor  ve  son  derece  rahatsız  oluyorum. Çünkü  benim  gibi  bu  konuya  önem  veren  ve  poşet  taşıyan   köpek  sahipleri  de potansiyel  çevre  kirletici  olarak  algılanıyoruz. Lütfen  bu  konuda  etkili  önlemler  alınsın.
4) Parkın  batı  ucundaki eski  Paşa Çadırı  adlı  kafenin, oradan  ayrılması  ile oradaki  kuğular,  ördekler  sahipsiz  kalmış  durumdalar. Aç  kaldıkları  gibi, ne  yazık  ki  aç  sokak  köpekleri  tarafından  parçalanılarak  telef  olmaktalar.  Güvenlik  görevlileri  bu  konuda  yetersiz  kalmaktadırlar.  Park  yönetim  birimi  de, sorunun sokak  köpeklerinin  toplanması  hatta  itlafı  ile  çözüleceğini söylüyorlarmış. ( Bu, hayvan sever  bir  arkadaşın  bana  söylediği)  Oysa o  park,  insanların  ve  hayvanların  parkı. Çözüm  asla  bu  yöntemle  olamaz,  ördek  ve  kuğuların  bakımı  ve  korunması sağlanmalıdır.
5) Konyaaltı  Caddesi'nin güney  kaldırımlarında  yani  parkın  bitişiğindeki   banklarda  çok  sayıda evsiz  gecelemekte,  battaniyeleri ile sabahın   yedibuçuk sekizine  dek uyumaktadırlar.  Bu  insanların durumları  yeterince  üzücü  ve  kaygı  verici  ancak  bir  de  çevreye  verdikleri  zarar  söz  konusu.  Çünkü, içki şişeleri,  izmaritler  ve pet  şişeler  dolusu idrar bulundukları  yerlerde  görülmektedir.
Tüm  bu  sorunların  çözümü  için gerekli önlemlerin  alınmasını  saygı  ile  arz  ediyorum.

9 Aralık 2010 Perşembe

8 Aralık 2010 Çarşamba

Toprak İnsanları / Julien Dupre (1851-1910)

Fransız realist ressam Julien Dupre'nin  ''Toprak İnsanları'' temalı  yapıtları muhteşem.