28 Temmuz 2013 Pazar
Yanıbaşımızdaki hazinelerden biri: Kapari Bitkisi
Dün sabah Minik'le yürürken yol kenarlarındaki çalı kümelerinin bazılarının kapari bitkisi olduğunu fark ettim. Üstelik çiçeklerinin yanı sıra karpuza benzeyen minicik meyvelerle doluyduydular.
Nasıl değerlendirildiği hakkında en ufak bir fikrim olmasa da değerli bir bitki olduğunu biliyordum. Özellikle Kıbrıs'ta ve Akdeniz ülkelerinin mutfaklarında çok önemsenen bu bitki sanırım uzunca ve eziyetli bir işlem görerek tüketilebildiğinden bizde hak ettiği yerde değil. Üstelik dikenli olduğu için toplaması zor. Yine de yanı başımda, bol miktarda olan bu ürünü mutlaka değerlendirmeliyim diye düşünüyorum. Kısa bir araştırmadan sonra haklı olduğumu anladım. Doğanın bize karşılıksız sunduğu mucizevi tatlardan biri olduğu kesin.. Çünkü, gerçekten şifa kaynağı olan doğal ve çok yönlü bir ürün. Şöyle ki; taze sürgünleri, çiçek açmamış tomurcukları, minyatür karpuza benzeyen meyveleri ve tohumları çok değerliymiş.
Bitkilerin mucizevi ilaçlar olarak lanse edilmesi bana pek doğru gelmese de bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış olanı doğru olarak kullanmaya sıcak bakıyorum. İşte kapari de bunlardan biri. Üstelik meraklıları nefis ürünler üretip garnitür ve reçel olarak tüketiyorlar ve pazarlıyorlar. Oldukça da pahalı satılıyor. Halk arasında kedi tırnağı, karga kavunu, menginik, keper, kepere, gavur bostanı, hint hıyarı, bizim buralarda ise gebere otu diye biliniyor. Güneşi seven, Karadeniz dışında her bölgede yetişen ama en çok Akdeniz Bölgesi'nde yayılan bir bitki. Bol miktarda A ve E vitamini içerdiğini, özellikle tomurcuklarında fosfor, demir protein, selüloz ve lipit içerdiğini söylersem nelere iyi geldiğini tahmin edebilirsiniz.
Şimdi, gelelim nasıl tüketilir hale getirebileceğimize:
Ben çevremde bu bitkiyi keşfetmekte geciktiğim için, taze sürgün dönemini kaçırmışım. Ancak az miktarda kapalı tomurcuk ve bolca da meyvesini bulabildim. Meyvelerini koparınca tadına bakmayı denemeyin, çünkü çok acı. İçinde çok sert olmayan çekirdekleri var. Acı olduğuna göre, zeytin gibi tatlandırılması lazım, sonra da salamura ediliyor olmalı diye düşündüm. Zaten öyleymiş.
Aynı günün akşamı gelen konuklarımdan biri bu konunun uzmanı bir hanım çıkmaz mı.. Kısaca anlatacak olursam: Yıkanan meyveler, iğne ile delinerek bir kaç dakika haşlanacak, sonra suya bırakılacak, sık sık suyu değiştirilerek tatlandırılacak. Daha sonra Kaynatılmış tuzlu su ve azıcık limon tuzu ile salamura edilip steril kavanozlarda saklanacak. Üç dört ayda olgunlaşıp yenecek duruma geliyormuş. Makarna soslarında, pizza üstünde, balık garnitürü olarak ya da doğrudan turşu gibi tüketiliyormuş. Aynı işlemin benzeri açılmamış tomurcuklar için de yapılıyor.
Reçel yapımını da araştırdım. Onu da başka bir yazımızda paylaşmak istiyorum.
Haydi bakalım, şöyle bir çevrenize bakıp yanı başınızda sessizce keşfetmenizi bekleyen bu harika bitkiyle tanışın sizler de.
Tüm dostlara sağlıklı ve mutlu yaşamlar..
Etiketler:
Antalya,
Doğa ve İnsan,
Mutfağımdan,
Sağlıklı Beslenme,
Yaşamdan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Çok şanslısınız,harika bir bitkidir.Turşusunu hazır alıyorum,makarna soslarına bir avuç kadar ilave ederim.Nefis olur.Yanılmıyorsam kansere çok iyiymiş.Hazır taze meyvesi varken,işlemi deneyin:)))
YanıtlaSilBen de öyle düşündüm.
SilBu işin ustası olan bir hanım, hazırların birazcık acımsı olduğunu söyledi. Ev yapımı harika oluyormuş. Bakalım nasıl olacak. Başarırsam size de gönderirim.
Kapariyi biz turşu olarak hep hazır tüketiriz. Ben çok sevmesemde eşim bayıla bayıla yer:)
YanıtlaSilMakarna soslarında ve bazı salatalarda çok güzel oluyor gerçekten. Evde yapılma şeklini bilmiyordum ama kolay da görünüyor. Eğer bir yerlerde rastlarsam alıp evde yapacağım. Bu tür şeyleri olabildiğince evde yapmayı tercih ediyorum, katkı maddesi sebeplerinden dolayı..
Teşekkür ederim bu bilgi için...
Sevgiler gönderiyorum...
Ah keşke size topladıklarımdan gönderebilsem ama bulunduğum yerde kargo şirketi yok. Havalar çok sıcak olduğu için şehre inmem zor. Ben de ev yapımı ürünleri tercih ediyorum. Örneğin bir yıldır yani buraya taşınalı yoğurdumu kendim yapıyorum. bizden de size sevgiler..
SilKargoya gerek yok....:)
YanıtlaSilGöndermişsiniz de almışım, almışım da mutluluktan yüzüme kocaman bir gülümseme kondurmuşum gibi oldu...
Yüreğinizin güzelliği, bana ulaşmış kargo kadar mutluluk verdi bana....
Çok ama çok teşekkür ederim...
Görüşmek dileği ile:))
SilAaa ne güzel begonvilcim. Zeytin yapar gibiyse kolay demek ki. Hazırlar çok tuzlu oluyor. Tuzu gitsin diye suda bekletiyorum ama yine de çok tuzlu zor yeniyor. Kolay gelsin arkadaşım :)
YanıtlaSilBakalım nasıl olacak. Hazırları hiç denemedim. Umarım başarırım da arkadaşlarıma yani sizlere de anlatırım.
SilKapari diye duydum ama nasıl birşey olduğunu bilmiyrdum ve turşusunuda ilk defa duydum.Bende bilgi için teşekkür ederim canım :)
YanıtlaSilPek fazla bilinmiyor. İtalya ve Yunanistan'da hatta Kıbrıs'ta daha popüler.
Silçok duydum ama nerde kullanılır bende bilmem :) değişikliklere açık olmayan bir aileyiz o yüzden herşeyi merak edemiyorum :)
YanıtlaSilMerak eden ne yapıp edip ulaşır derler. Tercihlere saygı bizden.
SilKapariyi ben de hazır kavanozlarda alıyorum ve birçok tarifimde kullanıyorum..Bu kadar detaylı bilgiye sahip degildim...Paylaşımınız için çok teşekkürler..Sevgiyle kalın.Aida
YanıtlaSilİşinize yaradıysa ne mutlu bana. Selamlar sevgili Aida.
SilDatça'dan yeni bir kavanoz turşusunu aldım. faydalarını duymuştum.Ama çiçeğini tanımıyordum. Şimdi meyveyle çiçek bütünleşti.Özellikle ton balığına ve somona, soğanla çok yakışıyor.
YanıtlaSilHazırların çok tuzlu olduğu söyleniyor. Doğru mu?
SilMerhaba:)) Ben de reçelini yapmak istiyorum ama nasıl yapılacağını bilmiyorum yardımcı olabilir misiniz? Ayrıca bu faydalı yazınız için teşekkür ederiz.
YanıtlaSilReçeli olduğunu bilmiyordum. Herhalde meyvelerinden olmalı. Her şeyin reçelini yapabilen bir milletiz:) Araştırmak lazım. Bir bileni buluruz belki. Begonvilli Ev'den sevgiler, selamlar..
Sil