23 Mayıs 2013 Perşembe

Begonvilli Ev Halleri ( Bir İmza Kampanyası, Bir İntihal Olayı ve ..)

Sevgili dostlar,
gönül istiyor ki, buradan hep güzellikler paylaşayım, mutluluk  verici olayları  ve durumları anlatayım..

Ne yazık ki öyle çok olumsuzluklarla  iç içe yaşıyoruz ki, bunların hiç sözünü etmeden yaşamak  olası değil. İstemesem de farkındalıklarımızın artması umudu ile zaman zaman paylaşmak zorunda kalıyorum..
Örneğin, Antalya'da yaşanan ve basında yer alan, Duacı Köyü'nde bulunan bir  köpek eğitim merkezinde, eğitim ve pansiyon hizmeti amaçlı kendilerine bırakılan köpeklere yapılan işkence  olayı..
Videolarla kanıtlanan bu insanlık dışı duruma nasıl seyirci kalınabilir? En azından  suçluların cezalandırılması ve benzer yerlere örnek olması  için imza kampanyasına katılımı yürekten destekliyorum. Aşağıdaki linki tıklayıp ayrıntılara ulaşabilirsiniz.
http://www.change.org/tr/kampanyalar/antalya-duaci-k%C3%B6y%C3%BC-e%C4%9Fitim-merkezi-cezalandirilsin-gerekli-cezanin-almasini-istiyoruz?utm_campaign=twitter_link_action_box&utm_medium=twitter&utm_source=share_petition

Sözünü edeceğim diğer konu da bir intihal olayı. Yani çalıntı yazı.

Dün farkettim; okumakta olduğum Yrd. Doç. Kahraman Arslan'ın ''Hayata Yön Veren Hikayeler '' adlı kitabında, 204. sayfada  ''Gözyaşı'' adlı bir öykü var. Bu öykü kadınları anlatan  hoş bir hikayecik. Bu kitaptaki her öykü alıntı ve tek tek kaynaklar belirtilmiş. Web sayfalarında yer almış mı? diye araştırırken bir de ne göreyim; köşe yazarı Nazlı Ilıcak bu öyküyü, 13 Mayıs tarihli Sabah Gazetesi'ndeki  kendi köşesinde, Anneler Günü nedeni ile ''Anneler ve Çocuklar''  başlığı ile  kendi  yazısı gibi  paylaşmış. Yazının kaynağı da belirtilmemiş.  http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ilicak/2012/05/13/anneler-ve-cocuklar Bir de aynı sayfada yasal uyarı var: ''Yazarın yazılarının  kopyalanması, paylaşılması yasaktır!'' diye. Kendin çal ama  öyle bir sahiplen ki, kimse şüphelenmesin! Ne kadar ironik değil mi?  Biz  toplum olarak  fazla okuyan insanlar değiliz ya; yuttururuz  sanmış sözde yazar.. Nazlı Ilıcak'ı  ve o yazının yayımlanmasından sorumlu  tüm gazete görevlilerini kınıyorum.

Hep olumsuzluklardan söz edip canınızı sıkmak istemezdim ama  bunlar da bilinmeli ve Begonvilli Ev'de kafa yorulan, gündemde olan konular.

Hadi bağışlatmak için  dün  yaptığım  baykuşlu yastığı paylaşayım;
Eşimin  yakası eprimiş gömleğini kullanarak yaptım bu yastığı. Çok şirin oldu.


5 yorum:

  1. Dayanamıyorum bu görüntülere :( bu pislikler yüzünden insan olmaya utanıyorum :( Kimse sevmek zorunda değil ama eziyet de etmesinler. Yaratılan her varlık bir can taşır insan denen varlık bunu idrak edebildiğinde dünya her can taşıyan için güzelleşip değişecek. İkinci konuya gelince büyük yazar yaptığının ortaya çıkmayacağından ne kadar da eminmiş. Orijinal metnin fotoğrafını da yayımlayabilir misin ablacığım? Bu işin peşini bırakmayalım yapanın yanına kâr kalmasın. Baykuş yastık çok sevimli olmuş ellerine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. orijinal metin dediğin Kahraman Arslan'ın kitabındaki öykü olmalı. Kitabın adı: Hayata Yön Veren Hikayeler
      Sayfa 204'ü açarsan ''Gözyaşı'' adlı hikayeyi göreceksin.N. ılıcak bu hikayeyi adını değiştirerek kullanmış köşe yazısında. Yazısı da burada:http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ilicak/2012/05/13/anneler-ve-cocuklar

      Sil
  2. İmza kampanyasını yayalım Yeşim'ciğim.
    Orijinal metnin de, çalıntı köşe yazısının da linkleri yazıda var zaten. Tıklaman yeterli.

    YanıtlaSil
  3. nasıl vicdan hiç aklım almıyor.yastık harika eline sağlık

    YanıtlaSil

Beğeni ve görüşleriniz benim için çok değerli. Yürekten teşekkürler.