11 Ekim 2008 Cumartesi

Severek okuduklarımdan / Şiir-Felsefe / Chuang Tzu



FAYDASIZ AĞAÇ...
Meyva vermeyen bir ağaç kadar
Faydasız olsun bu yazdıklarım.
Dallarına meyvasına tamah edip
Kimse taşa tutmasın.
Bu yazdıklarım çok budaklı, çok bükümlü
Bir ağaç kadar faydasız olsun.
O zaman marangozlar
Kesip biçmeye değer bulmazlar böyle bir ağacı.
Dokusu gevşek, gözenekleri geniş, reçinesiz
Bir ağaç kadar faydasız olsun bu yazdıklarım.
Kökü toprakta,
Başı gökyüzüne dönük.
Belki kimse bahçesine dikmez,
Şehrin bulvarlarına da sokmazlar onu.
Ama
Uzak, kıraç bir ıssızlıkta
Bunalmış bir yolcu
Dibinde oturacağı,
Sırtını dayayacağı bir ağaç buldu diye
Ferahlarsa Bu yeter...
Chuang Tzu
Yukarıdaki dizelerin M.Ö. 4. yüzyılda yaşamış bir filozof tarafından yazıldığını biliyor muydunuz?
Chuang Tzu, Chuang Tsu, ya da Chuang Tse (Çince okunuşu Cuanğzı) M.Ö. 4.yy'da Çin'in Savaşan Beylikler Döneminde yaşamış bir filozoftur. Yazarı olduğu Taoizm felsefesindeki kitabı da kendi adıyla Zhuangzi olarak anılır.
Zhuangzi'nin felsefesine göre; hayatımız limitli ama öğrenebileceklerimiz limitsizdir;

''Bilebileceğimiz bir şey varsa o da hiçbir şey bilmediğimizdir ve az bilgi tehlikeli bir şeydir.

Bütün herşeyin orijini doğadan gelir ve tekrar doğaya döner.

Herkes anlayabildiği kadar yaşar..! Ve anlayamadığı şeyleri umursamadan ölüp gider..! ''
öğretilerini özetleyen, en çok bilinen özdeyişleridir.
Bir de nesiller boyu aktarılan bir öykü ile, bu bilge insanı tanıtmaya çalışayım;
Chuang Tzu ile Huei Tzu, Hao üzerindeki köprüde dolaşıyorlardı. Chuang Tzu: “Küçük balıkların sudan nasıl sıçradığına bak. Bu, balıkların mutluluğudur.” dedi. “Sen bir balık değilsin.” dedi Huei Tzu, “Balıkların mutluğunu nasıl bilebilirsin?” “Sen de ben değilsin.” diye yanıtladı Chuang Tzu, “Benim bilmediğimi nerden biliyorsun?” “Ben, sen değilken senin ne bildiğini bilemezsem.” diye üsteledi Huei Tzu, “Bundan şu çıkar; sen balık değilsen, balığın mutluluğunu bilemezsin.” “Gel asıl soruna dönelim.” dedi Chuang Tzu, “Sen bana balıkların mutlu olduğunu nasıl bildiğimi sordun. Senin sorun benim bildiğimi bildiğini gösteriyor. Ben onu bu köprüdeki (kendi duygularımdan) biliyorum.” (Chuang Tzu’nun Kitabı, Türkçe’si: L. Özşar, Biblos Y.İst. 2004, s.84). Chuang Tzu ile Huei Tzu arasındaki konuşma insanoğlunun en eski sorunlarından birini dile getiriyor: İnsan neyi bilebilir ve neyi bilemez? Yukarıdaki metindeki iki kişinin konuşmalarını dikkatle izlediğimizde, onlardan biri Chuang Tzu, balıkların sudaki sıçramasına bakarak bunu balıkların mutluluğuna yoruyor; arkadaşı (Huei Tzu) ise, balık olmadığı sürece onun, bunu bilemeyeceğini ileri sürüyor. Acaba hangisi haklı? Balık olmadan balığın mutluluğunu bilebilir miyiz? Bu soru (gerçi Grekler soruyu balık bağlamında sormuyorlardı ama sorun daima aynı kapıya çıkıyor) bu kadar belirgin olmamakla birlikte Grekler tarafından da dile getiriliyordu ve orada da, insanın bilgisinin kaynağı sorgulanıyordu.
Chuang Tzu'yu daha yakından tanıyabileceğiniz bir kitap da buldum.Levent Özşar çevirmiş.
http://www.netkitap.com/ayrinti.asp?id=66427&id2=66223 henüz ben de okumadım ama en yakın zamanda okuyacağım.Sizlere de keyifli okumalar.
İsmet Şahin


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Beğeni ve görüşleriniz benim için çok değerli. Yürekten teşekkürler.