23 Mart 2011 Çarşamba
Leyleklerin Nesli Tükenmek Üzere:(
Ne çok severdim onları.... Baharın habercisi , sabır ve disiplinin doğadaki en güzel örneği güzel vakur hayvanlar leylekleri yıllardır görmüyorum. Çocukluğumda nasıl da sevinçle karşılardık leylekleri. Artık uğramaz oldular buralara yıllardır. Nasıl uğrasınlar, yaşadığımız yerlerde doğadan eser kalmadı. Beton denizinden ibaret yoğun egzoz gazlı, bol gürültülü kentlerde leyleğin işi biteli çok yıllar oldu. Anlaşılıyor ki, hiç bir yerde onlara yaşama alanı kalmamış. Artık sayılarının çok azaldığı saptanmış. Bu sabah haberlerde izledim; Muğla'da bir proje başlatılmış. Hangi bölge müdürlüğü el attı konuya anımsamıyorum ama köylülerce desteklenen bu projeye göre çevrede görülen leyleklere uygun yuvalar hazırlanıp asla rahatsız edilmiyorlarmış. Kırk yılda bir de olsa doğru ve güzel işler de yapılıyor benim ülkemde. Umarım her ilimizde, kasabamızda ve köylerimizde bu tür uygulamalar yapılır. İş işten geçmeden doğanın ve türlerin korunması konusunda daha bilinçli bir toplum oluruz.
Etiketler:
Çevrecilik,
Doğa Bilinci,
Yaşamdan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Merhabalar sevgili begonvil. uzun bir aradan sonra sizlere kavuşmanın mutluluğunu yaşıyorum. herşey dilerim daha iyi olur. Yazdıklarına katılmamak ne mümkün Dünyamızı kendi ellerimizle kirletiyortuz ve onun da intikamı maalesaf acı bir şekilde geri dönüyor. Güzel paylaşımlarda görüşmek üzere sevgiler bırakıyorum. Dilersen bloğumdaki irtibat adresime sana ulaşabileceğim adres yazarsan telefonla da görüşmek isterim. Bazen sevdiğim dostlarımla blogda bir sorun yaşlanınca irtibatımızda kesiliyor.Geçen gün ''pastaneden'' blog sahibi İzgün hanım yanımda doğum izninde olan kızıma geldi maalesef ben o gün izin alamadım yüzyüze tanışamadım ama kızım çok mutlu olmuştu..seninle de görüşmek isterim..
YanıtlaSilKALDI MI Kİ,BİZ ARTIK HİÇ GÖREMİYORUZ KÜSTÜLER İSTANBUL A
YanıtlaSilDuyarlı arkadaşım benim, azami özen göstermeliyiz, haklısın...
YanıtlaSilBenim için de önemliler...
http://hayatabaliklama.blogspot.com/2010/12/goc-sevdas.html
beyaz leylekler insanlara yakın olabilen bir kuş ama dediğiniz gibi eskiden görüldükleri çoğu yerde şimdi yoklar. çünkü insan nüfusu ve etkinliği onların yaşamasına elvermeyecek ölçüde artmış oluyor.
YanıtlaSilköylerdekilerin bile çevrede beslenirken tarımda dikkatsizce kullanılan kimyasal zehirli maddelere maruz kaldıklarını biliyoruz. insanlara yakın yaşayan yabani hayvanlar böyle şeylerden çok çekiyor, tilkiler de öyle. onların sayısı çok ama her dolaştığımda zehirlenmiş, vurulmuş ölülerini görüyorum. ama böyle hayvanların uyum yeteneği de fazla oluyor neyse ki ve insanlardan uzaklarda yaşayanları var.
beyaz leylekler aslında dünya çapında kritik durumda değiller, son 10 yılda sayıları da artmış durumda. tanınmış türler hakkında halk arasında biraz abartılı ve yanlış bilgiler oluşuyor. caretta caretta lar da öyle. maalesef nesilleri çok daha tehlike altında türler hiç bilinmezken birkaç tür popüler oluyor ve sadece onların korunmasından bahsediliyor. carettalar ve beyaz leylekler dünya üzerinde çok geniş bir alanda yaşıyorlar. leylekler 100 den fazla ülkede ki bazıları çok büyük topraklara sahip, carettalar da 30 civarında ülkenin kıyılarında görülen, okyanus geçebilen bir tür. gerçi onların durumu gerçekten tehlikede ama derece olarak çok kritik değil yine de.
Türkiyeden başka yerde bulunmayan anadolu leoparı gibi hayvanları yakın zamanda yok etmişken, çizgili sırtlan gibi doğada uzun yıllar görülemeyecek ölçüde az sayıda kalan türler varken binlerce bireyden oluşan sürüler oluşturarak büyük mesafeler arasında göç eden leylekleri tükeniyorlar demek yanlış oluyor. ülkemizde sulak alanlarda hatta İstanbul boğazı üzerinde her sene büyük leylek sürüleri görülüyor göç sırasında ama belki kuluçkaya yatanlar azalmıştır. yine de leyleklerin çoğunun bacalarda, elektrik direklerinde değil sulak alanlara yakın ağaçlarda ve ıssız yerlerde yuvalandığını düşünmek gerekir.
bir de kara leylek var ki o zaten insanlardan uzak yaşamayı tercih eden çekingen bir tür ve belki çoğumuz onu hiç bilmiyoruz bile.
Sevgili Şükran,ne yazık ki burada zor koşullarda yazıyorum. açabildiğim tek sayfa kumanda paneli. Yorum yazabilmek için google önbellekten giriyorum. Bu da her zaman mümkün olmuyor. sayfanıza önbellekten girebilirsem istediğiniz bilgileri yazacağım size. sevgiler, selamlar.
YanıtlaSilSevgili Neşe Hanım, en çok özlediğim bloglardan biri de sizinki. Şu engellemeler bitse de kavuşsak.
Canım Sazan'ım, önbellekten girip okuyorum yazılarını. senin sayfanı da özledim..
Sevgili kardeşim Verago, ne güzel anlatmışsın. Çok daha vahim durumdaki türler olduğunu biliyorum. Carettalar ve leyleklerin henüz onlar kadar tehlikede olmadığını bilmek güzel ama böyle giderse onlar da aynı duruma düşecekler. Gönül ister ki hiç bir canlı türü silinmesin dünyadan. O sözünü ettiğin kaybolmakta olan türlerden de söz edelim yazılarımızda. belki birilerinin dikkatini çekeriz.
bizde ve dünyada bilim adamları yok olma tehlikesi altında böcek olsun, bitki olsun her türle ilgileniyor ama bunları halka duyurmak istediklerinde çoğu için bir tepki alamıyorlar. sadece insanların kolay görebildiği, büyük gösterişli canlılar tanınmış oluyor. carettalar plajlarımıza gelmese kimseye anlatamazlardı durumlarını. ya da dikkat çekici çiçekleri olmayan ot görünümlü bir bitki ne kadar tükenmek üzere olsa da tanıtılamıyor. derin denizlerde, mağaralarda yaşayan türler daha da kötü. bir de sırtlan, yarasa gibi hayvanlar çoğu kültürde zaten tükenmesi daha iyi gibi bir gözle bakılıyor. maalesef şimdiye kadar bizde de öyle olmuş.
YanıtlaSilkoruma dernekleri de bu durumda ancak popüler olan türleri ön plana çıkararak bişeyler yapmaya çalışıyor. bizde sözü geçen her canlı öyle neredeyse.
duyarlılığınız için sizi kutlarım, haklısınız daha tehlikede olan canlıları halk arasında sevilmeseler de bilinmeseler de ısrarla anlatmak gerekiyor. Osmanlıların son dönemine kadar ülkemizde yaban eşeği, leopar, özgürce yaşayan ceylanlar, şimdiki leylekler gibi sürüler oluşturan kelaynaklar yaşıyordu.