Anayasa'nın bazı maddelerinin değiştirilip değiştirilmemesi konusunda halkın görüşünü alma esaslı bir referandum, ülkenin siyasi yapısı ve çıkmazları doğrultusunda farklı bir amaca doğru yönlendirilmişti. Genel seçim havasında bir referandum ancak akıllara zarar bir demokrasi uygulaması olabilir. Muhalefet de eşit olmayan koşullarda kendi görüşünü kabul ettirmek için elinden geleni yaptı; çünkü başka bir şansları yoktu. Halkın görüşünün sorulduğu bir durumda yapılan baskı ve dayatmalar, asıl amacın milletin yararı için görüşlerine baş vurmaktan çok daha farklı olduğunu anlatıyordu. Zaten değişmesi gereken ve daha da aciliyeti olan onca yasaya karşın, iktidarın amaçları doğrultusunda ve biraz da ''daha fazla özgürleşeceksiniz'' yutturmacası ile hazırlanmış siyasi bir oyundu bana göre..Pek de şaşırmadım sonuçlara. Tahminlerde bulunan uzmanlar kadar başarılıydım sonuçlar konusunda. Şaşırmadım ama üzüldüm. En çok da, yüzsüzce yapılan ''Demokrasi Kazandı'' söylemleri sinirlendiriyor beni. Hangi demokrasi? Bir referandumda görüş sorulur ve sonuç beklenir. Demokrasilerde yöntem budur. Peki, bunca dayatma, baskı, tehdit, bu uğurda harcanan trilyonlar nedendi?? Üstelik tüm eşitsizliklere rağmen yasa değişikliğinden daha da önemli olarak, hükümete tepkisini belli etmek amacı ile ''Hayır!'' diyen yüzde 42 lik kesimin var olmasının demokraside hiç mi anlamı yok? Daha söylenecek pek çok söz var ama bu konularda daha önce söylenmiş çok anlamlı sözler yeterli aslında;
İnsan yığınlarının davranış biçimlerini önceden kestirmek için, onların güç bir durumdan kendilerini kurtarmak için hiçbir zaman çok önemli bir çaba göstermediklerini kabul etmek gerekir.
Friedrich Nietzsche
Zayıf bir hükümet kadar baskıcı ve adaletsiz olanı yoktur.
Edmund Burke
Mal cimride, silah korkaklarda, karar zayıflarda olursa düzen bozuktur.
Hz. Ebubekir
Unutulmamalı ki bu bir genel seçim değildi;
Özgürlük savaşı asla bitmez. Özgürlük bir gün servetin gücüne karşı, bir başka gün siyasetçilerin entrikalarına karşı, bir başka gün bürokratların kalıcı kötülüklerine, bir başka gün faşiste ve militariste, bir başka gün vurguncuya, sonra çetelerin öfke ve histerisine, cahilliğe ve aptallığa, suçluya ve ikiyüzlüye karşı savunulmalıdır. Bu misyonda her "uygar" insan ölene kadar askerdir ve yaşamın zevkinin farkına sadece bir yerde, birisi insan ruhunun özgürlüğü için kesin ve son darbeyi vurduğu anda varabilir..
Walter Lippmann
Yöneticiler, iktidara saltanat sürmek için değil, millete hizmet için getirilmişlerdir. Ulusa karşı olan görevlerini kötüye kullandıklari takdirde, şu ya da bu biçimde ulusal iradenin kendi haklarında vereceği kararla karşılaşırlar. Ulus tarafindan, ulus adınadevleti yönetmeye yetkili kılınanlar, gerektiğinde ulusa hesap vermek zorunda olduklarını bilmelidirler.
Kemal Atatürk
Ve son olarak da kendime şu sözleri anımsatıyorum;
Haklı olduğunuza inanıyorsanız, sakin olmayı başarabilirsiniz.
Bud Holiday
nasil hislerime tercuman olmus bu yazi...
YanıtlaSilsoylenecek cok sey var ama belkide susup sabirli olmak en iyisi.
işe gelince demokrasi , işe gelince padişahlık...
YanıtlaSilhadi hayırlsı
evet size katılıyorum ..hiç dikkatinizi çekti mi bilmem her sandık başında sivil polisler var dı ..tek tesellim Anyalyanın çoğunluğunun HAYIR DİYEBİLMESİ ..
YanıtlaSilTek bildiğim içim acıyor...
YanıtlaSilne diyelim begonvilli,umut edeceğiz yoksa söylenecek çok sey var ama çözümdn uzak :(
YanıtlaSilbalık yiyen zeki insanlara kalsa ..
"Cahil bir toplum, özgür bırakılıp kendine seçim hakkı verilse dahi, hiçbir zaman özgür bir seçim yapamaz. Sadece seçim yaptığını zanneder.
YanıtlaSilCahil toplumla seçim yapmak, okuma yazma bilmeyen adama hangi kitabı okuyacağını sormak kadar ahmaklıktır. Böyle bir seçimle iktidara gelenler, düzenledikleri tiyatro ile halkın egemenliğini çalan zalim ve madrabaz hainlerdir."
Nietzsche
Sevgilerimi yolluyor seni kucaklıyorum.. Çünkü Kucaklanacak o kadar az kişi kaldı ki..
Tabi ki kendi demokrasileri kazandı :(
YanıtlaSil