11 Mart 2010 Perşembe

Begonvilli Ev Halleri

Evimizde hüzün var, oysa açan turunç çiçeklerinin kokusundan söz edecektim, günlük koşuşturmalar içerisinde, farkına varılınca gülümseten küçük mutlulukları paylaşacaktım. Belki okumaktan mutlu olduğum bir kitaptan söz edecek, belki de çoktandır dinlemediğim, yıllar sonra dinleyince mutlu olduğum bir müziği sizlerle birlikte dinleyecektim. Ama dedim ya hüzün var buralarda; yaşamın gerçeklerinden biri olan o bilinen duygu, baş edeceğiz bir şekilde.

Son bir kaç gündür içimizi en çok yakan ulusal acılarımızdan biri Elazığ'da yaşanan deprem. Söylenecek çok söz var ama yapılması gereken daha da çok iş var. Yardım kampanyaları iyi gidiyor gibi ama ateş yine düştüğü yeri yakıyor, ne durumda olduklarını, neler çektiklerini dışarıdan anlamamız olnaksız. Soğukta, evsiz, anasız, babasız, evlatsız kalanların hali nasıldır kim bilir?

Şehit haberleri yine kurşun gibi yüreklerde. Bu ülke bu acılarla yaşamak zorunda mı? Bu acıyı anlatacak hiç bir sözcük yok... Haklarını ödememize de olanak yok. Işıklar içinde uyusunlar.

Turhan Selçuk üstadı da uğurlamışız. O bir ekoldü alanında. Huzur içinde uyusun.

Biografisi Burada

3 yorum:

  1. Duyarlı olmanın sanatı bu olmalı sanırım. Sadece kendi eksenimizde dönmeyen dünyanın bireyleri olmak çoktan unutulmuş. Acımız büyük de , çaresizlik ve tedbirsizliğin verdiği acı kat ve kat fazla.

    YanıtlaSil
  2. Ablacığım, acılar geldi mi üst üste geliyor bu ülkenin insanına. Bir çeşit narkoz etkisi gibi hani zaten acın var bi de burdan acısın ne fark eder gibi.

    YanıtlaSil
  3. sayfanı rengarenk görmeye bayılıyordum ama bu olaylar hayatın gerçekleri.bizim başımıza gelse ne yapardık.......düşünmek bile istemiyorum

    YanıtlaSil

Beğeni ve görüşleriniz benim için çok değerli. Yürekten teşekkürler.