13 Ekim 2011 Perşembe

Yaşamdan İpuçları


Günaydın!!!
Bu sabah okuma  turuma  blog yazarı arkadaşlarımın iki harika yazısı ile başladım. 
Sevgili  Öykü Kız’ın  sevgi dolu yüreğinden akıp gelen, duygu yüklü  ama bir o kadar da gerçekçi  ‘’ özgür bırak’’   yazısı  ve Sevgili Hayalbemol’ün  yaşamı  sorgulatan,  her insana gerekli kalıcı ipuçları veren  ‘’Yaşamın Son Gününü Nasıl Yaşarsın?’’  Başlıklı yazısı.
Bu iki yazı da bana yol gösterdi. Aslında bildiğim ama zaman zaman  göz ardı ettiğim  ipuçlarını, sade, güzel bir anlatımla, ders veren bilmişlik edası olmaksızın dile getirmişler. Keyifle okudum, birer de yorum yazdım.

Öykü ‘’ Bugün sizden bir şey rica edecegim..’’ diye başlıyor sözlerine  ve aslında kendiniz için  bir şey yapmanızı istiyor. Sadece şu kadarını söyleyeyim;  şu beni de epeydir zorlayan  affetme konusunu ele almış.  Eee, hadi, oyalanmadan okuyun yazıyı.. 
 ‘’ özgür bırak’’

Naçizane  olarak  ben de görüş belirttim yorum yazımda.
Dedim ki:
 .. Neyse, oradan okursunuz:)
Sevgili Hayalbemol  da bir soru soruyor okurlarına.
Diyor ki:
‘’Yaşamın son gününü nasıl yaşarsın?’’ Konuya dikkat çekmek için güzel örnekler vermiş,  Neler söylediğini   anlatmak yerine yazıyı okumanızı tavsiye ediyorum..
 ‘’Yaşamın Son Gününü Nasıl Yaşarsın?’’



Bu  yazının ana düşüncesi olan, yaşamın her anının değerli olduğu gerçeği  hepimizce bilinir  de nedense  uygulamada göz ardı edilir.
Bu yüzden  yeni başlayan her günün , hayatımızın son günü olma olasılığını( ki bu olasılık gerçek de olabilir) düşünmek karamsarca bir  düşünce olmaktan çok bir tür yaşamı kavrama yolu olabilir. Evet  hayat  zor.. Bazen içinde bulunduğumuz durumlar  dayanılmaz gelebilir, öyledir de.. Yine de  bu durumu  değerlendirirken yaşamı bir bütün olarakgörmekte yarar var. Şöyle ki;  şu an  bize çok acı veren bir durum belki de  daha sonra bu kadar  dayanılmaz gelmeyecektir.  Geçmişte böyle olup olmadığını düşünün.  Size göz yaşları döktüren bazı olaylar  için ‘’şimdiki aklım olsaydı boşuna üzülmezdim’’  dediğiniz  durumlar olmadı mı? Elbette  ölüm acıları ya da büyük felaketler için  söylemiyorum bunları ama o olaylara bile yıllar sonra  farklı açılardan bakabiliyoruz.
‘’Yaşamın son gününü nasıl yaşarsın?’’  sorusunu ben farklı bir açıdan, yakınımda bulunan insanları  düşünerek  değerlendirdim.  Düşünün, sizin için sıradan olan insanları bugün  herhangi bir nedenle   son kez göreceksiniz.  (Allah korusun ) Öyle ya, yaşamda her şey olası.. İşte  böyle  düşününce o sıradan insanlar,  terslediğiniz anneniz,  güler yüz göstermeyi esirgediğiniz eşiniz,  o an varlığından sıkıldığınız arkadaşınız, sözü bitse de işime baksam dediğiniz komşunuz, yaramazlığından bıktığınız afacan çocuğunuz  nasıl da  farklı bir kişi olur gözünüzde?
Ya evinizde geçirdiğiniz son günse bu gün? O pek de beğenmediğiniz eşyalarınız, çiçekleriniz, emek emek  oluşturduğunuz her  ortam  daha bir güzel gelmez mi gözünüze? O  evi temizlemek, düzenlemek o kadar can sıkıcı bir iş olmaz o zaman. Ben şöyle düşünürüm: ‘’Evimde geçireceğim son gün olmasın da  ben her   gün  yine temizlik yapmaya razıyım’’
Örnekleri çoğaltmak  olası.
Kısacası dostlar, yaşam göz ardı edilemeyecek kadar  değerli. Sıradan olan her şeyin eşsiz ve anlam yüklü olması için,  yaşadığımız günün son gün  olması mı gerekiyor? Eğer bunu fark edemiyorsak biraz daha  özenli ve dikkatli olup yaşamın ipuçlarını  iyi  değerlendirmeliyiz. Bana bunları hatırlatan Öykü’ye ve Hayalbemol’a teşekkürler.

4 yorum:

  1. Ben de yaşamımın son günü olsa bugün, fotoğraftaki kızın çantasından dağılan şeylerin tıpkısı şeylerle dolu çantamı düzenlerdim önce.Sonraaaaaa bugünlerde öyle çok "yaşamımın son günüymüş"gibi yaşadım ki günlerimi...Provalıyım bu konuda yani.Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  2. Fotoğrafın anlamını çok iyi çözmüşsünüz Sevgili Sufi.

    YanıtlaSil
  3. asıl ben tsk ederım canım begonvıllı evım



    bıde konuya ılıskın sunu soylemek ıstıyorum

    hayatımın son gunu oldugunuy ogrensem
    sankı kıtlenıp kalırdım gıbı gelıyor bana

    YanıtlaSil
  4. Son gün hiç gelmesin istiyoruz Begonvilli Ev. Çünkü güzel şeylerin sona ermesi düşüncesi, bizi korkutuyor. Son’a yaklaştıkça, çıkar yollar aramaya başlıyoruz. Aslında çözüm bulma konusunda en iyi yol, sonu düşünmektedir O son noktada yer aldığınızı düşleyip, kendini hazırlamaktır bana göre. Hayatın akışı içinde bazı şeyleri kaçırıyoruz. Kaçırmamak için, kendimizi fırsat buldukça soru yağmuruna tutmalıyız. O sorulara yanıt aradıkça, doğru bizi bir yerde bir şekilde mutlaka bulacaktır.
    Değerli düşüncelerin ve övgü dolu sözlerin için teşekkür ediyorum. Mutlu günler senin olsun…

    YanıtlaSil

Beğeni ve görüşleriniz benim için çok değerli. Yürekten teşekkürler.