Günaydın!!!
Bu sabah okuma turuma blog yazarı arkadaşlarımın iki harika yazısı ile başladım.
Sevgili Öykü Kız’ın sevgi dolu yüreğinden akıp gelen, duygu yüklü ama bir o kadar da gerçekçi ‘’ özgür bırak’’ yazısı ve Sevgili Hayalbemol’ün yaşamı sorgulatan, her insana gerekli kalıcı ipuçları veren ‘’Yaşamın Son Gününü Nasıl Yaşarsın?’’ Başlıklı yazısı.
Bu iki yazı da bana yol gösterdi. Aslında bildiğim ama zaman zaman göz ardı ettiğim ipuçlarını, sade, güzel bir anlatımla, ders veren bilmişlik edası olmaksızın dile getirmişler. Keyifle okudum, birer de yorum yazdım.
Öykü ‘’ Bugün sizden bir şey rica edecegim..’’ diye başlıyor sözlerine ve aslında kendiniz için bir şey yapmanızı istiyor. Sadece şu kadarını söyleyeyim; şu beni de epeydir zorlayan affetme konusunu ele almış. Eee, hadi, oyalanmadan okuyun yazıyı..
‘’ özgür bırak’’ Naçizane olarak ben de görüş belirttim yorum yazımda.
Dedim ki:
.. Neyse, oradan okursunuz:)
Sevgili Hayalbemol da bir soru soruyor okurlarına.
Diyor ki:
‘’Yaşamın son gününü nasıl yaşarsın?’’ Konuya dikkat çekmek için güzel örnekler vermiş, Neler söylediğini anlatmak yerine yazıyı okumanızı tavsiye ediyorum..
‘’Yaşamın Son Gününü Nasıl Yaşarsın?’’Bu yazının ana düşüncesi olan, yaşamın her anının değerli olduğu gerçeği hepimizce bilinir de nedense uygulamada göz ardı edilir.
Bu yüzden yeni başlayan her günün , hayatımızın son günü olma olasılığını( ki bu olasılık gerçek de olabilir) düşünmek karamsarca bir düşünce olmaktan çok bir tür yaşamı kavrama yolu olabilir. Evet hayat zor.. Bazen içinde bulunduğumuz durumlar dayanılmaz gelebilir, öyledir de.. Yine de bu durumu değerlendirirken yaşamı bir bütün olarakgörmekte yarar var. Şöyle ki; şu an bize çok acı veren bir durum belki de daha sonra bu kadar dayanılmaz gelmeyecektir. Geçmişte böyle olup olmadığını düşünün. Size göz yaşları döktüren bazı olaylar için ‘’şimdiki aklım olsaydı boşuna üzülmezdim’’ dediğiniz durumlar olmadı mı? Elbette ölüm acıları ya da büyük felaketler için söylemiyorum bunları ama o olaylara bile yıllar sonra farklı açılardan bakabiliyoruz.
‘’Yaşamın son gününü nasıl yaşarsın?’’ sorusunu ben farklı bir açıdan, yakınımda bulunan insanları düşünerek değerlendirdim. Düşünün, sizin için sıradan olan insanları bugün herhangi bir nedenle son kez göreceksiniz. (Allah korusun ) Öyle ya, yaşamda her şey olası.. İşte böyle düşününce o sıradan insanlar, terslediğiniz anneniz, güler yüz göstermeyi esirgediğiniz eşiniz, o an varlığından sıkıldığınız arkadaşınız, sözü bitse de işime baksam dediğiniz komşunuz, yaramazlığından bıktığınız afacan çocuğunuz nasıl da farklı bir kişi olur gözünüzde?
Ya evinizde geçirdiğiniz son günse bu gün? O pek de beğenmediğiniz eşyalarınız, çiçekleriniz, emek emek oluşturduğunuz her ortam daha bir güzel gelmez mi gözünüze? O evi temizlemek, düzenlemek o kadar can sıkıcı bir iş olmaz o zaman. Ben şöyle düşünürüm: ‘’Evimde geçireceğim son gün olmasın da ben her gün yine temizlik yapmaya razıyım’’
Örnekleri çoğaltmak olası.
Kısacası dostlar, yaşam göz ardı edilemeyecek kadar değerli. Sıradan olan her şeyin eşsiz ve anlam yüklü olması için, yaşadığımız günün son gün olması mı gerekiyor? Eğer bunu fark edemiyorsak biraz daha özenli ve dikkatli olup yaşamın ipuçlarını iyi değerlendirmeliyiz. Bana bunları hatırlatan Öykü’ye ve Hayalbemol’a teşekkürler.
Ben de yaşamımın son günü olsa bugün, fotoğraftaki kızın çantasından dağılan şeylerin tıpkısı şeylerle dolu çantamı düzenlerdim önce.Sonraaaaaa bugünlerde öyle çok "yaşamımın son günüymüş"gibi yaşadım ki günlerimi...Provalıyım bu konuda yani.Sevgilerimle.
YanıtlaSilFotoğrafın anlamını çok iyi çözmüşsünüz Sevgili Sufi.
YanıtlaSilasıl ben tsk ederım canım begonvıllı evım
YanıtlaSilbıde konuya ılıskın sunu soylemek ıstıyorum
hayatımın son gunu oldugunuy ogrensem
sankı kıtlenıp kalırdım gıbı gelıyor bana
Son gün hiç gelmesin istiyoruz Begonvilli Ev. Çünkü güzel şeylerin sona ermesi düşüncesi, bizi korkutuyor. Son’a yaklaştıkça, çıkar yollar aramaya başlıyoruz. Aslında çözüm bulma konusunda en iyi yol, sonu düşünmektedir O son noktada yer aldığınızı düşleyip, kendini hazırlamaktır bana göre. Hayatın akışı içinde bazı şeyleri kaçırıyoruz. Kaçırmamak için, kendimizi fırsat buldukça soru yağmuruna tutmalıyız. O sorulara yanıt aradıkça, doğru bizi bir yerde bir şekilde mutlaka bulacaktır.
YanıtlaSilDeğerli düşüncelerin ve övgü dolu sözlerin için teşekkür ediyorum. Mutlu günler senin olsun…