Pazar günü gazetede Kanat Atkaya yazmış..Ben Özetliyeyim;
23 HAZİRAN 2009. New Jersey’in Latin Mahallesi’nde yağmur var.
Haziran günü beliren bu tuhaf yağmurda sokakta gezen bir adam, mahalle sakinlerince polise bildiriliyor.
Polis, “yağmur altında boş boş gezen ihtiyar ve pejmürde adam” ihbarını değerlendirmek üzere 22 yaşındaki çaylak polis memuru Kirstie Bubble’ı “olay yerine” sevk ediyor.
..............
Memur Bubble, “Kimlik lütfen” diyor.
Adamın kimliği yok.
Adının “Bob Dylan” olduğunu, şehirde konser vermek için bulunduğunu, bir otelde kaldığını söylüyor; sokakta bulunma sebebi ise “gezinmek...”
Memur Bubble işini ciddiye alıyor, adamı polis aracına “yüklüyor” ve otele doğru yola çıkıyor.
Bu sırada telsizle rapor veriyor: “Adamı aldım otele götürüyorum. Adı Bob Dylan mıymış neymiş...”
.....
Polis merkezini önce bir şok, sonra da kahkaha dalgası vuruyor.
Acemi Bubble, 68 yaşındaki yaşayan efsane, pop ikonu, 20’nci yüzyılın en önemli şahsiyetleri listelerinde yıllardır yükseklerde dolaşan adamımız Bob’u, Bay Bob Dylan’ı paketlemiş.
Polis adına açıklama yapan sözcü Craig Spencer, “Tabii Memur Bubble’ın yerinde ben olsaydım kimliğini değil imzasını almaya çalışırdım” dedi, olay bir “yaşanmış rock efsanesi” olarak kayıtlara geçti, tatlıya bağlandı...
* * *
Ayrıca, sizlere bir haberim var; Bob Dylan mayıs sonunda Türkiye'ye geliyor, açıklandı: 31 Mayıs’ta Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda olacak. Ah! izlemeyi ne çok isterdim. En sevdiğim şarkısı da ''one more cup of coffee''.
Bu gün sizlere, dinlerken çok keyif aldığım bir o kadar da esprili bulduğum bu şarkısındandan söz edeceğim.
Adamımız Bob, fıstık gibi bir kızla gönül ilişkisine girmiştir ama, bakar ki dünyalar ayrı. Bu kız aslında kaba saba bir aileden gelmekte olan dangıl dungul biridir. Bob Dylan'ın incelikli dünyasını, entelektüel derinliğini anlayabilecek duyarlılıktan yoksundur.
Dostumuz artık kalkıp gitmesi gerektiğini anlamıştır, artık bütün istediği yola çıkmadan önce son bir kahve daha içebilmektir. Bu arada kızın ailesine de laf sokmaktan geri kalmayacaktır. Bakın bunu da nasıl yapmış;
Your eyes are like two jewels in the sky
Gözlerin gökyüzündeki iki mücevher gibi
Your back is straight your hair is smooth
Sırtın düz, saçın pürüzsüz
On the pillow where you lie
Yattığın yastıkta
But I don`t sense affection
Ama şefkat sezmiyorum
No gratitude or love
Ne minnettarlık ne sevgi
Your loyalty is not to me
Sadakatin bana değil
But to the stars above
Yukardaki yıldızlara
One more cup of coffee for the road
Yol için bir fincan kahve daha
One more cup of coffee `fore I go.
Bir fincan kahve daha, ben gitmeden
To the valley below.
Aşağıdaki vadiye
Your daddy he`s an outlaw
Baban, o bir kanun kaçağı
And a wanderer by trade
Ve mesleği avarelik
He`ll teach you how to pick and choose
Sana seçmeyi ve ayırmayı öğretecektir
And how to throw the blade
Ve bıçağı fırlatmayı
He oversees his kingdom
O krallığına gözkulak oluyor
So no stranger does intrude
Böylece yabancılar rahatsız edemez
His voice it trembles as he calls out
Sesi titriyor, seslenirken
For another plate of food.
Yeni bir tabak yemek için.
One more cup of coffee for the road
Yol için bir fincan kahve daha
One more cup of coffee `fore I go.
Bir fincan kahve daha, ben gitmeden
To the valley below.
Aşağıdaki vadiye
Your sister sees the future
Kız ardeşin geleceği görüyor
Like your mama and yourself
Tıpkı annen ve senin gibi
You`ve never learned to read or write
Asla okuma-yazma öğrenmedin
There`s no books upon your shelf
Rafında hiç kitap yok
And your pleasure knows no limits
Ve memnuniyetin sınır tanımıyor
Your voice is like a meadowlark
Sesin bir tarlakuşu gibi
But your heart is like an ocean
Ama kalbin bir okyanus sanki
Mysterious and dark.
Gizemli ve karanlık
One more cup of coffee for the road
Yol için bir fincan kahve daha
One more cup of coffee `fore I go.
Bir fincan kahve daha, ben gitmeden
One More Cup of Coffee şarkısı 1976 tarihli "Desire" albümünde yer alır.
|
Bu şarkının yazıldığı sıralarda, Bob Dylan'ın karısı Sara'dan ayrıldığını ve (Suze Rottolo olayında olduğu gibi) yaşadığı ayrılıkların sonrasında yazdığı şarkılarda 'tek yanlı keskin eleştirilerde' bulunduğunu hatırlamakta fayda var.
Çok güzeldi...
YanıtlaSilBob Dylan'ı anıp gençliğe yolculuk yapmak da, anekdot da, şarkı da.
Pazar günüme renk kattınız Bob ve Begonvilli Ev ikilisi olarak.
Sevgiler yolluyorum ve artık Antalyadayım, belki görüşebiliriz:))
Aaa, hoşgeldiniz:) Ne hoş Antalya'dasınız. Bu gün denizimiz de masmavi görünüyor, parklar, kafeler çok güzel. Turunç çiçekleri hala misler gibi kokuyorlar, sizi beklediler. Görüşmek dileği ile..Sevgiler, selamlar.
YanıtlaSil:))))))
YanıtlaSilÇok severim bu şarkıyı.Yazıda çok hoş..
YanıtlaSilBegonvilli Ev, ohh bugün Bob Dylan'a doydum:) Hımm.. Bu kez begonvil kokuları arasında okumak ve müzik dinlemek iyi geldi. Hele elimde bir fincan kahve var ki.. Heyy! Mis gibi.. Bu yazınız hakkında bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim.
YanıtlaSil