4 Aralık 2015 Cuma

Kırık Bir Aşk Hikayesi ♥

Hüzün seni nerelere koyayım,
nerelere taşıyayım........


''Yine mi iç acısı,  yine mi karamsarlık? '' diyeceksiniz,  evet  ne yazık ki öyle...  Dünden beri içimdeki sızı ince ve  derinden yüreğimi acıtıyor.. Ne acılar, ne üzüntüler tarafımca, ''herkesin kederi kendine yetiyor zaten'' mantığı ile saklanıp, üzeri örtüle dursun bu kez içime sığmıyor..  Çünkü bu her  karesinde hüzünlerin harmanlandığı siyah beyaz bir aşk hikayesinin acı sonu..

 Evet, evet, benzerlerini eski Türk filmlerinde çokça gördüğümüz türden naif  bir öykü. Hikayenin benimle doğrudan ilgisi  yok. Yalnızca yıllar  öncesinde tanıdığım  bir kadın ve bir erkeğin yaşadıkları ya da yaşayamadıkları...

 Bu öyküyü anlatmaya ne denli hakkım olduğunu bile kestiremiyorum. Zaten şu an  yüreğimdeki burkulma,  düzgün düşünmeme  izin vermiyor. Başkalarının izni olmadan özel  hayatlardan söz etmek etik olmadığı gibi,  özellikle önemsediğim, hassas olduğum, hiç onaylamadığım  bir durum.  Yine de bu  öyküyü paylaşmayı istiyorum. Bu nasıl bir çelişki... Anlatmak istiyorum çünkü çıkarımlar yapabileceğimiz, kendi öz yaşamlarımızda yaşanılanların tekrarı olmadığı gerçeğini nasıl da göz ardı ettiğimizi  anımsatmak için. Özellikle kaybettiklerimizin değerini onlarla birlikte iken anlayamıyor olmamız hayatın ne acı bir dersidir.. İşte bu nedenle bu öykü beni çok etkiledi. Keşke ulaşabildiğim fotoğrafları, hangi ruh hali ile bazı insanlarla paylaşıldığını bilemediğim 1977 tarihli, sevgi sözcükleri ile dolu sararmış bir kartpostala ait fotoğrafı, ayrı kalınan sevgili için hazırlanmış bir  video klibini aktarabilseydim.  Bunları yapamam, yine de isimler saklı kalacak şekilde elimden geldiğince anlatayım.. Basitçe kotarılmış klipte 70'li yılların sonlarında yapılan bir düğünde dans eden gelinle damadın siyah beyaz bir fotoğraf karesi, çiçek resimleri, Antalya'nın  bana tanıdık gelen  sahil şeridi manzaraları ile dönüşümlü olarak  görünüyor. Fonda ise çok hüzünlü bir müzik çalıyor. Bu klip yaklaşık dört yıl önce paylaşılmış. Klibin sonunda  akan yazılarla yine sevgiliye seslenişler var. ''Seni ömrümün sonuna dek bekleyeceğim!''
O klibi burada gösteremem ama şarkıya ait videoyu izleyebilirsiniz.Yarim Senden Ayrılalı(Erkan Oğur)

Biz onlara İlknur ile Raci diyelim. Her ikisi de öğretmen okulundan sınıf arkadaşlarım. 70'li yılların sonu.. Dün yine o yıllara ait  fotoğraflara baktım da... Çok duygulandım. İlknur hoş, o yılların modern  genç kızı. Hayat dolu. Raci de yakışıklıymış  doğrusu. O yıllarda popüler olan İskender Doğan'a benzerdi. Facebook'taki fotoğraflarına baktım dün, biraz da Yılmaz  Güney'i andırıyormuş. Bu ikisi son sınıfta iyice yakınlaşmışlar ve mezuniyetten sonra evlenmişler. Bir de kızları olmuş.

Biz yıllar sonra bazı arkadaşlarla sosyal ağlar sayesinde sanal ortamda yeniden buluşup yılda bir kez  farklı illerde mezuniyet buluşmaları yapmaya başladık. Böylelikle uzun yıllar boyu iletişim kuramadığımız arkadaşlarımızın bazılarını gördük, bazılarından da haber almaya  başladık. Ben çoğu buluşmaya katılamadım. Katıldıklarımda ise İlknur'la Raci'yi görmedim. Son olarak dört yıl önceki Kuşadası  buluşmamızda İlknur da vardı. Yalnızdı ve ikimiz de sigara içmediğimiz için oda  arkadaşım oldu. Meğer Raci ile ayrılmışlar. Nedenini bilmiyorum ama İlknur çok incinmiş. Sadece  bir gece kaldığımız için yemek ve eğlence faslından sonra fazla konuşmadık. Kısa sohbetimizde hiç özel konulara girmedik. Bir daha da haberleşmedik zaten.. Derken üç yıl önce Facebook  sayfamda arkadaş listemde okul arkadaşlarımın sayısı çoğalırken Raci'den arkadaşlık isteği geldi. O da arkadaşlarıma katıldı ama hani uzaktan uzağa takip eden, yorum yazmayan, beğeni belirtmeyen, selam vermeyen sessiz arkadaşlar vardır ya, işte öyle. İlknur'u ise Facebook'ta hiç görmedim.  Ben zaten pek iyi bir Facebook kullanıcısı değilim. Arada bir göz atıp vaktim olduğunca bir iki yakın dosta yazıyorum ya da hayvanlarla ilgili paylaşımlarım oluyor. Görürsem, doğum günü olan arkadaşlara kısa kutlama mesajları yazıyorum. İki gün önce tesadüf bu ya Raci'nin doğum günüymüş. Samimi olmasak da eski bir okul arkadaşımın  özel gününü kutlamadan edemedim. ''Nice mutlu yaşlar olsun!'' cümlesini yazıp gönderdim. Ertesi gün yani dün sayfayı açtığımda şoke oldum. Raci'nin kızı babasının sayfasında birlikte bir resimlerini paylaşmış, onu kaybettiği için nasıl büyük bir acı yaşadığını  anlatan sözler yazmış.. Biraz daha altlara bakınca Raci için yazılan bir kaç taziye mesajını  gördüm. Çok üzüldüm çok.. Daha sonra üç yıldır aklıma gelmeyen bir şey yaptım, Raci'nin  fotoğraflarına, videolarına baktım.  Yazımın başındaki kartpostalı, İlknur için hazırladığı klibi  dün gördüm.Ayrıca okul yıllarımızdan kalan  siyah beyaz fotoğraflar,  köy okullarında çekilmiş  gençlik fotoğrafları ve  pek çok aile fotoğrafı da vardı.Yalnız, İlknur'un klipteki gelinlikli fotoğrafından başka fotoğrafı yoktu. İlknur'a olan sevgisini  belirten sararmış kartpostalın fotoğrafı ve bir kaç yıl önce hazırlanmış özlemini dile getiren video klip onu nasıl büyük bir aşkla  sevdiğini anlatıyordu. Muhtemelen İlknur da çok sevmişti. Ne yazık ki  hayatın tekrarı yok. Umarım İlknur'un huzurlu ve  güzel bir hayatı olur. Eminim Raci onun mutlu olmasını çok isterdi. Işıklar içinde uyu Raci.





10 yorum:

  1. Çok duygulandım.. Hayatı öyle hızlı yaşıyoruz ki sürekli bir telaş ve koşturmaca içindeyiz, biraz yavaşlamalı hayatımızdaki güzelliklerin farkına ve tadına varmalıyız. Tekrarı yok maalesef hayatın..

    YanıtlaSil
  2. Hepimiz yarım kalan bir şeylerle gideceğiz buralardan, ama umarım geride kalanlar için "tam" olarak hatırlanırız...Yılbaşı üstü dağıttın bizi yahu..

    YanıtlaSil
  3. "Hüzün deli dalgalar gibi gelir,gönlümün kıyısına vurur." Sevdaların kıymetini bilmeli insan ama buna kendimiz izin vermiyoruz çoğu zaman.

    YanıtlaSil
  4. Çok yazık... Gerçekten duygulandım. Keşke sevdiklerimizin kıymetini yanımızdayken bilsek. Küçük şeyleri büyütüp dönülmez noktalara getirmesek...Tabii arkadaşlarınız neden ayrılmış bilinmez ama, hayatları çok farklı olabilirdi. Böyle öykülerden ders çıkartmak gerek. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. Yaş aldıkça böylesi acı tatlı ne olaylara şahit olacağız kim bilir?
    Üzüldüm
    Sizin de başınız sağolsun !

    YanıtlaSil
  6. Begonvilli ev....çok üzüldüm.inan çok duygulandım.Mevla ne yazmışsa inan onu yaşıyoruz....O 'larda ne kadar dikkat etmişlerdir mutlaka....ama kader ....Birde bize sunulan her şeyin kıymetini bilmemiz gerekiyor.Böyle binlercesi var, hiç kıyamadığım güzel arkadaşım.....sevgilerimle emel.

    YanıtlaSil
  7. Yaşamın bize ve tanıdıklarımıza ne getireceğini bilemediğimiz için kötü bir haber aldığımızda üzüntümüz daha da artıyor. Bence isimleri ve klibi gizli tutmanın gereği yokmuş. Netice de gayet doğal şeyler aslında güzel bir aşk ama ayrılıkla sonuçlanıyor ve bir zamansız ölüm.Işıklar içinde yatsın arkadaşınız.

    YanıtlaSil
  8. Tanımadığım halde okurken bu kadar beni etkilemesi 70 li yıllaı gözümün önünde bir filim şeridi gibi geçmesi o yılları yaşıyan biri olarak o zamanki aşkların nasıl saf nasıl tutkulu, nasıl fedakar, nasıl çıkarsız olduğu........
    Demem o ki sizi çok iyi anlıyor üzüntünüzü yürekten paylaşıyorum.

    YanıtlaSil
  9. Üzüntünüzü yürekten paylaşıyorum, sanırım yaşadığımız her anın kıymetini daha çok bilmemiz gerekiyor...

    YanıtlaSil
  10. Tüm sevenlerine sabırlar diliyorum:( güzel dostlar, güzel dostluklar. şimdiler de çok zor.

    YanıtlaSil

Beğeni ve görüşleriniz benim için çok değerli. Yürekten teşekkürler.