26 Temmuz 2012 Perşembe

Begonvilli Ev Halleri

Çok sıcak...

Dahası çıldırtan bir nem,

Hiç susmayan cır cır böcekleri,

Minik, Jane Colette yemeden içmeden yatıyorlar..

Herkesin suratında bezmiş bir ifade..

Ama ne yapalım, Antalya yazı böyledir.

Her ne kadar ''the slow life'' tarzı yaşasak da bir şeyler yapmak zorundayız.
Öğleye kadar ağır aksak da olsa malum ev işleri, öğleden sonra biraz el işi, biraz kitap..




Bunlarla uğraşıyorum


Bir arkadaşım heves etmiş ama sonrasında sıkılmış. Onca malzemeyi atacak. ''Olur mu öyle şey!'' dedim, sanki anlarmış gibi. Takı tasarımını ve yapımını hayatımda ne gördüm, ne de denedim. Az çok becerebildiğim tığ işleri ile birleştirip uyduruk bir şeyler yapıyorum. Fazlası için


Bunu okuyor, bunu dinliyorum; ikisi de muhteşem!



Yaşasın kolay yaz yemekleri! Bana kalsa hiç mutfağa uğramayacağım bu sıcaklarda ama ne yaparsınız, tek başıma değilim


Zavallı çiçeklerim, sıcaktan kavruldular. İki saksı küpe çiçeğim tamamen kurudu:(( Bunlar da can çekişiyor..


Neyse ki bahçedeki meyveler harika görünüyorlar. Düzenli suluyor, diplerini kabartıyorum. Onlar da bu harika görüntüleri ile bana moral veriyorlar:



Bunlar da bahçemdeki işkence örgütü. Sistemli bir şekilde ve vardiyeli olarak gece gündüz işkencelerini sürdürüyorlar. Öyle ki, bir grup ara verince diğer bir ekip devreye giriyor. Sanırım hedefleri çıldırtmak!
Bu arada fotoğrafa dikkatli bakın, benim gibi siz de doğanın kamuflaj yeteneğine hayran kalacaksınız!



Kızlar serin buldukları her yerde uyukluyorlar


Minik de öyle ama yattığı yer fotoğraf çekimine uygun olmadığı için görüntüleyemedim..

Balkonda kendime hazırladığım okuma köşemi anımsayacaksınız ama bakın kimlerin işgalinde





Bu günlük Begonvilli Ev'den bu kadar. Tüm dostlara selamlar..

26 yorum:

  1. sanırım zadie smith- inci gibi dişler i okuyorsunuz :)çok güzel bir kitaptır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eveeet, muhteşem bir kitap. Kültürlerin karışımını ve yaşanan bireysel, toplumsal sancıları detaylı olarak anlatan oldukça çarpıcı bir yapıt.

      Sil
  2. aaaa benim de küpe çiçeğim kuru geçen sena almıştım, kışı geçirdi, o soğuklarda donmadı şimdi kurudu tüm yaprakları,sıcak sevmiyor galiba...Halbuki ne çok sevmiştim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçim gitti ama yapacak bir şey yok. Kavurucu rüzgar mahvetti çiçeklerimi:((

      Sil
  3. Sevgili komşum İzmir'de de durum farklı değil. Yaklaşık 2 haftadır dayanılmaz sıcak var . Kardeşim ,annem ve Gelincik bizde olduğu için benim mutfak faaliyetleri devam etti ama diğer her şey aynı. Kızlar yemeden içmeden kesildiler,Keşkül isilik benzeri bir alerji oldu ,traş ettirdik,klimanın karşısında yatıyor gün boyu. Havalar biraz olsun serinlese çok mutlu olacağım. Begonvilli Ev'in tüm canlarına olabildiğince serin günler dilerim. Hepimiz hepinizi çok öpüyoruz!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah sorma komşucuğum. Buraya veteriner çok uzak. Dün Minik'i kendim traş ettim. Dolayısı ile normalden uzun sürdü. Yine de o huysuz Minik gık demeden yattı önümde. Burada klima da kar etmiyor. Tüm gün açık ama yine de sıcak. Keşkül'e geçmiş olsun. Kuzucuk sıcak yüzünden alerji olmuştur. Sizin ev halkına da selamlar, sevgiler. .

      Sil
  4. Görünen o ki o mor minderin keyfini, siz dahil hiç kimsenin Jane kadar çıkarması mümkün değil!

    Vejeteryan ağırlıklı beslenmenizin resmi oldukça iştah açıcı, o kısmı çabuk geçiyorum.

    Besbelli Minik, kahküllerinin görüş yeteneğini kısıtlaması nedeniyle girdiği uygun olmayan bir yerde fotograflanamamış :))

    Saksı çiçekleriniz için üzüldüm, içerilerde bir yerlerde kurtarmak mümkün olur muydu? Ama meyve ağaçlarınızın Maşallah' ları var! "Tabiat aslında her felaketten başka başka hayatlar üretip; bir yaşam biterken yenisine yol açıyor"

    Ağustos böceklerinin bitmeyen çağrıları, bana çok keyif verir. Günün en sıcak zamanlarında ya da gecenin karanlık saatlerinde seslerini duyurmaları, bana; içip içip, sevdiğinin penceresi/balkonunun altında nara atıp, yalvararak, umutsuz aşkını en gürültücü biçimde sevdiğine anlatmaya çalışan sarhoş aşıkları hatırlatır hep!

    Neyse uzattım sanırım. En güzelinden bir haftasonu diliyorum size ve Begonvilli evin sınırları dahilinde nefes alan tüm canlılara!!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) Kızımın minderdeki halini gördünüz işte! Ona nasıl ''kalk burası benim!! derim.

      Evet, biz neredeyse vejeteryan olduk. Zaten bu sıcak günlerde et ya da tavuk alıp eve getirene dek kesinlikle bozulur.

      Çiçeklerimi içeri almayı düşündüm ama geç kaldım sanırım:)

      Ağustos böcekleri şu an bile en yüksek perdeden ötüyorlar. sarhoş aşıklar benzetmesi çok hoş:)

      Bizden de size sevgiler, selamlar..

      Sil
  5. Ah o ağustos böcekleri
    Gerçek bir işkence
    Hiç susmuyorlar
    Her çareyi denedim en sonunda dün çıktıkları dut ağacını budatmak zorunda kaldık
    Bir kaç saattir rahatız ama hepsi okadar
    şimdilik sesleri uzaktan geliyor:(

    YanıtlaSil
  6. SICAKLAR ÇOK BUNALTTI HAKİKATEN ...KLİMANIN İNSAFINA KALDIK ..

    YanıtlaSil
  7. Çok güzel ve keyifli fotoğraflar, ağustos böcüklerine her yıl sadece en fazla bir hafta maruz kalıyoruz diye sanırım hoş bile geliyor bize :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burada bir aydır hiç susmuyorlar. Daha da sürecek gibi. Ne yapalım, onlar da doğanın bir parçası, katlanacağız.

      Sil
  8. Aynı sıcaklarla yaşıyoruz,üstelik bugün temizlik günümüzdü,perişan olduk.Kedilerle k limanın karşısında oturuyoruz,bizimle uyuyorlar.Her gün bahçeye kaçıyorlardı,bugünler de evden dışarı çıkmıyorlar.Elektrik faturaları çok yüklü gelecektir.Hiç durmadan gece gündüz çalışıyor.İyi hafta sonları.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimiz perişanız demek ki.. Burada klima da kar etmiyor. Salon büyük, kapısı yok merdiven boşluğu baca gibi. Evet, elektrik ve su faturaları aşırı yüklü gelecek. Gece gündüz klima,her an duş, her an çamaşır..

      Sil
  9. İnş. sağlıktan olmadan atlatırız bu sıcakları ama bir yandan kışın da bir bu kadar sert geçeceğini düşünüyorum maalesef mevsivleri eskisi gibi değil bir kış bir yaz kaldı desek olacak.

    oyyy kurban olurum yatışına senin kıyılmaz tabii. eşim balkonda yatıyor , dün BADEM öyle bir serilmişki eşim yatmaktan vazgeçip oturdu sahura kadar:))
    efendiler prensesler rahat etsin tek biz hizmetkarlar her duruma uyarız:)))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı şeyi eşim de söyledi. Kışın sert geçecek diyor:((

      Ah o patili canlarımıza hiç kıyamam. Kürkleri var, ne yapsınlar..

      Bir de yaşlılara, bebeklere, hastalara ve bedenen çalışmak zorunda olanlara içim gidiyor. Allah yardımcıları olsun!

      Sil
  10. Sevgili arkadaşım ne güzel resimler çekmişsin inan tebessümle seyrettim.İki haftadır Trabzon'dayım.(Eşim buralı ve işlerinin çoğuda burda)Ben nerdeyse 20 yıl burada yaşadım.İnan ki hiç bu kadar sıcağı görmemiştim.Hani Antalya'lı olarak ben bile çaresiz kaldım başka hiç bir şey diyemiyorum.Burasıda Antalya oldu diyorum.Buraya gelirken, İstanbul'un sıcağından kurtuluyorum mis gibi Trabzon'da otururum evde hayali kuruyordum,nerdeeeee.Su kuşu oldum.Allahım bu su olmasa ne yaparız?
    İstanbul'da iken bu aşırı sıcaklar başlamadan bir ay evvelinden köpeğimin iştahı kesildi,bir öğün mamaya düşmüştü.Birde ayaklarında sivilceler çıkmaya başlamıştı.Colette'ninkinde de aynısı olmuş,yukarıdaki yorumdan okudum.Veterinere götürdüm mamasını değiştirin demişti.Değişince gerçekten kabartılar indi.Zavallım hep taşlara yatıyordu.Demek ki yemek bile ağır geliyor hayvanlara.Aç kaldı diye üzülüyordum.Siz minderi kaptırmışsınız,ben nereye otursam evde özellikle arkama geçip oturacak,bu seferde koltuğu ona bırakıyorum düşmemek için:)).Herkese diyorum çocuğumdan farkı yok.Ağzı yok dili yok ama öbür dünyada hepsi dile gelecekmiş.Öpüyorum,sağlıcakla kal...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu harika sohbet havasındaki yorum için teşekkürler. Gerçekten de bu yıl bir başka sıcak. Tüm ülke kavruluyor adeta. Allahtan suyumuz bol. Ya susuzluk çekseydik halimiz ne olurdu? Acaba kış nasıl geçecek diye kaygılanmadan edemiyorum. Kediciklerimiz, köpekciklerimiz çok perişan ama sokaktakiler çok daha zor durumdalar. Susuzluktan şuurunu kaybetmiş, yolların orta yerlerinde kıpkırmızı gözlerle yarı baygın yatanlar var. zorunlu olarak dışarı çıkarsam yanımda mutlaka su ve su kabı taşıyorum.

      Sil
  11. kedinizin yerinde olmak için neler verilmez:)))
    umarım siz de o köşenin keyyfini çıkarıyorsunuzdur. Buralarda farksız değil Allah razı olsun klimalardan.

    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aşırı sıcaklardan dolayı keyif falan kalmadı. Çaresizlikten klimalara sığınıyoruz ama her klima içeriyi soğuttuğu kadar dışarıyı ısıtıyor biliyorsunuz. Böylelikle doğal dengeyi iyice bozuyoruz.

      Sil
    2. elimizden geldiğince 2 cam 2 kapı açarak doğadengesini bozmamayı tercih ediyoruz. Bahçeli bir evde yaşadığım için yeşilliğin gölgesindeki serinlikten faydalanmayı tercih ediyoruz. Ama ne yazıkki işyerlerinde bunu uygulayamıyoruz. Aslen akseki olan biriyim Antalyanın neminide sıcağınıda tahmin edenlerdenim. Zaten gitmem gerekse genelde eylül sonunu tercih ederim hep.

      Sil
    3. Buraya nisan mayıs aylarında ya da eylülde gelmek en doğrusu.

      Sil
  12. İstanbul'da yanıyor %90 nem ile :(

    YanıtlaSil

Beğeni ve görüşleriniz benim için çok değerli. Yürekten teşekkürler.