30 Ekim 2015 Cuma

Isdırır mı Hoca Hanım?



Bu sabah, neredeyse öğleye kadar haylaz Kuyruk yüzünden oldukça stresli anlar yaşadım. O anlarda  stresten bunalmıştım ama arada komik şeyler de yaşadık. Eve gelince eşime anlatıp epeyce güldük. Biz her sabah kızlarla orman yolunda yürüyüşler yaparız. Hatta onların sağlığı için kısa mesafeli koşmayı bile deniyorum. Çoğunlukla bize yakın komşulardan birinin bir yaşındaki  Kangal kırması köpeği yaramaz Paşa da bize katılır. Bu köpekçik gün boyunca başı boştur. Paşa’yı seviyorum ama beni kaygılandırıyor. Alıştırmadıkları için asla gezdirme tasması istemez. Yoğun trafikte gezer durur. Benim kızların yürüyüş ritmini de bozar. İşte bu sabah da öyle oldu. Paşa yine bize katıldı ve kurt kız Kuyruk’u  yaramazlığa davet ede ede bize eşlik etti. Kuyruk çok güçlü, çok iri ama bebek gibi korkak bir kız. Arabalar biraz hızlı ve gürültülü geçseler korkudan yere yapışır. Bir sincap görse korkar. Bu hallerine gülerim fakat güvenliğimiz açısından bilinsin istemem. Çünkü orman yolunda kimlerle karşılaşacağımız belli olmaz. Yakın köylerden yürüyerek kasabaya giden insanlar, avcılar, çobanlar, kozalak ya da şişe  toplayanlar çıkabilir karşımıza. Kimin ne olduğunu bilemeyiz ki. Çoğunlukla sorarlar, ‘’köpek saldırgan mıdır?’’ diye. Ben de ciddi bir ifade ile, ''o bir koruma köpeği, yaklaşırsanız saldırabilir. Sessizce bize bakmadan geçin!'' Derim. Evet yaptığım çok da dürüstçe bir davranış değil ama ne yapayım güvenliğimiz  önemli.  Neyse bu sabaha dönelim, Paşa’nın tacizleri ile yürümeye çalışırken Kuyruk bir anda elimden kurtulup kaçtı. Ardından Paşa da fırladı ve ormanda gözden kayboldular. Nasıl panikledim anlatamam. Ormanın sonundaki şehirler arası ana yola  çıkabilirler, ya da pek uzak olmayan yerleşim yerlerine gidip tavuk kovalayabilirler, birileri onları av tüfeği ile vurabilir vs. vs. Bir süre uzaktan deli gibi koştuklarını, bir görünüp  bir kaybolduklarını gördüm. Sonra  turistlerin jeep konvoyunu  durdurduklarını, epeyce  çığlık atıldığını  izledim. Tüm gücümle  Kuyruuuk! Paşaaa! Diye bağırıyorum. Ben yaklaştıkça onlar kaçıyorlar. Peşlerinden koşmak yerine bir taşa oturup beklemenin daha mantıklı olacağını düşündüm. Biraz bekledim, yanılmamışım, beni gözden kaybedince ve sesimi duymayınca  aranmaya başlamışlar. Biraz sonra yakınıma geldiler. Hatta Paşa dibime kadar gelse de hain Kuyruk uzaktan bakıyor. Çağırınca  yine kaçıp gözden kayboluyor. Deli olacağım. Aklıma köpekleri birkaç dakikada yola getiren Cesar Millan geliyor, daha da sinirleniyorum. İşin aslı öyle değil tabii ki; adam çok iyi bir köpek eğiticisi olsa da, o işler öyle belgeselinde gösterdiği gibi beş dakikada olmuyor. Derken köpekler yine yakınlarımda ama yakalanmaz modda  iken komik görünümlü, tombulca bir adam göründü. Bu kişi, köy halkından  uzaktan tanıdığım orta yaşlı bir adam. Yürüyüşe çıkmış. Bazen karşılaşıp selamlaşırız ama pek sevmem kendisini. Neden derseniz, karısını sık sık hırpaladığı, hatta dövdüğü  bilinir. Kayın validesi de nasibini alıyormuş ara sıra, öyle söylüyorlar. Ramazan boyunca Kur’an öğrenmeye hevesli yaşlı kadıncağıza kaba davrandığını, hatta ‘’sen öğrenemezsin, kafan  çalışmıyor’’ deyip herkesin içinde aşağıladığını bizzat o teyzeden duymuştum. En sinirli halimde karşıma çıkınca da  bunlar geldi aklıma.. Köpekleri görünce bana  şöyle seslendi:
-Isdırır mı Hoca Hanım?
-Sinir tepemde ya;
-Öğretmen Hanım demek istediniz galiba..
Bana zaman zaman ‘’hocanım’’ diye (a harfini uzatarak) hitap edenler oldu ve nazikçe ‘’Öğretmen Hanım’’  demelerini tercih ettiğimi söylemişimdir  ama bu adam gerçekten komik bir şekilde sözcükleri ayırarak ‘’Hoca Hanım’’ diyordu, içimden güldüm.
Sonra onun deyişi ile devam ettim.
-Üfff, öyle bir ısdırır ki.. Koparmadan bırakmaz. Bu köpek deli, yanındakini de kendine uyduruyor. Aman fazla yaklaşmayın, sessizce uzaklaşın.
O anda muzipliğim  ve hainliğim tuttu. Karısına el kaldıran adamdan intikam alma zamanı.
-Siz korkmadığınızı belli etmek için sakince marş söyleyin. Gençlik Marşı’nı çok sever bu kurt. Dağ başını duman almış diye başlayan marş var ya..
Marşı mırıldanarak ardına bile bakmadan uzaklaştı. Adamın haline gülerek bir an sinirimi, stresimi unuttum.


Kuyruk  beni çok üzdü, çok uğraştırdı ama iyice yorulunca yakalamayı başardım. Eve gelince  bir güzel yıkayıp  ön kapıya bağladım. Normalde asla  bağlamam ama şu an cezalı. Uslu uslu oturuyor. Ben balkona çıkınca kuyruk sallayıp barışmaya çalışıyor. Haylaz kız, yüreğime indiriyordu neredeyse, bu günü hiç unutmayacağım.

Ben bu yazıyı yazarken Paşa da gelmiş. Öykümüzün baş karakterlerinden biri olarak hadi o da eksik kalmasın:))


21 yorum:

  1. Bizim Keşkül de çok fena ısdırır ne olur ne olmaz çok yaklaşmayın e mi ?
    Hadi ben kaçtım" Dağ başını duman almış .... "

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hah hah ha! Yine aklıma geldi ve güldüm, Nilgün Hanım'cığım:))

      Sil
  2. Akşam akşam koca bir kahkaha attırdınız bana çok yaşayın. Bayramınız kutlu olsun; bu tür şiddetten beslenen adamlara da çocukların ısdırıkları bol olsun ))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen sevgili dost aynen:) Hepimizin bayramı kutlu olsun. Sevgiler, selamlar.

      Sil
  3. akşamın bu geç saatinde bolca tebessüme sebep verdiniz. marş söylemeden geçebilirsiniz. :)) iyi geceler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tebessümünüz her zaman bol olsun:)) Ben de ''Günaydın!'' diyeyim. Sevgiler, selamlar Begonvilli Ev'den.

      Sil
  4. okurken ağzına sağlık ağzına sağlık diye sesli yorumda bulunmuşum eşimde ben birşey demedimki diyince koptum:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yazık ki ülkemizin bu acı gerçeği hala çıkıyor karşımıza. Bu insanları eğitecek, yola getirecek ve kendi çocuklarına insan haklarına saygıyı öğretecek yine ailelerdir bana göre.. Benim tepkim ironik aslında. Sinirli anımda gösterdiğim davranış şekli mizahi bir hal aldı ama cidden beni çok üzen bir konu bu dayak olayı. O insanları mazur göremiyorum bir türlü. Sebebi ne olursa olsun...

      Sil
  5. :))) Canım yaa sonuna dek heyecanla bir okudum ki sorma :)) keşke hafiften yanına yaklaşaydı kuyruk ona iyi bir korku olurdu:)))
    tüm kızlara öpücükler:)

    YanıtlaSil
  6. Keşke sevgili Hatice, çok daha güçlü yaptırım gücümüz olsa da bu insanları yola getirebilsek. Bizden de sevgiler canım. Badem'i öptüm.

    YanıtlaSil
  7. Gençlik Marşı harikasınız 😊 söylemezsen ısdırır . İnsanına göre .

    YanıtlaSil
  8. Kesinlikle insanına göre:) Isdırılmayı hak eden insanlar var!

    YanıtlaSil
  9. çok hoşsunuz:)) keşke birazcık ısdırsaymış o adamı demekten alamadım kendimi..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Billur Hanım. Isdırılmak bile az gelir o vicdansız insana.Eşine uyguladığı fiziksel ve ruhsal şiddetin yanında az kalır.

      Sil
  10. Ahh çok yaşayın e mi:):) Bayıldım bu muzip intikamınıza:) İntikamınız bile pek tatlı. Kafamda kurdum sahneyi, bir de canlandırdım kendi kendime güldüm usulca. O yürüyüşlerin de harkulade olduğuna eminim. Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim:)) Evet, yürüyüşlerimiz genellikle çok hoş oluyor. Bu yıl pek fotoğraf çekmiyorum. Daha önce orman yürüyüşlerimizle ilgili çok paylaşımım olmuştu. Bizden de sevgiler Tuğba Hanım..

      Sil
  11. Ne kadar keyifli bir paylasim olmus bu...tesekkurler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuduğunuz ve bu zarif yorumu yazdığınız için ben teşekkür ederim.

      Sil
  12. ne güzel bi paylaşım.. bu arada bloğunzuu yeni keşfettim takipdeyim, bende beklerim,sevvgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler. Elbette iade-i ziyarete geleceğim. Bizden de sevgiler.

      Sil
  13. :)))) Ah ilahi komşum. Beni nasıl neşelendirdiniz. Ama gerçekten zor bir gün olmuş. Umarım kurt kızınız sizi bir daha üzmez sevgiler...

    YanıtlaSil

Beğeni ve görüşleriniz benim için çok değerli. Yürekten teşekkürler.