Bir süredir The Biography Channel 'da bir belgesel izliyorum: Hoarders
Çok kısaca açıklayacak olursak ''biriktirme hastalığı'' diyebiliriz.
Elbette durum bu kadar basit sözcüklerle açıklanamaz. Bir şeylere merak sarıp biriktirme boyutunda değil. Bu insanlar ellerindeki eşyalarla çok fazla duygusal bağlar kurup atamıyorlar. Bu durumu besleyen başka nedenler de oluyor. Tutumluluğun abartılması ya da, güvenlik içgüdüsü, koruma hissi gibi..Yoksa aptal olduğu ya da beyinsel fonksiyonları çalışmadığı için atılacak şeyle atılmayacak şeyi ayırt edememe değil.
''Janet’in mükemmel hayatı, kalp nakli bekleyen kocasının 32 yaşında vefat etmesiyle altüst olur. Bunalıma giren Janet’in istifleme huyu gün geçtikçe daha da kötüleşmiş. Alışverişten dönerken sürekli elinde torbalar dolusu dekoratif malzemeyle gelen Janet’ın dört kızı onun için çok endişeleniyor.
Eski bir psikiyatrist olan Christina evini doldurduğu yığınlar yüzünden neredeyse ölmek üzereymiş. Kronik astımı olan Christina birçok kez astım krizine girmiş. Kızı ve kendisine ait çoğu giyilmemiş giysilerle dolu olan evini bir an önce temizlemezse astımı daha da kötüye gidebilir. ''
Bu fotoğraftakiler nisbeten katlanılabilir görüntüler. Belgeselde ölü farelerin yerlere yapıştığı, yatakların stoklanan eşyaların altında kaldığı evler gösterildi. Ayrıca, garajları, bahçeleri de bu durumda.
''Yeni doğan oğlunu kaybettikten sonra Chris, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğundan mustarip. Hiçbir şeye yeteri kadar konsantre olamadığı için hijyenik temizliğini yapamıyor. Halen evde yaşayan kızlarının vekaletini kaybetmek üzere.
Dale, evinden atılmanın eşiğinde çünkü sağdan soldan bulduğu ve birgün bir işe yarayıp sanat eserine dönüşeceğini düşündüğü ıvır zıvırla evini doldurmuş. Evini temizlemesi için verilen süreye riayet etmediğinden mahkeme evi boşaltması için işlemlere başlamış durumda.. Üç yıl boyunca çöp ev haline gelen ev oturmaya elverişli değil ve gidecek hiçbir yeri de yok. ''
Üstelik bu duruma düşenlerin çoğu orta ve üst gelir düzeyindeki iyi eğitim almış insanlar. Hemen hemen tümü durumlarını hastalık olarak kabul etmeyen, bu yüzden eşleri ile, çocukları ve diğer yakınları ile çatışan insanlar. Çoğu bu nedenle eşlerinden boşanıyor. Çocuklar evi terkediyor.
Sosyal yardım ve sağlık kurumları evlerine mahkeme kararı ile yaşanamaz kararı çıkartıp müdahale etmek zorunda kalıyor. Yine de eşyalarından ayrılmak istememe davranışları çığırından çıkanlar var. Bu yüzden ekipler geçici çözüm değil, uzman psikologlar eşliğinde çalışıyorlar. Gösterdikleri sabır inanılır gibi değil. Onlarca insan evleri günler boyu , hasta kişinin onayladığı kadarı ile boşaltıyor. Aksi takdirde bir kaç haftada evin yine çöp ev haline gelme olasılığı çok yaşanılan bir durummuş.
DEVAMI OLACAK!
Çok enteresan ve ürkütücü;bunun altında yatan sebeblerden en önemlisi tüketim çılgınlığı ve ailelerin kopuk yaşaması...Tabii ki,maneviyat eksikliğide ilk sıralarda etken.Avrupa da çok yaygın.
YanıtlaSilBizde de çok yaygın ancak bu boyutta olanına pek rastlanmıyor. Yazımın devamında göreceksiniz. Nisbeten açığa vurulmayan gizli istifçilik bizde sanıldığından çok daha fazla. Örneğin bu yazıyı okuyan herkesin bir yada iki tanıdığı tehlikeli sayılabilecek derecede stokçudur. Çevrenize dikkatli bakın.
YanıtlaSilcanım az buçuk hepimizde olan bir şey şunu da yaparız bunuda yaparız demekten kendimizi alamıyoruz.
YanıtlaSilben zaman zaman sağlam bir eleme yapıyorum. ama bahsettiğin şekil tamamen bir hastalık. ya beklemediği bir acı yaşayan yada aşırı titiz insanların son zamanlarında rastlanıyor genelde. Türkiyede de haberlerde izlemiştik bu tarz evleri.
Bazen çöpleri karıştırıp eşya alan iyi giyimli insanlar görüyorum. Biriktirmenin ileri boyutunda bu oluyor galiba.
YanıtlaSilEvet çok doğru, izlediğim belgesele göre önce kendi eşyalarını istifliyorlar, sonra sokaktan taşımaya başlıyorlarmış.
YanıtlaSilBen de rast gelince seyrediyorum. Anlatıp bırakmamaları, temizleyip, dezenfekte edip, psikolojik tadaviye almaları çok güzel. Bizimkiler çöpün içinde ölü bulununcaya kadar kimse ilgilenmez:((
YanıtlaSilÖzellikle Amerika'da bu tür çöp evler çok fazlaymış ve daha çok eğitimli vakti zamanında gelir seviyesi yüksek kesimde orta üzeri yaşta başlıyormuş,önce ihtiyacı olmasa da alışveriş şeklinde oluyormuş. Allah bizleri ve yakınlarımızı korusun, bu da bir hastalık ve doğru bir yaklaşım tedavi edilmesi..
YanıtlaSilbu ciddi bir hastalık ve tüm dünyada görülüyor ama benim tv de gördüğüm Amerikan filmlerindeki evlerin çoğu da aşırı ıvır zıvır dolu. zaten genelde büyük evler, garajları falan da oluyor ama ağzına kadar eşya dolu heryer. onlara göre normal ama ben izlerken rahatsız oluyorum. hiç sadelik yok, seçicilik, zevk yok.. yakın yerlere bile otomobille giderler asla yürümezler. millet olarak kilo sorunları da ortada. her bir vatandaşı mutlaka küfürlü konuşur. özensiz giyinir. işte Amerikayı Amerika yapan bunlar.
YanıtlaSildiğerleri çok sağlıklı demiyorum ama Amerikalılar sağlık konusunda millet olarak asla iddialı olamazlar.
Çocukları küçükken büyük maddi sıkıntılar yaşayan annelerde de (yaşlandıklarında) benzer bir şey var ama bu yazıda anlatıldığı kadar değil.
YanıtlaSilGençliklerinde çocuklarını besleyebilmek giyindirebilmek için çırpınırlarken yürekleri kan ağlıyor. Bu hal onları derinden etkiliyor. Sonraki yıllarda o acılar çok tutumlu olmak şeklinde kendisini gösteriyor. Kullanılabileceğini düşündükleri hiç bir şeyi atmazlar. Yoğurt kutularını bile tertemiz yıkayıp saklarlar. Böylece ihtiyaç fazlası gereksiz şeylerden bir yığın stokları olur.
aman allahım n ekadar ürkütücü ve korkutucu birşey...okurken bile moralim bozuldu...allah herkezi böyle kötü duygularadan korusun..
YanıtlaSilmasumiyet müzesini okuyanlarda bilir orada kemal karakterindeki kişi sevdiği kıza beslediği yoğun duygulardan dolayı onunla ilgili ne varsa toplar toplar toplar (sigara izmaritlerini bile) ve yaklaşık 10 sene sonra bu masumiyet müzesini açar. Hatta bunun gerçek olduğunu söylüyorlar istanbuldaymış kitaptada harita resmini gösteriyor ama ben gidip görmedim. Değişik bir duygu bende önceleri atamazdım ama şimdi çokta tuttuğum söylenmez toplamakla başa çıkamıyorum :)
YanıtlaSil