5 Ocak 2015 Pazartesi

Çok okumak mı, verimli ve kaliteli okumak mı?



Çok okumak güzel, imrendiğim bir şey ama kaliteli ve  verimli okumanın  ölçütü müdür?

Keşke  üşenmeyip herkes  ne düşündüğünü yazsa da  yararlı sonuçlar çıkarabilsek.

Şimdi konuyu daha netleştirebilmek için  somut düşünelim, örneklerle  değerlendirelim;

Okuma alışkanlığı fazlaca yaygın bir alışkanlık değil toplumumuzda. Yaşamı boyunca  hepi topu üç beş kitap okuyan insanlar var. Hatta  hiç kitapla tanışıklığı olmayanlar bile var. Bunlar konumuz dışındaki insanlar..

Bir  de sayıları az da olsa yaşam  tarzlarında  kitaplara yer veren, okuyan, en azından okumaya çalışanlar var  ama bunlar çeşit çeşit;

Okumadan duramayan, klasikleri, yutmuş, yeni çıkan kitapları takip eden, kitap kulüplerine, kütüphanelere  falan üye olan kitap kurtları  vardır. Bu insanlar kitap  bulamadığı zaman  açlığını çekecek kadar okuma bağımlısıdırlar.  Her türden kitabı merakla ve keyifle okurlar.  Notlar alırlar, upuzun okunacaklar listeleri vardır. Ben hayatım boyunca  bir iki  kişi tanıdım böyle olan..  Ne diyeyim; helal olsun onlara..

Yine  okuma konusunda biraz tembelce olsa da ,  ayda  ya da iki ayda bir kitap bitiren, seçerek okuyan,  bazen  daha yavaş giden bazen de hızlanan okurlar var. Ben galiba bu gruba dahilim. En önemli özellikleri okuyacağı kitabı olabildiğince  titizlenerek seçmeleri.  Bir yazarı beğendiyse  onun tüm  kitaplarını okumak istemeleri.. Reklamı çok yapılan kitaplara  kuşkuyla bakıp best seller olanlardan uzak duranlar bu gruptan çıkar.  Eğer  arayı soğuturlarsa  okuma alışkanlığını kaybedebileceğini düşünüp  kaygılanıyorlarsa  daha da titizlenerek kitap seçerler.. Okuma faaliyetleri ''Hiç yoktan iyidir'' denilecek düzeydedir.. Başladıkları kitap onları hayal kırıklığına uğratırsa çok üzülürler.  Evet, evet ben  bu gruptanım.

Hiç haz etmediğim bir okur grubu daha vardır;   dizikoliklerden bir gömlek üstün kültür düzeyleri olsa da aynı mantıkla kitap okurlar. Kitap kapağına bakarak ya da yazarın medyatik olma durumuna göre kitap seçtikleri de olur.  Daha çok saray entrikalı, bol gözyaşlı, dramatik kurgulu romanlardır kitap diye tanımladıkları..  Popüler  kitapları bulurlar,  ben  de okudum demek için hemen alırlar, bir kaç sayfa okuyup bıraktıkları olur ama okudum diye hava atarlar. Kitabı  bir  kültür göstergesi olarak görüp aksesuvar gibi kullanırlar. Her fırsatta '' ben kitap okuyan biriyim'' diye insanların gözünün içine sokarlar. Bunlara da
'' yapmayın Allah aşkına, okuyacaksanız adam gibi okuyun'' diyesim geliyor.

 Şimdi sorumu yineliyorum, çok okumak mı önemli, verimli ve kaliteli okumak mı? Hem çok hem de verimli ve kaliteli okumak  ne harika olurdu ama iki iyilik bir arada olmuyor işte.  Başarabilene ne mutlu!

13 yorum:

  1. Kitap sevgisi, aileden ve küçükten başlar diye düşünüyorum.Kitap seçimi önemli,bir zamanlar okulda ödev diye verilen Mehmet Rauf'un Eylül kitabı aklıma geldi de, dili,konusu ne kadar ağır gelmişti.Bizim gibi X Kuşağındakiler daha çok okuyor ve yazarlar konusunda daha seçici.Genelde ben de çok satanlardan uzak durmayı tercih ederim.Nitelikli kitapları okumak iyi ama hiç kitap okumayanlar için kolay okumalar sağlayan kitaplar da belki başlangıç olur devamı gelir diye düşünebiliriz.Ömrü boyunca sadece bir ya da iki kitap okumuş insanlar var...

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar.
    Sorunuza yanıt olabilir mi bilmiyorum ama ben çok okuyan birisi olarak kendimden size bahsetmek istiyorum. Okuma sevgisi küçüklükten gelen bir alışkanlıktır. Eğer günün sonunda bir yüz sayfa okumamışsam benim için o gün eksik bir gündür.

    Evet ben çok okurum. 47 yaşındayım. Benden büyük üç abim ve ablam var. Abilerim sürekli Zağor, Teksas, Tomkis kitapları alırlardı ve ben ilkokula giderken bunları okurdum. Ablamla aramdaysa tam 10 yaş var. O ilkokul öğretmeni olunca Türk ve dünya edebiyatından oluşan bir kitaplık evimizde oluşturdu. Artık sürekli onları okumaya başladım. Evlendiğim bu defada eşim inanılmaz okur birisi çıktı:)) Eşimle okuma zevklerimiz aynı değildir ana o hep siyasi okur. O benim okuduklarımla ilgilenirdi ben onun. Birbirimizin okuma zevkine asla müdahale etmedik.
    Çocuklarımda bizim gibi çok okur oldular. Onlar bize "Zaten bizlere oku demenize hiç gerek yoktu ve demediniz de çünkü sürekli siz okuyordunuz.Bu nedenle okumanın hayatımızın bir parçası olduğunu düşünerek büyüdük." derler.
    Her türlü kitap okuyamam. Çok satanların da en iyilerini okumaya çalışırım. 'Bu kitap çok satmış' diye bir kitap almam.Bilakis o kitaptan kendimi çekerim. Ama şöyle de bir durum olmuyor değil. Örneğin Grinin Elli Tonu adlı kitap çok yazılıp çizildiği için ben başkalarının yazdıklarına göre konuşmamak adına yeğenimden aldım okudum. Bu ender oluşan bir durum.
    Kaliteli bir kitap okuyucusu olduğumu düşünüyorum. Ama asla kimseyi okuduğu kitaplarla yargılamam. Burada Çiğdem Onur Hanıma katılıyorum. Bir kişi okur olsun da varsın çok satanları takip etsin. Her anlamda okumak iyidir.

    YanıtlaSil
  3. Çok satan kitaplar bende hep hüsran duygusu yaratmıştır hiç haz almamışımdır çok satan çok okunanları okumak nedendır bılmem.Ya ben kıtaptan anlamıyorum ya da arayışım farklı:) çok okumak değil,özümseyerek okumak ,verimli ve önemi bence.

    YanıtlaSil
  4. verimli ve kaliteli okumayı tercih ederim tabi ki. ruhuma dokunan, beni zenginleştiren, geliştiren kitap verimli ve kalitelidir benim için.
    gösteriş derdimiz yoksa çok okumayı nasıl önceleyebiliriz ki? bu gösteriş derdi de çok anlamsız ya. neyse..

    YanıtlaSil
  5. Benim yaşım artık nicelikten çok nitelik peşinde koşma yaşları..Dolayısıyla aklımda bir cümlesi bile kalmadan okumaya çalıştığım kitaplar, bir de bunun tadına bakayım diye en az bir kitabını okumaya çalıştığım ünlü yazarlardan uzağım artık. İlgimi çeken konularda, derinlemesine yazan, beni düşündüren, bazen bir sayfanın her bir cümlesini dura düşüne, kendimle hesaplaşarak okumama sebep olan yazar ve kitaplarla birlikteyim. Evet, ömrüm biterken yüzlerce, binlerce kitap okuduğumdan bahsedemeyeceğim ama, okuduğum kitaplarla biraz daha kendimi tanıyarak, biraz daha insan olmaya yaklaşarak gitmeyi hayal ediyorum bu diyardan..

    YanıtlaSil
  6. Tabiki de verimli okumak en iyisidir diye düşünüyorum. Çok okumak için baktığınızda yeterli vakit bulmak da sıkıntı olur. Bazı kitapları elinizden bırakasınız gelmez , okudukça okumak istersiniz. Böyle durumlarda ben uykumdan çalmayı tercih ediyorum. Tabi iki üç gece de arka arkaya uykusuz kalınca da ikinci kitaba geçmek için birazcık ara veriyorum. Okuduğum kitapların içindeki duyguları yaşamak harika oluyor.

    YanıtlaSil
  7. çok okumak önemli değil bence ama sürekli okuyor olmak önemli.. bir kitabı bitirmeden diğerine geçemem.. kitap alışkanlığımı geç oturtabilmiş biri olarak sanırım ben üç grubundan bir yerlerindeyim :))) yani kitap kapağına aşık olup aldığımda olur ama az çok içerik hakkında arka kapağı okuduğum için bilgi sahibiyimdir.. körü körüne de almam..
    popüler yazarların peşinden koşmam hatta biraz ön yargılıyımdır.. ama okuduğumda popülerde olsa farketmez bir yazarı sevdiysem tüm kitaplarını alıp okumak ve kütüphaneme koymak isterim örnek S.Tamarro. örnek amin maalouf

    kitap okuma etkinliklerine de katılıyorum ben ama ağır okuyucu olduğum için hep en son sıralarda kalıyorum :D ucundan kenarından okumanın peşinde olmak benim için mutluluk bu yüzden sonuncu geleceğimi bile bile katılıyorum.. :)

    böyle şekerim benim içinde bir kategori aç bence :)))


    muckkkkkk

    YanıtlaSil
  8. http://kitaplikkedisi.com/guzelseyler/roman-okuyan-insanlar/

    Sanirim yukaridaki linke goz atmakta fayda var. Cocuklugumdan beri kitap okumak benim vazgecilmezim. Kitap konusunda seciciyim. Populer cok satanlardan ziyade edebi kitaplari okumayi tercih ediyorum. Mine

    YanıtlaSil
  9. Özümsiyerek okumakdan yanayım. Hiç bir zaman okumuş olmak için kitap okumam belki az kitap okuyorum ama okuduğumu anlıyarak okumak için uğraşırım anlıyamadığım yerde bırakır daha sonra geriden alarak okumaya başlarım. Dikkati çok çabuk dağılan biriyim birde okuduğumda anlıyamadığım kelimeleri not alır sözlükde bulur tekrar ederim ve o notu da kitabın arkasına koyarım benden sonra okuyanların belki işine yarar diye. Çok sevdiğim kitabı aradan zaman geçtikden sonra tekrar okurum. Tavsiye üzerinede çok zevk alarak okuduğum kitaplar olmuştur. Kısacası biz ailece kitap okumayı severiz asımsanmıyacak kadar da kitaplarımız vardır. Evlatlar dışta olunca bazı kitaplar Balıkesir,İstanbu ve Kanada üçgeninde el değiştirir durur. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  10. Sevgili komşum okuyalım da nasıl okursak okuyalım!
    Okuma eylemi bağımlılık yapar insanda popüler kültürün kitaplarına da gereksinim var , edebi yapıtlara da...
    Hiç unutmam Fakültede 1. Sınıftayız Temel Edebiyat Bilgileri dersinde " Popüler Kültür Gerekli mi ? " diye tartışıyoruz, ben inanır mısın hiç Pembe- beyaz her ne ise o kitaplardan okumamıştım , okuduğum en az edebi yapıt Pearl Bucktı . Çok erken başladım edebi yapıtlara o yüzden bir yanım içten içe istermiş Barbara Cartland'ı o gün anladım. Şimdi de ara ara Debbie Mocember Sarah Jlo okuyarak beyin detoksu yapıyorum :)

    YanıtlaSil
  11. Eskiden daha çok okuyordum, evlendikten sonra biraz ve giderek daha da azaldı ama çocukların da alışkanlık kazanabilmesi için hep birlikte okurduk herkes kendi kitabını:))
    Küçüğüm okul yaşamı boyunca iyiydi ama sonra köreldi Büyük oğlum ve eşi onlar çok seviyorlar
    El işlerine bir dalıyorum ki bu yüzden köreldim zaten:) çocuklar arada okuduklarından getiriyorlar ben de okuyorum sayelerinde okuma özlemi gideriyorum.
    Sevgili colette ye katılıyorum okundukça kalite de mutlaka artacaktır. sevgiler

    YanıtlaSil
  12. Merhaba, umarım daha iyisinizdir. Bence de az ama öz okumak önemli. Çocukken tam bir kitap kurduydum. Okumadığım çocuk kladiği yok diyebilirim :) Lise ve üniversite de okurdum. Taa ki bankada çalışmaya başlayana kadar. O dönemde oldukça azalttım okumayı. Evlenince de hepten okumaz oldum. Gerçi el işlerini de bırakmıştım. Ama içten içe hep bir eksiklik hissettim. Sonra sağlık sorunlarım yüzünden işimden ayrıldım. Yeniden kitaplarıma ve elişlerime döndüm. Ama dikkatim çabuk dağıldığı için ancak herkes yattıktan sonra okuyabiliyorum. Böyle olunca da çok yavaş ilerliyor. Ne yazık ki son dönemlerde sadece beni rahatlatacak, iyi hissetmemi sağlayacak daha hafif kitaplar okuyorum. Ama beyaz dizi tarzı şeyler bana göre değil. Sevdiğim yazarların kitaplarının tamamını almaya çalışıyorum. Gerçi bazen hayal kırıklığına uğradığım oluyor. Ama okuduğum kitabı yarım bırakmayı sevmem. Eskiden Buket Uzuner, Ayşe Kulin, Orhan Pamuk gibi yazarların tüm kitaplarını okumaya çalışırdım. Hala da severim. Tabii bir de Elif şafak. Şu stresli zamanlarımı atlatayım yeniden sevdiğim yazarlara döneceğim :) Hiç okumamaktan iyidir diye düşünenlerdenim. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  13. seçerek okuyanlardanım, dönem, yazar, fikir gibi bir kitabı bir başka kitap ile pekiştirerek okumayı severim, ayda bir yada iki kitap okusam da, başucumdan kitap eksilmez. bazen okuduklarımı anlamakta sıkıntı yaşadığım dönemler yaşarım kafam doludur vs. o zaman bazı yazarlar iyi gelir, Maeve Bınchy, Debbie Mocomber gibi...hemen o tarz kitap okurum, basit bir dille yazılmış, insana dair sırdan öyküler, hem iyi gelir, hem okumaya ara vermemiş olurum. Birde döner geçmişte okuduğum bir kitabı tekrar okurum, her yaşta algımız değişiyor, en sevdiğim yazar Ursula K.Le Guin onun kitaplarını döner döner okurum. özetle bende böyle bir okuyucuyum sevgiler.

    YanıtlaSil

Beğeni ve görüşleriniz benim için çok değerli. Yürekten teşekkürler.