15 Şubat 2013 Cuma

Rek Lam Lar - İmdattttt!


Reklamlarla ilgili yazacağım hiç aklıma gelmezdi.

Her kanalda zırt pırt karşımıza çıkan, istesek de istemesek de seyretmek zorunda kaldığımız reklam kuşakları, o kanalları ayakta tutan  gelir kapısı  ama bazen çekilmiyor. Çoğu kez zaplıyorum, yine de izlemekte olduğumuz yayını kontrol amaçlı  dönünce ucundan kıyısından  izliyoruz.

Reklam deyip geçmeyelim; hepsi ince  hesapların, uzun araştırmaların sonucu oluşturulmuş yüzlerce kısa filmcik. Bazıları yani pek azı sanat yapıtı kıvamında  olsa da, pek çoğu  bıktırıcı, yavan hatta aptalca telkinler içeren ürünler. Yine de en iticisi bile belirlenen hedef kitlelere ulaşıyor besbelli. Kısacası o reklamı sevsek de sevmesek de ürün gözümüzün yani beynimizin içine sokuluyor.  Kim bilir, bir reklamın itici olması da bir taktik olabilir. Önemli olan ürün akılda kalsın. Zaten bir araştırmada kötü reklamla da iyi satışlar yapılabildiği ortaya çıkmış.

Beni rahatsız eden ise ürün kalitesi - reklam kalitesi tutarsızlıkları. Yani kötü bir ürün ilginç reklamlarla empoze edilebiliyor ya da tam tersi oluyor.  İyi bir ürün  reklamla itici geliyor. Bazı reklamlar bende ters etki yaratıyor, ne edeyim.. Örneğin ''büyüdüm, büyüdüm'' sözleri ile başlayan  cıngılla tanıtılan sütten tiksindim. Reklam öyle itici geliyor ki, ürünün kalitesini düşünmüyorum bile.. Bana göre bir başka itici reklam da bir kediciği mıncık mıncık  şekilden şekle sokan adamın yaptığı telefon hattı reklamı. ''O telefonu senin kafanda kırmalı!'' dedirten bir reklam bu benim için.. İticiler listem baya kalabalık. Eti Tutku Alkışlarla Yaşıyorum, Benim O vs. vs. İzlerken içim kalkıyor, zap zup yapmaktan parmaklarım ağrıyor.  Kadın bağı reklamları da abuk subuk reklamlar. Allah aşkına söyleyin, bu ürünü reklama göre seçen kadın var mıdır?  Bir de yaşlılar için alt bezi reklamları çıktı. Kadıncağız alt bezini giyip pür neşe gezmeye tozmaya gidiyor. Gerçekçiliği tartışılır. Oğlu en iyi Maykıl olan ailenin tanıttığı ürünün hedef kitlesinin nasıl insanlar olduğunu tahmin edin bakalım.. İşte düşünce şekilleri bu. Hele  bir ilaç reklamında  o güzel bebeciklere, güya annelerinin ilgisini çekebilmek için ''bu burun tıkanacak'' dedirten müthiş yaratıcılık, iticilik sıralamasına tepeden dalış yaptı bana göre.  Görüyorsunuz ki eleştiri olarak da olsa bana da yazdırdılar ya da ima ettirdiler ürün adlarını. Şüphe yok, reklamlar birer tuzak. Uzak olan da olmayan da  kapsama alanlarında bir şekilde.

Diğer yandan görüntüsü, müziği ve oyunculukları ile muhteşem kareler sunan  reklamlar da var. Çok büyük  bütçelerle ve büyük emeklerle, müthiş oyunculuklarla kotarılmış reklam filmleri. Tabii ki paralar  ürünün tüketicilerinden  kat be kat çıkıyor, o ayrı konu. Bu yazı uzadıkça uzayacak diye  bir başka zaman söz edeceğim onlardan da.. Şu kadarını söyliyeyim ki sayıları çok  çok az diğerlerine göre. Yine ''Ah, kapitalizm, sen neler yaptırırsın insanlara'' diyorum.

8 yorum:

  1. Bir reklamci ( yaklasik 25 yilini bir fiil bu sektore ve vermis biri) olarak yaziyi ilgi ile okudum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğrusu sektörünüzü bilmiyordum. Bu durumda elbette reklam filmlerine aynı bakış açısı ile bakıp değerlendirmemiz olanaksız Nursun Hanım. Siz işinizi profesyonelce yapmak zorundasınız.Ben tüketici olarak, sırf kazanç uğruna yanlış mesajlar veren, ürünü olduğundan farklı gösteren reklamlardan çok şikayetçiyim. Hayvanların, çocukların kullanılmasından da rahatsızım. Madem ki serbest piyasa, ürününü tanıtma hakkı vermiş firmalara, bunu etik değerler içinde yapsınlar, abuk subuk sunumlarla yapmasınlar. yaptırmasınlar. Sektörün içinde olsam yani insanları nasıl etkileyeceğimi düşünen tarafta yer alsam nasıl bir bakış açım olurdu acaba? Yine de yanıltıcıdan ve yanlış mesajlardan uzak olmayı tercih ederdim. Benden de muhtemelen iyi bir reklamcı olmazdı:) Sevgiler, selamlar..

      Sil
  2. şu kedili olanı benim de en itici bulduğum reklam..hayvanseverler nasıl isyan etmiyorlar bilmem..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben reklamlarda hayvanların ve çocukların kullanılmasından rahatsız oluyorum. En masumlarında bile bir kaç saniyelik reklam filmi için epeyce sıkıntı yaşadıklarını tahmin ediyorum. Birileri para kazansın diye haklarını savunamayan varlıklar kullanılmamalı.

      Sil
  3. Reklamcinin iyisi etik kurallara uygun hareket eder.

    Sizden iyi bir reklamci olurdu.

    Yukarida saydiklariniz meslegimin sevmedigim yanlari, cunku egitimsiz, trende ve doneme uygun reklamcilarin fazlaca cogaldigi donemden geciyoruz.

    Ancak beni ziyadesi ile tatmin eden ve bu meslegi gercekten sevmemi saglayan bir nokta var.Reklamcinin uretici ve tuketiciyi bulusturma misyonu altinda; bu proses icerisinde uretimde, hizmette kayip halkalar varsa, o halkanin hayata gecmesini cok cabuk saglar.Bu zincirde urun talebi arttikca calisan sayisinin artmasi, ek ve yan sektorler ihtiyacinin ortaya cikmasi gibi ekonomiye gorunmeyen ama hic de azimsanmamasi gereken destegi vardir.

    Ayrica iyi bir reklamci, ticaretin ahlaki kurallar icinde yapilmasi icin tuketici bilinci gelistirir.Bu gereklidir cunku kendi sektoru icinde tercih edilir olmanin tek yolu budur.

    Kotu ornek olmaz ise iyi nasil ayrilacak? Reklam-tuketici ve tuketim uclusunu cok iyi analiz etmek lazim.

    Az gelismis ulkelerde uretici reklmci ilskisi ensest iliski gibidir. kanunu ve etigi yoktur, ortaya da sakat cocuklar cikarir. Bizde de bunun guzel ornekleri var ama, saglikli cocuklara haksizlik da etmeyelim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her meslek mensubunun iyisi etik kurallara önem verendir bence de. Ayrıca meslek gruplarını tek tek değerlendirirsek, mensuplarının sevmediği ve sevdiği yönleri mutlaka vardır. Örneğin yıllarımı verdiğim eğitim sektöründe işimi yaparken, keşke mesleğim gereği şu ya da bu sınırlamalarım olmasaydı demişimdir. Öte yandan sizin alanda az çok sistemin nasıl işlediğini tahmin edebilsem de bu işin gereklerini, koşullarını tam olarak bilemem. Reklamcının üreticiyle tüketiciyi buluşturma misyonunu da asla yadsımıyorum. Ütopik bir düşünce tarzı ile bunun her iki tarafı da sıkıntıya sokmayacak şekilde yapılmasını arzu ediyorum. Tabii ki sektörün pek çok insana ekmek kapısı olduğunun da bilincindeyim. Asıl sorun ne biliyor musunuz;ne yazık ki insanımızın büyük bir bölümünün iyi ile kötüyü ayırdedecek düzeyde olmayışı ve bu nedenle reklam tuzaklarına düşmeleri. Yoksa iyi ile kötünün birlikte sunulması çok da zararlı olmazdı. İşte yine şu sosyal yaraya, az gelişmişlik konusuna gelip dayandı tartıştığımız konu. Evet haklısınız, bizde bu işin iyi örnekleri olduğunu yazımda da belirtmiştim zaten. Dileğim iyi örneklerin çoğalması.

      Sil
  4. O yaşlı bezi reklamını da ilk defa duydum 0_o
    Allah'ım ya, neler çıkmış...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Piyasadaki her ürünle ilgili reklam olabilir ama insanları yanıltıcı ve gereğinden fazla umut verici reklamlar hoş değil.

      Sil

Beğeni ve görüşleriniz benim için çok değerli. Yürekten teşekkürler.