18 Haziran 2009 Perşembe

Vahşet Kol Geziyor, ''Dur!'' Demeyecek miyiz? / Zavallı Yasmina

Bu sabah Minik'i yürüyüşe çıkarırken yan komşumla karşılaştım. Komşumun oğlu veteriner. Oldukça elit bir semtte veterinerlik klinikleri var. Bana dün yaşadıkları bir olayı anlattı ve dehşete düştüm. O olayı sizlerle paylaşmak istiyorum; amacım çok önemli bir toplumsal sorunumuzla yüzleşip sorgulama yapmamız. Biz toplum olarak nereye gidiyoruz? Ahlaki değerlerimizi ve insanca duygularımızı koruyamadığımızı kanıtlayan bir nesil mi yetiştiriyoruz? Buna neden olan ihmallerimiz neler? Bu tür olaylar hangi büyük toplumsal dejenerasyonun belirtileri? Bilim adamları, eğitimciler, doktorlar, sosyologlar, psikologlar , anne babalar ve tüm insanlar; bu konuda çok daha duyarlı, çok daha akılcı önlemler almanın zamanı gelmedi mi hala?

Yukarda belirttiğim gibi, Antalya'nın elit bir semtinde, Dedeman'ın oralarda bir aile terrier cinsi beyaz köpeklerini bir arkadaşlarına emanet ediyorlar. Kaç günlüğüne, hangi nedenle bilemiyorum ama köpek birilerine emaneten bırakılmış. Sanırım bazı ihmaller de sözkonusu ki köpekçik kaçıyor ve bakın neler geliyor başına..
Not:Bu fotoğraftaki köpek Yasmina değil ama muhtemelen o da böyle sevimli bir şeydi.



Tasmasında adı da yazıyormuş, Yasmina .. Böyle sevimli bir köpekçik(miş) işte. Evde bakılan bir köpek sokakta nasıl olur, bilenler vardır belki. O da şaşkın şaşkın gezinirken çocuklar yakalıyorlar. Nasıl çocuklarsa, köpeğe yapılabilecek en acımasız işkenceler başlıyor. Kuyruğundan başlayıp tüm alt bölgesi yakılıyor. Zavallı hayvancık işkenceden bitap durumda bir apartmanın girişine sığınıyor. Birileri acıyıp süt ve su veriyorlar ama iki gün boyunca ağzına bir şey koymadan yarı ölü orada yaşıyor. Daha sonra birisi çok acıyıp komşumuzun kliniğine götürüyor. Muayene sonucu köpeğin uyutulmasına karar veriyor veteriner ve uyutuluyor. Aynı günün akşamı köpeğin emanet edildiği kişi çıkıp geliyor, tasmadan tanıyor Yasmina'cığı ama artık çok geç...

Bu korkunç olay insanların ne hale geldiğini gösteren çok çarpıcı bir örnek. Ben 24 yıl öğretmenlik yapmış biri olarak inanamıyorum. Yaralı bir kuş bulunca heyecanla getirip iyileşmesi için dua eden öğrencilerimi anımsıyorum. O sevgi dolu , eğitime ve tüm güzelliklere açık çocuklarımız hangi ihmallerle ve hangi travmalarla bu hale geldiler? Sık sık basında yer alan vahşice işlenen cinayetlerin failleri de bu toplumun insanları değil mi? Hayvanları öldürecek kadar işkence eden bu çocuklar ilerde daha neler yapmazlar? İşte kız arkadaşının kafasını kesen ya da komşusunun dört yaşındaki çocuğunu öldürüp sobada yakan insanlar... Nasıl bu hale geldik ve hiç mi zamanımız yok, çocuklarımıza ihtiyaçları olan sevgiyi ilgiyi göstermek için? Neden onlara iyi örnekler olamıyoruz? Ve sonumuz ne olacak? Vahşice işlenen cinayetlere sadece üzülmekle mi kalacağız?

Öte yandan, bir hayvanla birlikte yaşamanın sorumluluğunu alamayan insanlar için de çok şey var söylenecek. Zavallı Yasmina'nın günahı kimin?

Üzülmek kahrolmak yeterli değil. Toplum olarak bu sorunlarımızı çözmek zorundayız.

16 yorum:

  1. İçim bulandı,çok üzüldüm.nasıl anne babaların yetiştirdiği çocuklarmış bunlar.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba, tesadüfen buldum blogunuzu, bir nefeste okudum eski yazılarınızın çoğunu. Artık ayrılmaz bir takipçiniz var:)
    Bende bir cocker annesiyim ve bu sahipsiz canlara (hayvan demiyorum, çoğu insandan daha insancıllar) nasıl böyle yapıyorlar anlamıyorum. Bu dünyadan korkuyorum çocuklarımız için. Kimseye zararı olmayan o canlardan ne isterler ve nasıl hasta pislikler bunları yapar. Hepimiz evlat yetiştiriyoruz, en iyisini yapmaya çalışıyoruz, okuyoruz, araştırıyoruz ki düzgün insanlar yetiştirelim ama bunları kim yetiştirdi? Artık bence basın ve tv'nin de toparlanıp şapkayı önlerine koymaları gerek ama hiç umudum yok maalesef:(
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  3. Çok teşekkür ederim Aysen Hanım. Sizin gibi duyarlı insanları tanımak beni mutlu ediyor. İnşallah bir şeyleri değiştirebileceğiz bu ülkede.

    YanıtlaSil
  4. bu çocukları yetiştiren anne babaları eğitimden geçirmek gerek önce.insan sevgisi bile öğretmiyorlar ki çocuklarına.ne yazık ki gözlerim dolu dolu okudum yazınızı.keşke bizde de hayvanların hakları avrupa ülkeleri gibi olsa.hayvana yapılan işkencelerin yasal yaptırımı cezası olsa.küçücük hayvanlara bunları yapan insanlara neler yapmaz.ama ne yazık ki bizim insanımız bu açıdan bakamıyor.sokak hayvanlarını besleyenleri abartılı bulup aç insanlardan dem vuruyorlar.hayvan sevgisini lüzumsuz buluyor.of çok üzülüyorum gerçekten

    YanıtlaSil
  5. Canım ya ben de çok üzüldüm.Bunun eğitimi aileden geçer.Bir çocuk hayvan sevgisiyle büyütülmeli bence...Bir tane yavru kedi tedavi ettirdim.Çocuklara anneleri elleme bit pire sarar seni dedikçe.Çocuklarda ellemek istemedikleri için ,sopa yardımıyla dokunmaya çalışmışlar.Bir baktım bir gün nasıl bağırıyor sokakta iki gözü kör.Neyse teki alındı gözünün diğer ide karşıya bakınca görüyor ,yandan görmeyerek kurtardık.Ben bu konuda ailelere kızıyorum.Bu çocukları dünyaya getiriyorlar eğitimini vermiyorlar.Hayvanı severken görüyorlar.İşkence yaparken görmüyorlar.
    Teşekkürler benim duyarlı arkadaşım.
    İyi geceler.

    YanıtlaSil
  6. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  7. ismet'cim az önceki hakan kirezci adlı mesajı ben yazdım yanlışlıkla eşimin google hesabından gönderdim..yayınlama istersen ben tekrar yorum yazayım..

    YanıtlaSil
  8. ismet'cim dünden beri bir kaç defa girdim okudum bu yazını..ne diyeceğimi bilemedim..yazacaklarımın hiçbiri,hissettiklerimi ifade etmeye yetmedi..çok üzgünüm..dediğin gibi nedir bu vahşet..nasıl bir çocuk yetiştirmektir bu..???

    YanıtlaSil
  9. Çok yazık ya :( Bilgisayar oyunları, şiddet içeren çizgi filmler bu hale getiriyor çocukları bence. Sanıyorlar ki bir canı daha var yaşayanların da oyunlardaki gibi :( Offff. Allah yardımcımız olsun. Çok fena şiddete eğilimli bir nesil geliyor.

    YanıtlaSil
  10. Ne kadar acimasiz olmusuz bizler hic farkinda olmadan gercekten yazik...Urpererek okudum.Keske butun bunlara dur diyebilsek.Sevgiyle kalin.

    YanıtlaSil
  11. Bu arada blogunuz adi olan begonvilli ciceginden kenya da o kadar cok var ki inanamazsiniz renrarenk...

    YanıtlaSil
  12. Nasıl bu hale geldik? Nasıl olucak ben en çok bilgisayar ve tvlerde yaşanan olumsuzlukları sorumlu tutuyorum.Özellikle erkek çocuklarının oynadıkları oyunlar yine tvlerde oynayan dizilerle aynı.Vurdulu kırdılı şeyler.şimdiki çocuklar ne yazık ki istedikleri herşey alınarak öyle şımarık yatiştiriliyorlarki.Bende sokakta görüyorum bazen işkence yapmaya çalışan çocukları uyarıyorum.Ama bir baş çevirmeler,omuz silkmeler falan.aynı işkence sana yapılsa ne hissedersin diyorum. ozaman biraz düşünmeye başlıyorlar. ilgilenmek en önemli olay bu. Veriyorlar çocuğun eline son model play steyşın, bilgisayar, biraz şımarınca açıyorlar çocuk tvleri.onlarda nedense hep iyi kötü kavgasıyla dolu.

    YanıtlaSil
  13. Slm, ben yeni takipçiniz Jülide böyle bir siteyle ve sizinle tanıştığım için çok mutluyum.Yaklaşık sayfanızda 2 saattir geziniyorum(zamanın nasıl geçtiğini anlamadan )Bende Antalyalıyım ayrıca sizinle meslektaş olmakta çok hoşuma gitti.Ben doğuda görev yapıyorum ve sayfanızdaki olayı okuyunca burda gördüğüm olayları anımsadım,buradaki çocuklar da hayvanlara eziyet etmekten geri kalmıyorlar tabi benim görüpte müdahale etmemem mümkün değil.Sonuç olarak eğitimci olarak öğretimden önce eğitimi ön planda tutuyorum umarım değiştirebiliriz yanlışları.( Bu arada yeni mutfağınızı çok beğendim,çok zevklisiniz) sevgiler.......

    YanıtlaSil
  14. Ben de sizi burada gördüğüm için mutlu oldum Jülide.

    Nerede görev yapıyorsunuz? Umarım sık sık blog sayfama uğrarsınız ve paylaşımlarımız olur.

    YanıtlaSil
  15. Bingöl'de görev yapıyorum,bundan sonra hep bu sayfadayım şüpheniz olmasın ayrıca Vedat Özdemiroğlu'nun kitabını ilk fırsatta alıcam....

    YanıtlaSil
  16. Kolaylıklar diliyorum. Çok özveri ve sevgi gerektiren bir meslek seçmişsiniz.

    Bloğuma her zaman beklerim. Siz de yazmaya başlayınca hemen izlemeye alacağım. Sevgiler, selamlar Antalya'dan.

    YanıtlaSil

Beğeni ve görüşleriniz benim için çok değerli. Yürekten teşekkürler.