1 Aralık 2017 Cuma
Kimse Size Yalan Söyleyemez
Bunu ben söylemiyorum, ABD li hipnoterapist David J. Lieberman söylüyor bir kitabında. Amerika'da çok ilgi görüyormuş.
Karşısındakini test etme amaçlı mı yoksa yalan söylemeye eğilimli kişilerin kendini ele vermeme kaygısı mı, kitabı bu denli ilginç kılan? Varın siz düşünün.
Ben henüz okumadım ama ülkemizde de yayımlanmış bu kitap. Kitapta sözü edilen veriler oldukça mantıklı ve gözlemlenebilir geldi bana.
Lieberman'ın araştırmalarına göre, birinin yalan söyleyip söylemediğini aşağıdaki ipuçlarıyla anlayabilirmişiz:
- Yalan söyleyen kişi göz temasından kaçınır, göz göze gelmemek için elinden geleni yapar.
- Yalan söyleyen ya da bir gerçeği saklayan kişi, ellerini ve kollarını daha az kullanır.
- Kendisine soru sorulduğunda elleri sımsıkı kapanıyorsa ya da avuçları aşağı dönükse bu yalanın ya da kandırmanın sinyalidir.
- Ellerini yüzüne ya da boynuna doğru götürüyor olabilir ama bedeniyle teması sadece bu kısımlarla sınırlı kalır.
- Verdiği cevap nedeniyle içinin rahat olduğunu göstermeye çalışan kişi belli belirsiz kaçamak bir şekilde omzunu silker.
- Kişinin el kol hareketleri ile söylediği sözler arasında zamanlama hatası vardır. Baş hareketleri mekaniktir.
- Şaşırmış, korkmuş ya da mutluymuş rolü yapıyorsa, yüzünde beliren ifade, ağız bölgesiyle sınırlı kalacaktır.
- Yalan söyleyen kişi ayakta dururken ya da otururken konuşma sırasında sırtını dik tutmaz.
- Kendisini itham eden insandan uzaklaşmak isteğiyle muhtemelen bakışlarını kapıya doğru çevirir.
- Konuştuğu insanla ya çok az fiziksel temas kurar ya da hiç kurmaz.
- İşaret parmağını ikna etmek istediği kişiye yöneltmez.
- Kendisini itham eden kişiyle arasına bir takım nesneler koyar.
- Bilinçaltından sızan gerçek duygular, düşünceler ve niyetler dil sürçmesi şeklinde ortaya çıkar.
- Karşısındaki kişi anlattığı hikayeye inanana kadar fazladan bilgi vermeye devam eder.
- Sorulara asla doğrudan cevap vermez, dolaylı olarak ima eder.
- Yalan söyleyen kişi, ben, biz ve bizim gibi zamirleri ya çok az kullanır ya da hiç kullanmaz.
- Kullandığı kelimeler açık ve net olmayabilir.
- Sorulan soruya oranla aşırı bir tepki gösterir.
- Yalan söyleyen kişi, bütün sorularınıza cevap verebilir ama kendisi size soru sormaz
- David J. Liberman ın araştırmasına göre, yalan söyleyen kişi, konu değiştirildiğinde rahatlar ve gerginliği azalır. Yalancıları tanımanın diğer yolları da şöyle:
- Haksız yere suçlandığına sinirlenmez.
- Gerçeği söylemek gerekirse , Dürüst olmak gerekirse ve Neden yalan söyleyeyim ki gibi cümleler kullanır.
- Soruyu önceden düşünmüş ve cevabı hazırlamıştır.
- Sorunuzu tekrar etmenizi ister ya da soruya soruyla karşılık verir.
- Konuşmasına, Yanlış anlamanı istemem ama gibi bir cümleyle başlar.
- İlginizi dağıtmak için şaka yapar ya da dalga geçer.
- Daha ayrıntılı açıklama gerektiren konuları sıradan bir şeymiş gibi aktarır.
- Hikayesi o kadar inanılmazdır ki, sırf bu yüzden inanırsınız.
Ne diyorsunuz? Epeyce ipucu var değil mi?
KİTAP HAKKINDA BİLGİLER BURADA
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Her zaman doğruyu duymak da sıkıcı olabilir. Hatta belki izlemiştir bununla ilgili bir çalışma yapmışlar. Bu deneyi yapan kişi 1 hafta boyunca hiç -en ufak bile- yalan söylemeyecek. 2. gün kız arkadaşıyla bozuştu. Sonraki gün bir arkadaşıyla takıştı. Sanırım en güzeli minik yalanlar.
YanıtlaSilBu arada dil sürçmesi için öyle diyorlar ama benim soru işaretlerim var. Her zaman geçerli olmayabilir diye düşünüyorum.
Sevgiler
Yalan söylemek bir hastalık bence
YanıtlaSilen küçük birşey için bile yalan söyleyeni gördüm
sanki anlamayacakmışız gibi
aslında kendilerini kandırıyorlar kandırdıklarını sanmaları da ne kadar hasta olduklarını gösteriyor
Çok korkarım ben yalancılardan
Allah çevremizde bu tip insanları bulundurmasın
Ne çok şey; ve ne çok iletişim kaybı;her insanın bir şekilde kıyısından geçtiği ve bazen tam da yalan kazanının içine düştüğü yaşamsal,davranış-sal gerçekler...
YanıtlaSilTeşekkürler...