Kulaklarında plastik küpeleri, çoğunun tek tek sayılabilecek kemikleri, yara bere, kir içindeki tüyleri ve alabildiğince hüzün dolu bakışları ile, ürkek ürkek dolaşırlar. Hepsinin en belirgin ortak özelliği, gözlerindeki insanın içine işleyen hüzündür.
Bazıları daha da şanssızdır, dengesiz ve acımasız insanların akıl almaz işkencelerine, tacizlerine maruz kalmışlardır.
Pek çoğunun doğuştan kaderidir sokak köpeği olmak; sokaklarda doğarlar, çoğu ilk günlerde pes eder. Dayanamaz sokağın acımasız koşullarına. Daha dirençli olanlar dayanırlar, onların da şansları varsa bir birbuçuk yıl gibi bir ortalama ömürleri vardır. Ne var ki bu ömür de çile, korku ve sevgisizlikle geçecektir. Hatta sevgisizlikten öte, iğrenme, istenmeme, nefret edilme gibi en olumsuz duyguların birebir hedefi olacaklardır. Öte yandan bir de sokaklarla sonradan tanışanlar vardır ki; onların dramı daha da iç acıtıcıdır. Bir hevesle ve oyuncak yaklaşımı ile, düşüncesizce pet shoplardan alınıp bir süre sonra bıkılıp sokağa atılanların, yazlık beldelerde yaz boyunca bakılıp dönüş zamanı bırakılıp gidilenlerin hali hayvanseverleri kahreden durumlardır. Aynı benzer çileleri sokak kedileri de yaşar.
Ülkemizde sokak hayvanlarının durumu belediyeler için başlıbaşına bir sorundur. Ne var ki genel yaklaşım uzun vadeli ve onları koruma amaçlı çözümler değil onlardan kurtulma amacı ve kaygısı ile üretilen insani olmayan anlık çözümlerdir. Özellikle Antalya gibi turizm beldelerinde ilkbahar aylarında korkunç katliamlar yaşandığını buralarda yaşayan her hayvansever bilir.
Evet, belediyelerin olanakları kısıtlı, sorun büyük ama yine de mevcut olanaklarla şimdikinden daha iyi çalışan bir sistem oluşturulamaz mı? Var olan sokak hayvanları bakım ve tedavi merkezleri biraz fedakarlıkla daha iyi hizmet verir hale getirilemez mi?
Bu sorunun yanıtını düşünmek için tanığı olduğum bir çok olaydan en yeni olanı olabildiğince kısa aktaracağım:
Özel bir veterinerlik kliniğinde bir sokak kedisini tedavi ettirirken bir hanım yolda görüp acıdığı bir sokak köpeğini getirmiş. Köpek şu kulağı küpeli olanlarda ve ileri derecede uyuz. Sıkı durun sevgili okurlar, köpek henüz kısırlaştırılmış ve dikişleri kan içinde. Burada tüylerimi diken diken eden iki yanlış var; birincisi bu hayvan, kısırlaştırılmış ve yaraları iyileşmeden sokağa bırakılmış. İkincisi uyuz olduğu halde tedavi edilmemiş. Veteriner muayenesine göre kısırlık operasyonu çok yeniydi, uyuz vakası ise başlayalı epey olmuş.
İşte durum bu. Zaten kısırlık operasyonu geçiren köpek ve kedilerin ertesi gün hatta aynı gün sokağa bırakıldığını geçen yıl öğrenmiştim. Bunun doğru bir uygulama olmadığını kanıtlamak için araştırmalarım olmuştu. Kesinlikle yaralar iyileşmeden bırakılmamaları gerekiyordu. Sonuçta kayıtlara '' bilmem ne kadar kısırlık ameliyatı yapıldı''olarak geçiyordu ama bu hayvanların yüzde sekseni, doksanı enfeksiyona açık halde sokağa gönderilmeleri nedeniyle ölüyorlardı. Bu durumun başka illerde de böyle olduğunu bana bizzat belediye veterinerinin kendisi söyledi. Yani yapılanın doğru bir uygulama olduğunu bu şekilde kanıtlamak istedi.
Eğer siz de ''Ne zaman insanlıktan çıktık bu kadar? diyenlerdenseniz böyle bir çileli yaşamın sessiz kurbanları için bir şeyler yapmak istiyorsanız, lütfen kendi illerinizin sokak hayvanları bakım ve tedavi merkezlerini, eski adıyla barınakları arayıp öğrenin; kısırlaştırılan hayvanları kaç gün gözlem altında tutuyorlarmış. Bu süre bir hafta olmalı. eğer operasyondan sonra hemen sokağa atılıyorlarsa lütfen aşağıdaki dilekçe örneğini yazıp mail yolu ile gönderin.
Kısırlaştırıldıktan hemen sonra sokağa(ölmeğe) bırakılan sokak köpekleri için dilekçe örneği
Bu duruma son vermek istiyorsanız lütfen bir dilekçe de siz yazın!
Aşağıdaki dilekçe örneğini kopyala yapıştır yöntemi ile
bimer@basbakanlik.gov.tr
adresine mail olarak gönderirseniz sokaklarda kısırlık operasyonu sonrası enfeksiyon yüzünden acı içinde ölecek olan pek çok can için büyük bir iyilik yapmış olacaksınız.Dilekçenin sonuna Ad soyad, vatandaşlık numaranızı ve telefon numaranızı eklemezseniz işleme konulmayacaktır.
”Belediyelerce Kısırlık operasyonu geçiren sokak köpekleri, yaraları iyileşmeden ve uyuz vs. gibi mevcut hastalıkları tedavi edilmeden sokağa bırakılarak ölüme terkediliyorlar. Bu durumun önlenmesi için gerekli yaptırımların uygulanmasını saygı ile arzederim.”
Ad soyad
Vatandaşlık no
Tel no
İçim acıdı okurken ve resimleri gördükçe... Hatta bazen bakamadım bile. Evet biz acıyoruz yardım etmeye çalışıyoruz. Ama çoğu kimse görmezden geliyor hatta iyiyorlar kakıyorlar. sanki onlar bişeyin cezasını çekmek için bu dünyaya gelmiş gibi davranıyorlar. Çoğu insan tanıdım bir hayvan kadar değeri yoktur gözümde. Ama öylesine yolda gördüğüm bir hayvan için cebimdeki son kuruşu verebilirim düşünmeden. Çünkü karşılıksız bir sevgi var gözlerinde. ne zaman bir kediye yemek vermeye insem sokaga. Biliyorum ki karınları aç ama önce kendilerini sevdirir, teşekkür edercesine bir sırnaşır sonra yemeklerini yerler. kaç insan bu kadar vefakardır ki...
YanıtlaSilSizin güzel ve duyarlı yüreğinizi çok ama çok seviyorum. Keşke sizler gibi insanlarla dolu olsa dünya.
YanıtlaSilFacebook profilimde de paylaştım ki dilekçe örneğinden arkadaşlarımın da haberi olsun.
Sevgiler.
Çok teşekkür ederim. Tek beşına hiç bir iş başarılmaz. Hep birlikte koruyacağız bu masum canları.
Silben de temmuzdan beri bir sokak köpeğine bakıyorum.dediğin gibi belediyeye kısırlaştırılmaya gitti.8 gün kaldı.geldiğinde kemikleri sayılıyordu ve sürekli küpeli kulağını kşıyordu.kendi veterinerimi çağırdım,uyuz,egzama ve parazit döküyor dedi.Bahçeme kulübesini koydum.Tedavisini cebimden karşıladım.tedavi bitince 1 gün hava güzelken dışarı saldım.bi geldiki gözünü ısırmışlar.Yine tedavi ettirdim.hala bahçemde.dışarı salmaya korkuyorum.bakalım ne yapıcam.bahçede de çok sıkılyor.kollarımı bi görsen mosmor,habire beni yanında istiyor.konuyu açınca ben de benim yaşadıklarımı anlatayım dedim.bilgilendirmen için çok teşekkürler
SilSevgili Fidoş, belediyeler görevlerini tam yapsa ne hayvanlar bu kadar çile çeker, ne de bir avuç hayvansever bu sıkıntıları yaşar. O köpekcik uyuzu, paraziti tedavi edilmeden nasıl sokağa bırakılır?( gün boyunca çok zayıflaması da kesinlikle iyi bakılmadığını gösterir. Onların görevi sokak hayvanlarını tedavi etmek. Bizlerin de imkanları bir yere kadar. Gün geliyor kendi ihtiyaçlarımı erteleyip onlara mama ve ilaç alıyorum. Allah sizden razı olsun!O köpekciğe bakıp tedavi ettirdiğiniz ve duyarlı biri olduğunuz için.
Sil