7 Mart 2012 Çarşamba

Antalya'da Belediyece Kısırlaştırılan Sokak Köpeklerinin Çilesi



Geçen yıldan beri mücadelesini verdiğim ve ne yazık ki sesimi duyuramadığım bir sorun yaşanıyor burada..

Antalya'da görünürde oldukça modern olan ''Sokak HayvanlarıTedavi ve Rehabilitasyon Merkezi''  diye adlandırılan yerler var. Buralara barınak denmesini istemiyorlar ve üstüne basa basa böyle adlandırıyorlar. Adı her ne ise önemli de değil. Ben Konyaaltı Belediyesine ait olanı  gördüm. Asıl sorun şu ki, daha geçen yıla kadar kırık, trafik kazası vs. durumlarında röntgen cihazımız yok diye müdahale etmiyorlardı. Evimin önünde otomobil çarpan(sürücü kaçtı) bir  köpeği  oraya götürüp tedavi ettirmek istedim. Sonra geri getirip özel bir klinikte  kendi imkanlarımla tedavi ettirmek zorunda kaldım. İmza kampanyası açarak röntgen cihazı aldırdık.

Asıl  yardımınızı isteyeceğim diğer bir sorun da ;
turizm beldesi olan Antalya'da sokak köpekleri kısırlaştırma proğramı görüntüsü ile katlediliyor. Nasıl mı?

Belediye veterinerlikleri proğramları gereği belli sayıda kısırlaştırma  operasyonu yapmayı hedeflemişler.Bu hedefi de tutturuyorlar ancak operasyon geçiren hayvanları hemen aynı gün, ya da ertesi gün tekrar  sokağa bırakıyorlar. Ben bu durumu farkedince hemen araştırma yaptım, Hatta belediye veterineri ile telefon görüşmesi yaparak durumu sordum. Yapılan uygulamanın doğru olduğunu,  Ankara'da da  böyle yapıldığını söyledi. Yani Ankara'da da böyle yapılması  bu uygulamanın doğru olduğunu kanıtlarmış gibi...O günlerde  hayvansever bir arkadaşımın  sokakta baktığı bir köpeğin kısırlaştırılması gerekiyordu, yalvar yakar o hayvanı bir kaç gün merkezde tutmalarını sağladım. Hatta Orman Bölge Müdürlüğü'nden  tanıdıklarımı araya koymak gibi  aslında  nefret ettiğim yöntemleri kullandım. O köpek bunca ısrarla beş gün merkezde tutuldu. Öte yandan  diğer onlarca köpek  kesilip biçilip  ardından sokaklara bırakıldıkları için hemen hepsi enfeksiyon kapıp ölüyorlar. Antalya gibi sıcak bir  kentte yaraları kurtlananlar bile var. Kısacası ben geçen yıl  bu konu ile ilgili çok  çaba gösterdim. Burdur Veterinerlik Fakültesine ve  tanıdığım veteriner dostlara sordum, Operasyondan sonra en az bir hafta  yaraları  mikrop kapmayacak hale gelinceye kadar  merkezde kalmaları gerektiğini  söylüyorlar. Ne yazık ki, yanlış uygulamaya devam ediliyor. Üstelik hiç de yaptıkları yanlıştan rahatsızlık duymadan. Neden böyle yapıyorsunuz diye sorulunca, böyle olması gerekiyor yanıtını  veriyorlar.

Bugün bir sokak kedisini tedavi ettirdiğim özel kliniğe başka bir hayvansever hanım tarafından bir sokak köpeği getirildi. Muayene sonucu çok kısa süre önce kısırlaştırılmış olduğu ve aynı zamanda ilerlemiş bir uyuz vakası da olduğu görüldü. Yani hayvancığı o durumda sokağa göndermişler. Hiç olmazsa uyuzunu tedavi edin, değil mi? Duyduğum üzüntüyü,acıyı  ve öfkeyi anlatamam.

İşte durum bu. Ben tek başıma sesimi duyuramıyorum. Antalya'da göz göre göre kısırlık operasyonu kisvesi ile yapılan katliama dur demek için Haytap'ın  ve diğer hayvan hakları savunucularının yardımını istiyorum. Lütfen bu durumu iletin.

Aşağıdaki dilekçe örneğini kopyala yapıştır yöntemi ile
 bimer@basbakanlik.gov.tr
adresine mail olarak gönderirseniz sokaklarda kısırlık  operasyonu sonrası enfeksiyon yüzünden acı içinde ölecek olan pek çok can için  büyük bir iyilik yapmış olacaksınız.Dilekçenin sonuna  Ad soyad, vatandaşlık numaranızı ve telefon numaranızı eklemezseniz işleme konulmayacaktır.

''Belediyelerce Kısırlık  operasyonu geçiren  sokak köpekleri, yaraları iyileşmeden ve uyuz vs. gibi mevcut hastalıkları tedavi edilmeden sokağa bırakılarak ölüme terkediliyorlar. Bu durumun önlenmesi için gerekli yaptırımların uygulanmasını saygı ile arzederim.''
Ad soyad
Vatandaşlık no
Tel no

8 yorum:

  1. off yaaa:(((kapatsınlar böyle yerleri daha iyi! Ya burada çalışanlar bakkaldan mı veterinerlik diploması almışlar, hayvanı kes, biç sokağa bırak! Dr. Mengele mi bu? Demek Ankara'da böyle yapıyorlarmış !! Vah vah yazıklar olsun!:( Ben de Ankara'da oturuyorum bilmiyordum:(((hiç ellemesinler bıraksınlar hayvanları kendi haline daha evladır:((bu iyilik değil kötülük!

    YanıtlaSil
  2. Onları operasyon sonrası hayvanların ölüp ölmemesi ilgilendirmiyor. Yaptıkları operasyon sayısı kayıtlara geçiyor ama operasyon sonrası ölüm sayısının kayıtları tutulmuyor.

    YanıtlaSil
  3. Veteriner denince aslında hayvanları seven, kollayan ve tedavi eden bir meslek grubu gelmesi gerekmez mi aklımıza? Hayretler içinde kalıyorum.
    Facebook profilimde duyurdum.

    YanıtlaSil
  4. Yazıklar olsun böle bişe oldugunu tahmin bile edemezdim .barınaga sürekli gidiyoruz.ah diğer illere göre nası temiz nasıl güzel bakıyolar diye herkese anlatıyordum .içler acısı durumu değiştirerek farklı gösteriolarmıs .biz körmüşüz.Köpeğimi barınaktan aldım hiç kısırmıs gibi davranmıyor.Çok üzülüyorum .yapmak istedikleri sekilde yapıyolar ve 3/5 kişi sesimizi duyuramıyoruz . .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, ne yazık ki durum bu, ben burada olabildiğince kısa anlattım. Daha çok şey söyleyebilirim ve bunları kanıtlayabilirim. Kesinlikle kısırlık ameliyatı yaptıkları hayvanları hemen sokağa bırakıyorlar.

      Sil
  5. Isin en aci yanida bu yapilan kisirlastirma ile kisirlastirilan hayvanlar kanser olup oluyorlar, nasil derseniz, bir cok barinak kisirlastirdigi hayvanlari tam kisirlastirma yapmiyor, yarim kisirlastirma yapiyor bu da ileri ki zamanlarda kansere sebeb olup hayvanin olumune neden oluyor.. Bu islemi islami sartlara gore yapiyoruz diyorlar veterinerler ve dediginiz gibi ameliyattan sonra hemen hayvani baslarindan atiyorlar, oradaki veterinerlerin veterinerliklerinden tam anlami ile suphe edebilirsiniz, inanin universitelerimizde gercek anlamda raporlu(deli) insana bile veterinerlik diplomasi verip veteriner diye calistirabiliyorlar, nerden bu kadar bilgi derseniz, gercek anlamda ender olan duzgun veteriner tanidiklarimdan hem vet.birliginin baskaliklarinda olduklarindan, hemde sahit oldugumdan.. Ablam sokaktan aldigi kopegini hata yapip belediye veterinerliginde kisirlastirinca bahsettigim yarim kisirlastirmanin gercegi ile karsilastik, kizimiz bir daha ameliyat olup olumden kurtuldu diyebilirim..

    Ulkemizde hersey para uzerinde oldugu icin barinaklar asla duzelmez diye dusunuyorum, birde insanlarimizda hayvan, doga sevgisi olsa bu durumlarda yasanmaz ya..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yapılan bu vicdansızlıklarla savaşacağız. Duyup, görüp de ses çıkarmamak, bizleri de suçlu yapar. Dün çok sevdiğim kör kediciğimizi kaybettik, bu acıma rağmen akşam oturup pek çok dilekçe yazıp yapılan bu yanlış uygulamayı şikayet ettim. Benim gibi üzüntü duyan insanlar mutlaka vardır. Onların da bu konularda tepki göstermelerini ve bu yanlış uygulamaya son verilmesini isteyen dilekçeler yazmalarını isterdim. Ama görüyorsunuz, bu konular pek de insanları ilgilendirmiyor.

      Sil
  6. Bende Antalyada oturuyorum çocuğumla bir parkın içinden geçerken çocuğuma köpek saldırdı. Bu parkın içinde belediyenin kursuna gelen kadınlar bu köpeğe bir uyduruk tasma takıp başıboş halde ortaya salmışlar ve ben çocuğumu korumaya çalıştığımda bir grup halinde bana hakaret ettiler yetkilileri aramama engel olmaya çalıştılar içlerinden bir taneside çocuğa iyimisin demeyip bu köpek bizim için senin ççocuğundan daha değerli deyip bağırıp çağırdılar.sizce bu insanlık mı hayvanları sevelim derken insanlara düşman olmayalım.Bir annenin evladını koruması onun yasal görevidir.Lütfen kaş yapalım derken göz çıkarmayalım.

    YanıtlaSil

Beğeni ve görüşleriniz benim için çok değerli. Yürekten teşekkürler.