8 Temmuz 2013 Pazartesi
Çocukluğumun Ramazanları
Çocukluğumda Ramazan ayı bizim evde dini ve sosyal yönden çok önemsenen bir aydı. Çünkü ben anneanne dede gözdesi olarak büyük, bahçeli bir evde, anne baba ve kardeşin yanı sıra, teyze, amcalar, hala ve kuzenlerle büyüdüm. Böyle bir evde de konuk ağırlama, özel günlerin kutlanması, geleneklere uygun yaşanması hep önemsenir, en küçük detaylar bile atlanmazdı. Yani yaşam sürekli temizlikle, konuk ağırlamakla, bitip tükenmez mutfak işleri ile, annemin, teyzemin, halamın dikiş nakış, dantel örme faaliyetleri ile geçerdi. Ramazan ayları ise fazlası ile gelenekseldi. Ardından gelen bayramla bütünleşen özel günlerdi. Özellikle kış ramazanlarında anneannemin enfes börekleri, çörekleri, tatlıları hiç eksik olmaz, hemen her gün iftara davet edilen birileri olur, kocaman sofralar kurulurdu. Mutfaktan sürekli enfes tereyağı kokuları gelirdi. Akşam üzeri fırına pide almaya koşulurdu. Dedem eve durmadan erzak gönderir, kadınların balık, ciğer, tavuk hatta kelle paça ayıklamaktan canları çıkardı. Yazları ise asma çardağının altına bir kaç masa eklenir, yaseminlerin, ortanca saksılarının çevrelediği beton zeminin üzerinde kurulurdu soframız. Evin kadınları bir içeri bir dışarı, top patlayana dek koşuştururlardı. Biz çocuklar sahura kalkıp yiyip içer, yaramazlıklar yapar fakat oruç tutmazdık. Anneannem, ''zamanı gelince tutarsınız'' derdi. Öyle de oldu zaten.. Elbette sadece yeme içme telaşı ile geçmezdi Ramazan ayı. Annemler, komşu teyzelerle birlikte Kur'an okuyup Hatim indirirlerdi. Teravih namazlarına gidilirdi. Dini vecibelerini yerine getiren insanlar başka insanların ne yaptığına ettiğine, nasıl giyindiğine karışmazlar, günümüzde olduğu gibi, dini inançlarını baskı unsuru olarak kullanmazlardı. İnsanlar arasında ayrım yapılmaksızın ihtiyaçları olanlara fitre ve zekat verilir, bu iş oldukça gizli tutulurdu.
Bu kadar nostalji yeter:) Herkesin gönlünce, hissettiğince bir Ramazan yaşamasını, her şeyden önemlisi de bu özel ayın, dostlukları, insani duyguları pekiştirmesini, paylaşma, başkalarını da düşünme konusunda işe yaramasını , halden anlama psikolojisini gerçekten işler hale gelmesini yürekten diliyorum.
Herşey değişir derler.. Biz nedense hep kötü şekilde deişiyoruz. başkalaşıyoruz, ayrılıyoruz. benim çocukluğumda masada beklemek bile zevkti. trt de pembe çiçeğin açtığı ve o huzur dolu sesiyle masamıza konuk olan amcayı hatırlıyorum.1 saat önceden gönderilirdik fırına. pide kuyruğunda beklediğim o zamanlar ne kadar güzelmiş. hatta o kuyruklarda gel teyze çok bekleme diye kimleri atardık önümüze. hırs yoktu, beklerdik ama mutluyduk. hırs dolu bakışlar yoktu o zamanlar. bir de 18 in boğaçaları. ne kadar güzeldi..
YanıtlaSilbenim artık umudum yok bu güzelliklere karşı ..yine de hayırlı ramazanlar herkese..
Canım, değişim bazen iyi yönde bazen de olumsuzlukla oluyor. Galiba asıl sorun insanların kullanabilecekleri her şeyi baskı unsuruna dönüştürmeleri ve daha da tehlikelisi inançları bile kişisel çıkarları, iktidar hırsları için kullanabilmeleri. Ben yine de inanıyorum ki mayasında iyilik, dürüstlük olan insanlar hiç de az değil:)
SilNot: 18'in poğaçaları yabancı gelmedi. Sen de Antalya'dasın değil mi? Neden görüşmüyoruz?
Kitap okur gibi gözümde canlandırdım bahçeyi, mutfağı, karakterleri..
YanıtlaSilNe kadar güzel anlatmışsınız, ben de kendi çocukluğumdaki Ramazanlara döndüm bi an :)
Sevgiler..
Teşekkürler. Aslında olabildiğince kısa kesmeye çalıştım. Ne çok ayrıntı geldi aklıma bilseniz:)
SilPide kadar sıcacık bir anlatım ,bir anda sizin evin bahçesinde buldum kendimi,O kadar hoş ki benim cümlelerim de karıştı,İyi ramazanlar
YanıtlaSilSize ve herkese de mutlu, huzurlu Ramazanlar.
SilMerhabalar sizin blogunuzu üzün süredir takip ediyorum deyindginiz hikaye cok güzel keske biraz daha uzun tutsaydiniz severim eski yasanmis hikayeleri hayirli ramazanlar diliyorum sevgilerimle..
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Size de hayırlı Ramazanlar.
SilNe güzel anlatmışsınız sevgili komşum.
YanıtlaSilEskiden de ibadet yapılır ,Ramazanda çoluk çocuk sahura kalkılır ,hastalar ve küçük çocukların dışında herkes oruç tutar,biz genç kızlar da annelerimiz büyük annelerimizle birlikte Kur'an okur bazen teravih namazına bile giderdik.O zamanlar dini görevleri yerine getirirken gösteriş yapılmaz aksine bu tip insanlar kınanırdı.
Ya komşucuğum biz de dinimizin gereklerini biliriz hatta çok iyi biliriz öyle değil mi?
Sevgiler ...
Gönlünüzce yaşayacağınız hayırlı Ramazanlar...
Güzel günlerdi gerçekten. İnsanların dini inançları üzerinden rant sağlamaya çalışan sözde Müslümanlar yoktu.
SilSize de hayırlı Ramazanlar olsun!