18 Eylül 2012 Salı
Biber Evde!
Bu bir özeleştiri yazısıdır!
Özü sözü bir olmak, en takdir ettiğim insan davranışlarından biridir. Öyle de olmak gerekir zaten; sözde değil özde insan olana bu yaraşır.
Ne var ki bazen istemesem de söylediğim başka, yaptığım başka olabiliyor, ne edeyim...
Evet, utanç verici bir durum ama bir konu var ki, zayıfım işte..
Aşağıda anlatılanlar bizim evde yaşandı, yaşanmakta. Konu daha iyi anlaşılsın diye renklerle belirledim söylemlerimi ve eylemlerimi. Söylemlerim kırmızı, iç sesim ve eylemlerim ise mavi.. Açıklama bölümleri ise siyah olsun.
Artık bu evin kotası doldu, sağlık sorunlarım da var. Bir daha eve hayvan almak yok!
Allah'ım ne olur karşıma, yaralı, bakıma muhtaç, terkedilmiş kedi ya da köpek çıkarma. Büyük büyük laflar ediyorum ama ya dayanamaz alırsam?
Yok, yok alamam! Elimin hali ortada. Hem git gide yaşlanıyorum da. Nasıl başederim? Evet bahçede sokakta bakarım elimden geldiğince ama eve almam yanlış olur.
Derken efendim, bahçede baktığım kediciklerden biri bana pek bi alışır ve çeşitli cilvelerle, mırmırlarla, peşimden ayrılmaz olur. Bu, tabiri caizse uzun tüylerinin altında bir lokmacık olan narin, yosun gözlü, siyah-turuncu kürklü, çirkin ama çok sevimli kız kapımın önünden ayrılmaz olur.
Komşumdan aldığım bilgiye göre adı Biber'miş. Sahipsiz de değilmiş ama; Bibercik nedense hep bizimle..
Üstelik sitede tasmasız kediler risk altındalar. Sahipsiz diye toplanıp siteden uzaklaştırılma durumlarından söz ediliyor, içim gidiyor.
Neyse biz söylemlere ve eylemlere devam edelim;
Biber'cim, güzel kızım, sana bu tasmayı takıyorum, sırf senin güvenliğin için ama seni eve alamam tatlım. Yoksa eşim çok kızar. ''Her sempati duyduğun hayvanı eve alman doğru mu?'' diye söylenir.
Derken Jane ve Colette bahçe keyfini tamamlayıp pat diye eve dalarlar. Biber, aralık kapıdan o şirin kafasını uzatıp meraklı gözlerle içeriyi kolaçan eder. Eşim de keyifle maç izlemekte. Biber'i falan gördüğü yok..
Ayy! Dayanamam sana, gel hadi, gel!
(İşte bu an kırılma noktam) Daha, yağmur yok, fırtına yok, soğuk yok ama benim yelkenler suya indi bile..
Veee Biber evde!
Yaa, işte böyle dostlar. Söylediklerimle çelişiyorum, gördüğünüz gibi..
Ben yerim sizin iç sesinizle dış sesiniz arasındaki yaman çelişikiyi :) Bir de o kızın karabiber burnunu :) :) :)
YanıtlaSilAh biz hiç akıllanmayacağız değil mi? Biber de bibermiş ama. Nadir bulunan güzellikte turtles shell dediklerinden . Biz durmayacağız komşum ben anladım,en iyisi büyük konuşup da iç sesle çelişmeyelim.
YanıtlaSilÇok şirinmiş ama,sevilmeyecek gibi değil:))
YanıtlaSilbizim de bunun aynısından HATTA biraz daha çirkini bizim oldu zavallıyo kısırlaştırmak istedimm neyseki veteriner fark etti 'AMA ELİF BU ZATEN KISIRLAŞTIRILMIŞ !!!!! şu anda annemin kucağında oturuyor KESİNLİKLE SÖYLÜYORUM BENDEN ADAM OLMAZZZZZZZZZZZZ :)))
YanıtlaSilHarici bir ses olarak diyorum ki; Biber kiz evinize ve hayatiniza hosgelmis, ne iyi yapmissniz; ama takimi bozmamak icin yanina bir adet de beyaz Tuz Hanim gerekiyor sanki. Yani...
YanıtlaSil:)))) Çok da güzelmiş Biber, maşallah.
YanıtlaSilSizi o kadar iyi anlıyorum ki...
Yerim ben o Biber'iiii, maşallah :)))
YanıtlaSilAhhh, sormayın, aynı vicdan muhasebesini ben de yapıyorum :( Üç ay evvel eve bir kedi getirecek oldum, annem kıyametleri kopardı. Biz de bahçeye koyduk...
Kaç sevaptan girme günaha, diye bir laf vardır ya hani, işte o hesap, ben de artık kafamı çevirmeye çalışıyorum nerede bir kedi görsem ama elimde değil; yine bakıyorum, yine bakıyorum :(((
;))iç sesin de, dış sesinde biber demiş ..eh iyi de etmiş..
YanıtlaSilTek kelime,vicdanınızın sesi....
YanıtlaSilayyy inanmıyorum biber de yerleşmiş eve:)) Allah sana güç kuvvet ve sağlık versin.biber evinize bereket ve şans getirsin.annemler olmasa kesin bende 3 ü 5 i bulmuştum zaten.behlül ve ses vermene sevindik,bizi unuttun sanmıştık.kocaman sevgilerrrrr
YanıtlaSil