13 Temmuz 2012 Cuma
Tercihler
İki aydır yeni evimdeyim.
Yıllardır hayalini kurduğum bahçeli evimde..
Buraya gelmemin önemli nedenlerinden biri de can dostlarımı apartman yaşamından kurtarmaktı. Jane'in ve Colette'in uzun uzun camdan dışarıyı seyretmeleri, paticiklerinin hiç toprağa değmemesi içimi acıtırdı hep.
Minik'in de kaldırımlarla ve en fazla parkla sınırlı yürüyüşlerinde, her an köpek sevmeyen birileri ile karşılaşma riski ya da olmadık bir yere çişini kakasını yapmak için duraklaması hep stres nedeni oluyordu. Gerçi yanımda her zaman poşet taşısam da, o da ben de hep huzursuz oluyorduk..
Burada bu sorunlar bitti. Kızlarım da oğluşum da bahçemizde doya doya oynayıp mutlu oluyorlar. Yürüyüş yollarımız çok uygun. Oldukça güvenli bir ortamda dördümüz yürüyüşlere çıkıyoruz. Bu, sağlıkları için çok olumlu bir gelişme. Buraya alışınca komşu bahçelerdeki kedilerle oynamaya bile başladılar. Ancak belirgin bir şekilde Colette'de dışarıda kalma isteği var. İzin versem hep dışarıda kalacak, canı ne zaman isterse eve gelecek. Ortam güvenli olsa da bu yüzde yüz güvenli anlamına gelmiyor. Otomobilleri ile site içinde bile hız yapan insanlar var. Jane ve Colette dışarıda oldukları zaman asla huzurlu olamıyorum. Jane çağırınca geliyor ama Colette çağırınca inadına uzaklaşıp canı isteyince eve geliyor. Bu asi ruhlu kız beş altı aylık olana dek sokakta yaşadığı için, tekrar özgür olmayı tercih ediyor. Bizim zorlamalarımızla eve geliyor ve bu durum ciddi bir üzüntü kaynağı oldu. Öte yandan kapımızın önünde sürekli bekleyen, verandaya koyduğum minderde uyuyan, yine orada mama yiyip özel su kabından suyunu içen bir tekirimiz var. Bu yeni kedimizin aşıları falan yok. Bana öyle alıştı ki, gördüğü an ayaklarımın dibinden ayrılmıyor. Dörtlü gezilerimize beşinci kişi olarak katılmaya da başladı ve Colette'in aksine eve girmeye can atıyor. Aslında verandada keyfi yerinde ama yine de her fırsatta eve girme derdinde. El bebek gül bebek baktığımız Colette'imiz sokakta olmaya can atarken sokak kedisi Tekir evi istiyor. Hayat ne tuhaf değil mi? Bana kalsa Tekir'in eve girmesine çoktan izin verirdim ama eşim, eve üçüncü kedi olmaz diyor. Bir de Minik var tabii ki..
Sanırım yapılabilecek en kolay şey; tekirciği kışın yağmur, çamur, soğuk vb durumlardan koruyacak ve kendisini eve ait hissettirecek konumda ve korunaklıkta bir ortam hazılamak. Herkesin gönlü olur. Ben gözüme fotodaki giriş kapısının köşesini kestirdim bile. Zaten o da tırım tırım oraya doğru yaklaşıyor göründüğü kadarıyla :))
YanıtlaSilColette için yapılacak bir şey yok herhalde. Bıkana kadar gezecek gibi görünüyor :))
Tekir artık bizim aileden. Yani kışın asla sokakta bırakmayız. Şimdi verandaya yerleşti ya gerisi kolay. Önce ilk fırsatta aşılarını yaptıracağız. Şu an orada minderi, mama ve su kabı var. Yağmurlarda, soğukta kesin bir çözüm buluruz. Eşim de güya evde daha fazlasına yer yok diye tavır koyuyor; hele o günler gelsin benden önce o telaşlanır, dışarıdaki hayvan zor durumda diye.
SilSevgili komşum Tekir işini biliyor :) Ben de olsam hayatta kapınızdan ayrılmam. Kapı önü kedileri insanın yüreğini burksa da yapılacak şey belli. Nurdan Hanım'ın dediği gibi ona dışarda korunaklı bir yuva yapmak.Aynı şey bizim Kara oğlan için de geçerli . Kızlar oğlanı katiyyen istemiyorlar. Geçenlerde bu nasıl olduysa üst kata kadar çıkabilmiş,ben de bahçede oturuyorum;nasıl bir gürültü geldi evden anlatamam. ''kızlar kavga ediyorlar ama bu kadar ses yapmazlardı deyip yukarı çıktım tabii Keşkül de benimle fırladı yukarı. Kızlar Kara'yı sıkıştırmışlar duvarla kanepenin köşesine ,o tıslar bizimkiler tıslar. Attım üstüne bir örtü yakaladım Kara'yı konuşa okşaya dışarı çıkardım.Her gün sabah akşam mama koyuyorum karşı kaldırıma ama onun istediği bizim eve dahil olmak. Yok komşum benden bu kadar,bu kadarına yetebilirim,kendi sağlığımızı da düşünmeliyiz. Oooo yine çok konuştum değil mi sabah sabah:) Çok güzel bir gün olsun Begonvilli Ev'in tüm canları için....
YanıtlaSilGünaydınlar:)) Sevgili komşum, aynı durumdayız. Bizde de Minik istemiyor. Kapıda görünce hırlamalar, huzursuzlanmalar..Ben yatıştırıyorum ve Minik'e kızıyorum. Evet, haklısınız, ''bir kedi daha''nın sonu yok. Tekirden önce bizim de bir kara kızımız vardı, meğer ona yıllardır komşulardan biri bakıyormuş. Bizi alternatif kapı olarak seçmiş. Dediğiniz gibi biz hangi birine yeteceğiz.
SilSizlere de güzel bir hafta sonu olsun komşucuğum. Selamlar, sevgiler.
:) Geçen komşuya çay içmeye gittim 3 sokak kedisi de benle beraber. Onlar içeri girmeye can atıyor, bizim tekşir kızlkar da sokak istiyor ama bence de hiç güvenli değil. Minnoş geçen yıl popoyu kaptırıp ateşlenmişti.
YanıtlaSilİşte ben de bunu anlamıyorum. Evdekiler sokak için can atar, sokaktaki ev ister...Colette bazen sabah ezanla çıkıp akşam geliyor. Ne yer ne içer, meraktan ölüyorum. Allahtan kısır. Yoksa başına kim bilir neler gelecek:)
SilŞimdi özendim ben de bu balkona :)
YanıtlaSilBol kedili ve huysuz köpek Minik'li şen balkon:)
SilSüper görüntü, evi küçük aslanlarla koruyorsunuz. :)
YanıtlaSilOnlar nereye gideceklerini iyi biliyorlar.
Teşekkürler. Bir de kedili köpekli yürüyüşlerimizi görseniz:)
Sil:) Ayni durum bizde de var. Hepsi kendinde olmayanı istiyor. Eve istemeyerek aldığımız, hârika ev kedisi oldu. El bebek, gül bebek büyüttüğümüz bu sıcakta sokaklarda:)
YanıtlaSilDemekki dünyanın hali böyle. Yalnız insanlar değil hayvanlar da kendinde olmayanı istiyorlar.
Silçok güzeller dinlenme zamanında çekildi sanırım:)) pembiş burunlara kocaman öpücükler.
YanıtlaSilçok haklısın herkes elinde olmayana değer veriyor bu da bir örnek:)
Evet, yürüyüş sonrası çektik bu fotoğrafı. Badem'i öpüyoruz:))
SilNe guzel sefa yapiyorlar oyle :)
YanıtlaSilNazar değmesin :))
SilBizim eve de önce anne ve iki kızı geldi,arkadan baba geldi.sonra mahalledeki diğer kediler gelir oldu.Su içmeğe geliyorlar,nadiren de mama yiyorlar.Bizim balkonda kendilerini güvende hissediyorlar.Şimdi hepsi dışarda oynuyorlar.Sevgiler.
YanıtlaSilİyi insanların olduğu yerde mutlu kedicikler de vardır:))
SilHayaline kavuşmanız ne güzel:)) Allah daim etsin nazarlardan korunsun.Güvenli ortam bahçeye alışan kediler genelde eve girmek istemiyor.Özellikle sıcakta.Ama havalar soğunca gelirler:)Hız yapanlar için küçük kasisker önerin bence.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim:) O kasislerden varmış ama araç sahipleri söktürmüşler. Hayvanları düşünen yok yani:(( Dün hızla giren bir su dağıtıcı için girişteki güvenliğe tel. ettim. Bir güzel payladım ama insanımız uyarıdan anlamıyor.
Silbahçe içinde bir ev bizi bu kadar mutlu edebilir işte, bu bizim en büyük zenginliğimiz..begonvilli evdeki tüm canlar birlikte çok mutlu olsunlar, ve düş gibi, ve masal gibi uzun bir yaşam sürsünler. gökten düşen elmalardan birisi de benim olsun, olmaz mı :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederiz sevgili Nil. Tüm içtenliğimle söylüyorum; bu eve taşınmamın en önemli nedeni minik patili can dostlarımı mutlu edebilmekti.Çok şükür bu gerçekleşti. darısı tüm isteyenlerin başına. Gökten düşen mutluluk elmalarından dilediğin kadarı senin başına düşsün:)
Silhayvan dostu bir blogla karşılaştığıma çok sevindim.inşallah bir gün benimde bahçeli bir evim olurda karamelimde bahçede gezer.allah ağız tadı ile size oturmayı nasip etsin.sizi izlemye aldım bende beklerim
YanıtlaSilAmin!!İnşallah olur. Karemel'i öpüyoruz. Sevgiler, selamlar Begonvilli Ev'den.
Silmerhabalar.
YanıtlaSilyazdim yazdim nedense silindi.
olsun gene yazarim
sanki ben yeni tasinmisim gibi mutlu oldum......
kedicikler olmaz kuslar olur,baliklar olur
cicekler,bitkiler,agaclarrrr
sanki bennnnn
sevgilerimi yolluyorum
Neden siliniyor ki:((
SilÇok teşekkür ederim sevgili Cihan. Emeğin ve duyguların için!
Canım sağlıkla mutlu mutlu oturun yeni yuvanızda çok sevindim hepinizin adına.. eminim onlarda daha mutlu olacaklardır bahçeli yeni evlerinde. Bu arada senin asi kız inşallah başına bir iş açmaz..kocaman sevgiler..
YanıtlaSil