19 Ocak 2010 Salı
Bu gün / Yaşamdan Anekdotlar
Bu sabah güneş biraz geç gösterdi yüzünü...
Sabahın erken saatinde genç sayılabilecek bir kadın, olağanüstü güzel yeşil gözlerini gözlerime dikip benden 5 lira istedi..Sigara alacakmış.
Maviş, güzel gözlü, terbiyeli kız. Her sabah yürüyüş yaptığım parkın girişindeki büfenin köpeği(idi). İsim annesi olduğumdan mıdır nedir onu bir başka severim. Bir tuhaflık vardı beş on gündür. Ortalarda pek görünmüyordu. Büfe de kapalıydı, sandalyeler masalar saçılmış sağa sola, pek bir bakımsızdı oralar günlerdir. Çalışanlar da yoktu.
Maviş'i sokaklarda gördüm, koştu geldi yanıma, tasması alınmış. Gözlerinde bir hüzün, içimi deldi bakışları.. Büfenin işletmecisi ölmüş kalp krizinden. Henüz gençti. Tıp doktoru olduğunu duymuştum. Arada bir gelirdi, Maviş şımarır iştahla tavuk kızartması yerdi o geldiği günlerde. Maviş artık sokak köpeği olmuş..
Evet yağmur yağıyordu bu sabah, hüzünlü şarkılar dinledim..Başka yapacak bir şey yokmuş gibi geldi o an nedense...Bir de Salvador Dali'nin erimiş kaşar görünümlü saatleri geldi usuma nedendir bilmem. Oysa Gustav Klimt'in hüznünü daha çok severim.
Sabahın erken saatlerinde, aniden karşıma çıkan olağanüstü güzel gözlü genç sayılabilecek kadın, yoksunluğunu çektiği sigarasını alabildi mi acaba? Dilenci olmadığını biliyorum, bir de şizofren olduğunu..
Tv haberleri yaşam karmaşasını tekrar tekrar sergiliyor. Haiti, üç yıl önce öldürülen gazeteci ile ilgili yorumlar, kahraman gibi karşılanan katiller, parti liderlerinin atışmaları, hak arama çabaları, Altın Küre ödülleri....
Her gün evinin önünden geçerken balkonunda gördüğüm yaşlı teyzeyi bu sabah göremedim. Eşarbını yıkamış sermiş ama. Bedri Rahmi'nin yazmalarını anımsatan eşarbı uçuşuyordu çamaşır ipinde. O teyze ud çalıyormuş ve hala çok güzel, bu yaşta bile..
Belediyenin ekmek satışı kulübesinin az ilerisinde kuşlar bekleşiyordu yine. Sizi şanslı kuşlar sizi!
Ne çok kahvaltı salonu, köfteci, mantıcı, dönerci varmış bizim bu çevrede? Kimi açık kimi hala açmamış kepenklerini. Hoş açanlar da pek bir şey yapmıyor ya.. Artık dükkanlarının önünü bile temizledikleri yok. Köşedekinde bir genç kız görüyordum sabahları. Pek hamarat gibiydi başlarda ama artık aynaya eğilmiş sivilceleri ile uğraşmakta.
Öylesine bir sabahtı işte...
Gözlemleriniz çok değerli ve yerinde...
YanıtlaSilYıllar önce izlediğim bir james bond filminin adı idi "Live and Let Die."
Yaşamak için öldür;Türkçesi ile.. Ve yazık ki;bu söz artık günümüzde sanki bir prensip oldu.
Oysa;gözlemleriniz bana hep bu sözü;yaşamak için yaşat demeye yönlendiriyor...
O hanımın yeşil gözleri veya sahipsiz kalan
o köpeğin dramı ve teyzenin uçuşan eşarbını algılayıp da aksini düşünmek olanaksız...
Pek de öylesine bir sabah olmadığını söylemek durumundayım,bizlere bu duyguları yaşattığınız için...
Saygılarımla..
Öylesine merhaba demek istedim, gülümseyerek :)))
YanıtlaSilZehr@
nasıl güzel bir insansınız siz....İçten,yalın ve duygulu....paylaşımınız için teşekkürler....
YanıtlaSilTeşekkürler Sakin Adam, adına yaşamak dediğimiz olgunun canımızı acıtan pek çok yönüne inat yukarıdaki grafiği koydum. Birazcık farkındalık ve birazcık çaba belki güllerin dikenlerini hissetmemizi azaltabilir öyle değil mi?
YanıtlaSilHoş geldiniz Sevgili Hepsüslüydüm, hoşluklarla geldiniz. Çünkü sayfanıza göz atınca harikulade güzel fotoğraflarınızı gördüm. Yaşamdan karelerinizi hep paylaşın bizimle, olmaz mı?
YanıtlaSilSize de çok teşekkürler Sevgili Tülin, Sizlerde hissettiğim öyle güzellikler var ki, benim için yaşamın renklerinden biri de güzel paylaşımlarınız. İyi ki varsınız.
YanıtlaSilÖlesine olan herşeyde herkesler keşke sizin bakışlarınızdaki gibi farkında olsa gerçeklerin,hissetikleriniz gibi vicdanlara dokunsa azıcık,duyarlı olabilse çevresine bi selam verebilse yan komşusuna..Hayat,öle basit öle vurdumduymaz oldu ki bu ölesine güzel bigünü sabhı keşke herkes zoraki de olsa yaşasa belki bigün herşey çok daha güzel olur..Eskisi gibi değerli olur..
YanıtlaSilTeşekkürler Selfet, umarım ben merkezci yaşam tarzının neleri yok ettiğini farketmekte gecikmeyiz.
YanıtlaSilÇok güzel, sizinle Antalya'da yürüyüş yaptım sanki sabah sabah. Hatta çözmeye çalıştım mekanları ama bu yerlerden Antalya'da o kadar çok var ki karar veremedim. Sokağa çıktığı zaman etrafında olanları farkeden, gözleyen insanları severim. Aslında ne kadar eğlencelidir, insanın hiç canı sıkılmaz böyle gözlem yaparak dolaşınca, çevresinin farkında olmayanlara da şaşarım. Bana güzel bir Antalya sabahı yaşattınız , sağolun, sevgiler...
YanıtlaSilTeşekkürler Leylak Dalı. Burası Konyaaltı caddesi yakınları. Acısıyla tatlısıyla yaşam her yerde devinimini sürdürüyor. Evet, biraz etrafta olan biteni görmekte yarar var. Belki bir parça olumlu katkımız olur dünyanın gidişatına.
YanıtlaSilÖyle güzel anlatılmışki,okurken satırları kendimi o anı yaşar gibi hissettim,yüreğine sağlık..
YanıtlaSil