1 Ekim 2008 Çarşamba
Yaşamdan / Hayvan Sevgisi ve Sokak Hayvanları / Mektup
Bu sabah, İstanbul'da yaşayan ve bir hayvansever olan İlknur'dan bir e-posta aldım. İlknur 24 yaşında pırıl pırıl bir genç kız. Kendisi ile üyesi olduğumuz bir hayvanseverler sitesinde tanıştık ve ilerde bir gün öyküsünü sizlere de anlatacacağım, ölmek üzere olan sokak köpeği Bambam'ı(şimdiki adı ile Noya'yı) sahiplendiği için çok yakın arkadaş olduk.Hatta benim manevi kızım oldu diyebilirim. İlknur'la sık sık yazışırız. O benimle bir çok konuda söyleşmeyi sever ve büyüğü olarak fikirlerime, düşüncelerime değer verir. Ben de elimden geldiğince deneyimlerimi, görüşlerimi paylaşırım. İşte bu sabahki elektronik mektubunda da, çevresindeki, hayvan sevgisini anlayamayan ve onu haksız yere eleştiren kişilerden söz ediyordu.Yanıt olarak yazdıklarımı sizlerle de paylaşmak istedim.Çünkü biliyorum ki her hayvanseverin çevresinde bu tür insanlar var. Belki paylaşımımdan yararlanabilirsiniz. İşte mektubum;
Bak canım, hepimizin çevresinde bizleri anlayamayan insanlar var. Onlara kızmak yerine, olumsuz yaklaşımlarını önemsememeyi öğreneceğiz. Benim annem ve babam da başlarda sıcak bakmıyorlardı evde köpek olmasına ama zaman geçtikçe Minik'in hayatımıza ne kadar renk kattığını ve sevecen olduğunu gördüler. Rahmetli babam, kanserden öldü ve son anlarında Minik'i yanında istedi. Şimdi annem de çok seviyor. Amcam, teyzem pek evlerine istemiyorlardı ama şimdi telefon edip ''Minik'i de getir'' diyorlar. Bazı komşularım ve bazı arkadaşlarım hep iğneleyici konuşuyorlardı; hiç önem vermedim. Sonunda herkes saygı duymayı öğrendi. Sen de pek aldırma onlara. Ayrıca masraflar konusuna gelince; ben sokaktakilere de bakmaya çalışıyorum.Mama, ilaç, pire damlası gibi şeyler alıyorum.Geçenlerde bir sokak köğeğinin patisi kesilmiş, kemiği görünüyordu.Sokağın kenarında masum masum yatıyordu ve acı çekiyordu.Baktırmasam tetanoz olacak.Hemen veterinerime telefon edip çağırdım.O da sağ olsun koştu geldi.Klinik fazla uzak değildi.Tasma takıp götürdük.Sokak köpeği olduğu halde anladı bizden zarar gelmiyeceğini ve uslu uslu geldi.Yarası temizlenip dikiş atıldı, tetanoz aşısı ile parazit aşısı yapıldı. Güzelce bandajlandı, parka götürüp bolca yiyecek ve su ile bıraktım. Bekçiler de beni tanırlar.Göz kulak olmalarını rica ettim.Ertesi gün ve daha sonraki günlerde de yiyecek götürdüm.Bandajını çıkarmış ama yarası da hızla iyileşmişti. Ben tüm bunları çok zengin olduğum için yapmıyorum. Şuna inanıyorum ki; onlara yardım ettiğim sürece hiç maddi sıkıntı çekmiyorum. Zaten mütevazi bir yaşamımız var ve ummadığım şekilde bolluk oluyor evimizde. Ya bir elişim satılıyor, ya da bir tablom. Diyeceğim, bu güzel varlıkların yaşam savaşına olabildiğince katkıda bulununca iç huzuru ile birlikte üretkenliğimiz de artıyor.Senin de güzel bir yüreğin var.Aynı zamanda yetenekli bir genç kızsın. Gerkli eğitimi de almışsın. Dikiş dikerek, köpek elbiseleri tasarlayıp dikerek, takı yaparak çok güzel şeyler üreteceğine inanıyorum. Yüreğindeki hayvan, insan ve doğa sevgisi hiç bitmesin İlknurcum. Seni çok seviyorum.
İsmet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Beğeni ve görüşleriniz benim için çok değerli. Yürekten teşekkürler.